Sözcü gazetesi yazarı Necati Doğru, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Beştepe Millet Camisi’nde belirlenen az sayıda kişi ile Cuma namazı kılınmasını eleştirdi.

Necati Doğru, bugünkü köşe yazısında Diyanet’in kararını şu ifadelerle eleştirdi:

Saray'ın camisinde “korunma mesafesi iki kata çıkarılmış ve seçilmiş din adamlarıyla maskeli kılınan yeni bir namaz türü” icat ettiler. Hangi ihtiyaçtan doğdu bu temsili namaz? Kim, kime ne mesajı veriyor?

Halk olanı görüyor.

Seçimde hesap sorar.

Virüs fırsatçılığına rağmen birlik-bütünlük oluştu. Muhalefet, eleştirilerini saklı tutarak, iktidara ve Saray'a “Kovid-19'un dizginlenmesi” konusunda destek veriyor.

Ülke bizim.

Hepimiz birimiz için.

Doğru, yazısının devamında koronavirüs konusunda yerel yönetimler ile aldığı önlemleri de ifade ederek şunları yazdı:

Büyükşehir belediyeleri de Ankara'daki yönetimin eksikliklerini kapatabilecek önlem yarışına girdiler. İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm muhalefet belediyeleri ellerinden geleni yapmakta ve yapacaklarını söylemekteler. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “ihtiyaç doğduğunda 5 bin kişiye 3 öğün yemek, 440 yatak kapasiteli geçici hastane, geçici karantina bölgesi, sahra hastane alanı, sağlık personeline otel sağlama” önlemleri aldıklarını açıkladı.

Eski Kültür Bakanı Tınaz Titiz; “Sorun Nasıl Çözülmez- Farzedin ki Hindiyiz- Evet Hayır Demokrasisi- Alternatif Siyaset Anlayışı” adlarında 4 kitap yazdı. Bu kitaplarda ülkemiz insanının akla ve bilime dayalı sorun çözme kapasitesinin nasıl artırılabileceği üzerinde durdu.

Dün bir öneri yaptı.

Belediyeler, bilgisayar destekli tanı yazılımı aracılığıyla “Doktora Kadar” uygulaması başlatabilir. Virüse yakalanmışların ya da hiçbir şeyi olmadığı halde paniğe kapılmışların büyük bölümünün “hastanelere yığılmasını” durduracak bir ön tanı hizmetini belediyeler bu yazılım ile şehir halkına sunabilir.

Ani yığılma olacak.

Yoğun bakımlar çökecek.

Panik paniği tetikleyecek.

Korkulan ihtimal bunlar.

Bu ihtimalleri sıfıra çekebilmek için büyükşehir belediyeleri şehir halkına “Hastaneye yığılmadan” bilgisayar destekli bir ön tanı ve teşhis hizmeti sunabilir.

İleri teknoloji CNC makinalar üreticisi makine mühendisi okurum Güvenç Toksöz de dün bu köşede yazdığım “evden referandum” yazısına destek vererek; “Dünyanın gelecek 20-40 sene içerisinde geçeceği sistem ‘tam katılımcı dijital demokrasi' olacaktır. Bu, Fransız Devrimi gibi bir kırılma yaratacak ve buna ilk geçecek ülkeler uygarlıklarını hızlı bir şekilde üst seviyelere taşıyacaklardır” diyor. Ve “dijital kelimesini sadece bilgisayar ile yapılan anlamında değil üst teknolojik veya ulaşılması zor bir kavram olarak değerlendirin lütfen…” diye ilave ediyor.

Sözcü, Independent Türkçe