Lübnan’da toplumsal patlama şiddete yol açıyor

Başbakanın konuşmasının ardından, ülkenin kuzeyindeki Trablusşam’da Lübnan ordusu ve eylemciler arasında art arda 3 gündür öğle vakitlerinde patlak veren çatışmalar yinelendi

Fotoğraf : Independent Arabia

Son iki gündür özel ve kamu mülkiyetine yönelik ihlallerle eş zamanlı olarak Lübnan sokaklarında şiddet eylemleri tırmanış gösterirken, Lübnan Başbakanı Hassan Diyab da Hükümet Sarayı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Başbakan, “İnsanların ruh hali değişti. Hükümet, başarısızlığı üzerine bahse giren birçok kişiyi rahatsız eder şekilde, vatandaşlardan güven aldı. O günden bu yana yalanlar ve kişisel hedeflemeler durmadı” dedi.

Diyab’ın açıklaması

Lübnan Başbakanı, “Bazıları, söylentiler yaymaya ve insanları sokaklara çıkarmaya çalışıyor. Talep edilen şey ise hükümetin yolsuzluk yapısı altında gizlenen yığınları kaldırmasını önlemektir. Hükümet çok şey başardı, ama her şeyi yıktıktan sonra gerçekleri bulanıklaştırmak isteyenler var. Hızlıca hareket ediyorlar. Lübnanlıların mevduatlarını, kendi sorumlulukları için boşa harcadılar. Ülkeyi büyük borçlara boğdular. Neredeyse sivil barışı ateşleyen bir duman oldu. Ancak darbe girişimi hezimete uğradı” değerlendirmesinde bulundu.

“İsmi bilinen tarafların düzenlediği sistematik bir kampanyanın birçok örneği var. Ancak ülkenin yaşadığımız finansal çöküşe neden olan bu büyük borçlara batmış olması yeterli değil mi?” diyen Hasan Diyab, “Ülkemizi, bugün yaşadığımız felakete getirmiş olan politikalarının ağırlığını taşıyor olduğumuz hususunda sessiz kalmayacağız. Yakın zamanda birçok belge ve gerçek açıklayacağız. Bu yapı, köşelere saklananların başlarına devrilecek” değerlendirmesinde bulundu. Lübnan Başbakanı ayrıca, “Devlet iflas etmedi. Mali açıklarımız var ancak gençleri ve kaynaklarıyla zengin bir ülkeyiz” dedi.

Başbakan Diyab, “Lübnanlıları, protestoları çirkinleştirmeye kaçınmaya çağırıyorum. Krizin üstesinden geleceğimizden ve tüm zorluklardan daha güçlü olduğumuzdan eminim” ifadelerini kullandı.

Başbakanın konuşmasının ardından, ülkenin kuzeyindeki Trablusşam’da Lübnan ordusu ve eylemciler arasında art arda 3 gündür öğle vakitlerinde patlak veren çatışmalar yinelendi. Lübnan Haber Ajansına göre bazı eylemciler, Trablusşam kentine bağlı Tabana bölgesinde, Esad rejimine yardım olarak gönderilen ve gıda yüklü olduğu söylenen yaklaşık 17 kamyonun geçişini engellemişti. Ardından ordu, duruma müdahalede bulunurken, kamyonların yollarını da açmayı başardı.

Kuzey başkentindeki sokaklar bir savaş alanına dönüşürken, eylemciler de orduya taşlarla saldırdı. Bölgeye gönderilen güvenlik güçleri, kamyonlara taş atan protestoculara göz yaşartıcı gaz ile müdahale etti. Lübnan Kızılhaç’ı, çatışmalar nedeniyle 4 asker de dahil olmak üzere yaklaşık 24 kişinin yaralandığını açıkladı.

Beyrut’ta barışçıl sahne

Geçen cuma günü şiddet ve isyanlara tanık olan Beyrut’ta motosiklet kullanan bir grup genç, mağazaları ve dükkanları yağmalarken ve bazı binaları da ateşe verirken, 13 Haziran’da ise çok sayıda eylemci, kötüleşen ekonomik durumdan duydukları memnuniyetsizliği barışçıl bir şekilde dile getirmek için Riyad es-Sulh Meydanı’nda bir araya geldi. Yaşam koşullarını ve doların artışını protesto etmek amacıyla ülkenin güneyindeki Sayda şehri sokaklarında da barışçıl yürüyüşler düzenlendi.

Arbedeciler

İhlalleri ve şiddet eylemlerinin tekrarlanmasını engelleme çabaları çerçevesinde İçişleri ve Belediyeler Bakanı Muhammed Fehmi, “Güvenlik güçleri, güvenliği ihlal eden insanları ve Beyrut’un merkezinde özel ve kamu mülklerini yağmalayan vatandaşları yargıya yönlendirecektir” dedi.

Fehmi, geçen cumartesi günü “Barışçıl gösterilerin korunmasını ve isyancıların bastırılmasını tekrar tekrar teyit ediyoruz” diyerek, Beyrut’un tanık olduğu saldırıları reddettiklerini vurguladı.

Eski Başbakan Saad Hariri, 13 Haziran’da Beyrut’un merkezinde tanık olunan ayaklanmalar sonucunda kamu ve özel mülklere verilen zarara değindi. Gazetecilere konuşan Hariri, tüm Lübnanlılar açken, neden sadece Beyrut’takiler açmış gibi eylemler yapılıp taşların fırlatıldığını sorguladı. Saad Hariri, ordunun ve güvenlik güçlerinin, Beyrut halkını korumak için daha fazla görev alması gerektiğini vurgulayarak, daha sonra Twitter üzerinden yaptığı açıklamada da “Beyrut’un sadakat ve cesaret sembolü olan Velid Aydo ve oğlu Halid’in şehadetlerinin yıldönümü, yargının bağımsızlık duvarlarına çarptı, Beyrut çarşılarındaki sabotaj eylemlerine tanık oldu, kalbi yandı ve rollerine ve onurlarına saldırı yaşandı” ifadelerini kullandı. Hariri, “Beyrut ve tüm Lübnan’ı savunan Velid ve Sedir Devrimi’nin tüm şehitleri için vefalar yerine getirilmeye devam ediliyor. Allah Velid’e, Halid’e ve tüm şehitlere rahmet eylesin” dedi.

Hariri ayrıca, “İnsanları mallarını ve geçimlerini kendi başlarına korumak için zorlamayın. Sorumluluk, piramidin en tepesinden aşağıya doğru hepinizin üzerinde. Başkentin tahrip edilmesine seyirci kalmayacağız” ifadelerini kullandı. Hariri, “Beyrut’taki çatlak, tahrip ve yangın faaliyetlerini organize edenler, devrimin amaç ve değerlerine sahip değiller. Onlar, kavga ve daha fazla çöküş arayan lanetli bir planın arkasına sürüklenen yanlış yönlendirilmiş gruplardır” değerlendirmesinde bulundu.

Meşnuk, savunma çağrısı yaptı

Beyrut Milletvekili Nihad Meşnuk, liderlerinden talimat alarak aniden yoksul ve aç olduklarını hatırlayan ‘motosiklet koalisyonunun’, belirli bir yıkıcı gündeme sahip olduğunu ve devrimle uzaktan yakından bir ilişkileri olmadığını ifade etti.

Meşnuk, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Şehir halkı, sakinleri, Sünniler, Şiirler, Dürziler ve Hristiyanlar olarak biz, şehrimizi kamu ve özel mülkiyetin yok edilmesine karşı savunmak zorundayız” dedi.

Meşnuk, Beyrut halkı isyan etmek için Şehitler Meydanı’na indiğinde, kendilerine karşı gelenleri darp ettiklerini, kızlara ve annelere hareket ettiklerini ve kutsal alanlara sövdüklerini belirtti.

Nihad Meşnuk, gerçek bir devrimin değişiklik için haykıran anne, babasının omuzları üzerindeki çocuk, güçlü büyükanneler, öfkeli dedeler olduğunu söylerken, “Beyrut’un adamları ve sözleri vardır. Yaşayanlar görecek ve duyacaktır” dedi.

Meşnuk, “Devrim, isyancılarının dayak attığı, genç kadın ve erkeklere hareket ettiği bir adımlar gelmez. Bu insanlar, devrimi ve Beyrut’u yakmak istiyor” ifadelerini kullandı.

Nihad Meşnuk, “Ey Beyrut halkı, sevgili başkentimizi yakanların, şehit Refik Hariri’den nefret duyanların karşısında şehrimizi koruma vakti geldi” dedi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

https://www.independentarabia.com/node/127001

DAHA FAZLA HABER OKU