Uzaylıları arayacak yeni ve önemli bir araştırmaya NASA'dan fon

Bilim insanları uzun süredir uzaylı yaşama ait izler arıyor (AFP)

NASA evrenin başka yerlerindeki dünya dışı yaşama dair yeni ve önemli bir araştırmaya fon aktarıyor.

Harvard ve Rochester Üniversitelerinden bilim insanlarının yürüttüğü proje, teknolojik imza (technosignature) olarak bilinen yaşam belirtileri için gökyüzünü tarayacak. Bunlar, önümüze kasıtlı veya rastlantı eseri çıkabilecek dünya dışı teknolojilere dair işaretler.

Araştırma, NASA'nın evrenin başka yerlerinde zeki yaşam formlarını aramak için son 30 yılda hibe verdiği ilk örnek. Ayrıca bunu radyo teknolojisi imzalarına bakmadan yapmaya çalışacak ilk proje.

Araştırmacılar, evrenin başka yerlerindeki yaşam formlarının çok farklı görünebileceğini ama Dünya'daki yaşamınkine benzer imzalar üzerinden saptanabileceğini düşünüyor. Bu bakımdan, başka yerlerdeki dünya dışı uygarlıkların, bizim halihazırda kullandığımız türden teknolojiyi kullandığına veya teorik olarak gelecekte kullanabileceğine yönelik işaretleri saptayabilmeyi umuyorlar.

Harvard'da Frank Baird Jr. Bilim Profesörü olan Avi Loeb, "Teknolojik imzalar, bizim sahip olduklarımıza benzer veya belki de bunlardan daha sofistike olan gelişmiş Dünya dışı teknolojilerle ilgilidir" dedi.

Bu tip imzalar atmosferlerdeki sanayi kirliliği, şehir ışıkları, fotovoltaik hücreler (güneş panelleri), mega yapılar veya yapay uydu yığınlarını içerebilir.

Gökbilimciler, insanlık yakın geçmişte evrenin diğer noktalarında dünyalar bulmaya ve bunların başka yerlerdeki yaşama ev sahipliği yapıp yapmayacağını anlamaya yönelik büyük adımlar attığı için bu çalışmanın geçmiştekilerden daha başarılı olabileceğine inanıyor. Araştırmacılar bu keşiflerle birlikte artık nereye bakmaları gerektiğini daha isabetli biçimde bilme imkanına sahip.

Hibenin birincil alıcısı ve Rochester Üniversitesi'nden fizik ve astronomi profesörü Adam Frank, "Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması (The Search for Extraterrestrial Intelligence-SETI), nereye bakacağını bulmakta her zaman zorluk çekti. Teleskobunuzu hangi yıldızlara çevirecek ve sinyal arayacaksınız?" dedi.

Şimdi nereye bakacağımızı biliyoruz. Elimizde hayatın yeşerebileceği yaşanabilir bölgede yer alanlar da dahil olmak üzere binlerce ötegezegen var. Oyunun koşulları değişti.

Araştırmacılar öncelikle iki ana imzayı tarayacak: Güneş panelleri ve kirletici maddeler. Her ikisi de insanlığın Dünya'yı değiştirme biçiminin başat ve saptanabilir yollarını temsil ediyor. Dolayısıyla Dünya dışı herhangi bir uygarlık da aynını yapabilir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Örneğin teknolojilerine güç sağlamanın yeni yollarını arayan diğer uygarlıkların da kendi güneşlerinin enerjisinden yararlanmak istemesi muhtemel. Eğer bu, güneş panelleri biçiminde yapılmışsa, evrenden iletilen yansımaları görebiliriz.

Loeb, "Dünya'ya en yakın yıldız olan Proxima Centauri, yaşanabilir bir gezegene ev sahipliği yapıyor: Proxima b. Kütle çekim kilidi nedeniyle gezegenin bir tarafında sürekli gündüz ve bir tarafında da sürekli gece olduğunu düşünülüyor" dedi.

Bir uygarlık gece tarafını aydınlatmak veya ısıtmak isterse, gündüz tarafına fotovoltaik hücreler yerleştirip elde edilen elektrik gücünü gece tarafına aktarabilir.

Aynı şekilde dünya dışı bir uygarlığın altyapı inşa ederken saldığı kimyasalların da taramalarda algılanması mümkün. Doğal yollarla üretilme olasılığı düşük kimyasallara bakarak, bu belirtiyi evrenin diğer ucundan görme imkanımız olabilir.

 


*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: Şafak Küçüksezer

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU