Maraş Katliamı’nda kızı yanı başında öldürülen acılı babanın hüzünlü sonu

Cenazesi Samandra'daki Sarı Saltık Cemevi'nden kalkan Görür, Kahramanmaraş Katliama'nın tanık ve mağdurlarından biriydi

İmam Görür,  ailesiyle birlikte saldırganlardan kaçarken 7 yaşındaki kızı yanı başında öldürülmüştü / Fotoğraf: Görür Ailesi

İstanbul Samandıra’da 88 yaşındaki İmam Görür, önceki gün dengesini kaybederek balkondan düştü. Görür olay yerinde hayatını kaybetti. 

İmam Görür’ün vefatı Aleviler ve Alevilik üzerine haberleriyle bilinen Pir Haber Ajansı (PİRHA) tarafından kamuoyunu duyuruldu.

Cenazesi Samandıra’da bulunan Sarı Saltık Cemevi’nden kalkan Görür, yüzden fazla insanın katledildiği Kahramanmaraş olaylarının canlı tanıklarından ve mağdurlarından biriydi.

 

maraş katliamı.jpg
Maraş Katliamı'nda 111 kişi katledildi, yüzlerce insan yaralandı / Fotoğraf: Twitter

 

Maraş katliamının tanığı ve mağduruydu

19 – 26 Aralık 1978 tarihleri arasında aşırı sağcı grupların Alevilere ve sol görüşlü kişilere saldırılarıyla başlayan olaylarda resmi kayıtlara göre aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da olduğu 111 kişi öldürülmüş, yüzlerce insan yaralanmıştı. Yine yüzlerce ev ve işyeri de tahrip edilmişti.

Saldırıya uğrayanlardan biri de Görür ailesiydi.

İmam Görür, o zamanlar 45 yaşında 7 kız, 2 erkek olmak üzere 9 çocuk sahibi bir babaydı.

Saldırganların bulundukları yere ulaşması üzerine İmam Görür, eşi Sabır Hanım ile birlikte çocuklarını alarak kaçmaya başladı.

Sabır ve İmam görür küçük çocuklarını kucaklarında taşıyor, diğerleri ise yanlarında yürüyordu.

züboş.jpg
Zübeyde Kırık, katliam sırasında henüz birkaç aylıktı / Fotoğraf: PİRHA

 

Ailesini kurtamak için en zor kararı verdi

O gün henüz birkaç aylık olan Zübeyde Kırık, sonradan babasının anlatımlarından mahkeme kayıtlarına da geçecek o anları Independent Türkçe’ye şöyle anlattı:

Ben annemin kucağında, ablam Hatun babamın kucağındaymış. Babam bir eliyle de ölen ablam Hatice’yi tutuyormuş. O sırada babamı hedef alacak şekilde ateş ediliyor. Ancak Hatice vurularak yere düşüyor. Göğsünden vuruluyor. Dokuz yaşında olan Nurgül ablam bunu görünce onun düştüğünü düşünerek kaldırmaya çalışıyor. Onu kanlar içinde görünce ‘Babama sesleniyor: Baba Hatice vurulmuş diyor. Ancak babam, Hatice’nin öldüğünü ve hepimizi öldüreceklerini düşünerek diğer çocuklarını kurtarma adına ‘Bıırak gel kızım, yoksa hepimizi vuracaklar’ diyor.

“Tanıdıkları bakkalı sığındıkları binaya bomba yerleştirirken yakaladılar"

Hatice’yi geride bırakmak zorunda kalan aile, mahallede bulunan ve katliamdan kaçan insanların toplandığı bir binaya sığınıyor.

Binaya sığınanlar, bir süre bomba binaya bomba yerleştirmeye çalışan bir saldırganı da yakalıyorlar.

Yakalanan adamın kimliği herkesi şaşırtıyor. Mahallede bakkalık yapan bu saldırganı birçoğu yakından tanıyorlar. 

Bombacı bakkalı, kendilerini binadan tahliye etemeye gelen  askerlere teslim ediyorlar.  

toplu aile.jpg
Görür ailesi bu fotoğrafı Hatice'yi kaybettikten aylar sonra başımıza bir şey gelirse anımız kalsın diyerek çekti. Zübeyde Görür bu fotoğrafta babasının kucağında / Fotoğraf: Görür Ailesi

 

Geride bir fotoğrafı bile kalmadı

Olaylar durulunca Hatice’yi almak için, öldürülenlerin toplandığı yere gittiklerinde küçük kızın cansız bedenini teşhis etmekte zorlanıyorlar. Diğer cenazeler ile birlikte toplu mezara gömülen Hatice tanınmaz haldedir. Görür ailesinin evi barkı yakılıp yıkılmıştır. Öyle ki Hatice’den geriye anı olarak bir fotoğraf dahi kalmamıştır.

Ailenin o dönemlere dair tek toplu fotoğrafı aylar sonra; "yine bir şey olursa toplu halde bir anımız olsun" diye evin erkek çocuklarının ısrarıyla çektilir. Ancak o fotoğrafta artık Hatice yoktur.

imamsabır.jpg
İmam Görür (solda), 42 yıl kızının acısıyla yaşarken, eşi Sabır Görür, kızının ölümünden 11 yıl sonra öldü. Cenazesi vasiyeti gereği kızının kanlı elbisesiyle gömüldü / Fotoğraf: Görür Ailesi

 

Annenin vasiyeti: “Beni kızımın kanlı elbisesiyle defnedin”

Aile, katliamın ardından o acıyla Maraş’ı terk ederek Gürün’e yerleşir. Hatice’den geriye sadece vurulduğunda üzerinde olan kanlı elbise ve babası tarafından kesilen saçı kalmıştır.

Hatice'nin annesi Sabır, acıya dayanamayarak 11 yıl sonra 1989’da hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine Hatice’nin kanlı elbisesi de annesiyle birlikte defnedilir. 

“Kızının acısını asla unutmadı”

Zübeyde Kırık, babasının psikolojisinin o tarihten sonra hiçbir zaman tam anlamıyla düzelmediğini söyledi.

Kırık, babasının yaşadıklarını, “Hatice’yi hiç unutamadı. Her gece uykusundan uyanır, kendi kendine konuşurdu. Hiçbir zaman psikolojisi tam anlamıyla yerinde değildi” diye anlattı.

Hatice’yi vuran kişi de diğer pek çok fail gibi tespit edilememiş.

 

WhatsApp Image 2020-05-08 at 16.06.53.jpeg
İmam Görür'ün son fotoğraflarından 

 

“Son isteği köyüne gitmekti”

Görür ailesinin en büyük üzüntüsü babalarının doğduğu toprakları çok istemesine rağmen bir daha görememesi. 

Babasının önlemler yüzünden İstanbul'da kaldığını söyleyen Zübeyde Görür olay gününü ise şöyle anlattı:

Son isteği köye gitmekti. Ancak koronavirüs nedeniyle salgın yasağı yüzünden gidemeyince İstanbul’da kalmıştı. Abim de kalııyordu. Sabah erken kalkınca üstünü giyinip balkona çıkmış. Dar ve uzun bir balkon..Orada yürüyordu. Sanırım dengesini yitirip düşmüş. Erken saatte olduğundan komşu fark ediyor babamın düştüğünü. Ölümünün bu şekilde olması bizi ayrıca çok üzdü.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU