Avrupa basınında Brexit: Birleşik Krallık’ın ayrılışı AB’yi nasıl etkileyecek?

Birleşik Krallık’ın 2016’dan bu yana Brexit konusunda yürüttüğü tartışma dün ülkenin AB’den resmen ayrılmasıyla sona ererken, Avrupa basını tarihi gelişmeyi farklı biçimlerde ele aldı

Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılışının ekonomiyi nasıl etkileyeceği konusu önemli tartışma başlıklarından biri (AFP)

Birleşik Krallık’ın 23 Haziran 2016’da Avrupa Birliği (AB) üyeliğine dair gerçekleştiği referandumun ardından ülke uzun süredir sert politik tartışmalara sahne olmuştu. 31 Ocak itibarıyla Birleşik Krallık’ın 1973’ten bu yana süregelen AB üyeliği sona erse de tartışma devam edecek gibi görünüyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ülkede AB üyeliğine yönelik ciddi fikir ayrılıklarının yaşanmasına rağmen gerek referandum sonucu gerekse anket sonuçları ayrılmaya ve kalmaya yönelik ezici bir çoğunluğun mevcut olmadığına işaret ediyor. 2016 referandumunda yaklaşık yüzde 52 oranında ayrılma yönünde oy çıkarken, AB’de kalmayı destekleyenlerin oranıysa yüzde 48’di. Öte yandan, 12 Aralık’ta gerçekleştirilen genel seçimlerin ardından BMG araştırma şirketinin hazırladığı anketin sonucuysa ironik biçimde tersi yöndeydi. 

Ülke içindeki belirgin fikir ayrılıkları kendini kıta genelinde de gösteriyor. Farklı yayın politikalarına sahip pek çok Avrupa medyası Brexit’i çeşitli boyutlarıyla ele aldı. Eurotopics’in aktardığına göre, AB’nin Birleşik Krallık’a karşı tutumun değişip değişmeyeceği, Brexit’in sonucunda ortaya çıkan tablonun en çok kimi etkileceği gibi sorular önemli tartışma başlıkları arasında yer alıyor. 

Avrupa basınında öne çıkan başlıklar şu şekilde:

The Times: Brexit, hiçbir zaman ekonomik değil, her zaman felsefi bir proje oldu. Her ne kadar bu tanım nedeniyle bu kavramın içinin boşaltılması riski olsa da. Brexit’i Avrupa’nın boyunduruğundan kurtulmak olarak tanımlamak, projenin asla başarısızlık olarak yorumlanamayacağının da kanıtı. Çünkü Brexit Britanya hukukunu, Avrupa hukukundan ayırmak demekse salt AB’den ayrılabilmek bile başarının ta kendisi olacaktır.

The Irish Times: Brexit, Büyük Britanya'yı yoksullaştıracak. Britanya'nın en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği olmaya devam edecek, en yakın müttefikleriyse yine AB üyesi ülkelerden oluşacak. Büyük Britanya bir Avrupa devleti olarak en önemli konularda öyle ya da böyle AB politikalarından etkilenecek; ama kararlarda söz hakkı olmayacak.

Les Echos: Ümit ediyoruz ki, 2020 yılı başlarken 27 üye ülkenin tamamı Büyük Britanya'nın şimdiye kadar olduğu konumda kalması için ellerinden geleni yapacaktır. Britanya toplumsal ve çevresel konularda bizim normlarımıza uyan ve Avrupa değerlerini ışıldatan bir ülkedir. Çin'in tehdit ettiği, ABD'nin kötü davrandığı Avrupa'nın, kapısının hemen önünde yeni bir düşmanın doğmasına izin verme lüksü yok.

Revista 22: Büyük Britanya'da da faaliyet gösteren büyük küresel holdingler, bu değişime kolayca uyum sağlayacaktır. ... Onlar ödevlerini çoktan yapıp bitirdi bile. Asıl büyük mağduriyeti küçük ve orta ölçekli şirketler, yani tam da muhafazakar öğretinin en önemli önceliği olan 'dinamik' şirketler yaşayacak. Gerçekteyse ne Muhafazakar Parti ne de İşçi Partisi üyesi hiçbir siyasetçi bu şirketler için parmaklarını oynattı.

De Morgen: İskoçya ve Kuzey İrlanda, Büyük Britanya'dan ayrılmak için referandumlar planlıyor. Ayrılmamanın bedeli olaraksa Britanya'dan AB'yle sürekli ve sıkı bir ticari işbirliği talep ediyorlar. Başbakan Johnson, sağduyuyu bir kenara bırakır ve bu bölgelerin sesine kulak vermezse Manş içinden geçen yeni bir deniz sınırı çizen başbakan olarak tarihe geçmekle kalmayacak, İskoçya'nın gitmesine izin veren ve tıpkı çıplak kral masalındaki gibi geride tek başına kalan kişi olacaktır.

El Pais: Büyük Britanya'nın AB'ye geri dönmesi ne kadar olası? Bu soru, bugünün gündemi değil. Brexit'in gerçekte ne anlama geldiğini anlamak için aradan beş yıl geçmesi gerekecek; pratikte neler olduğunu görmek içinse bir beş yıl daha. O zaman Avrupa Birliği de değişmiş olacaktır. Britanyalıların AB’ye geri dönmeyi düşünmesi AB'nin on yıl sonra bugünkünden daha cazip, daha dinamik olup olmayacağına da bağlı.

 

 

Le Monde: Brexit, Büyük Britanya için bir başarı olacaksa ne ala ama Birleşik Krallık'ın bir zamanlar olduğu gibi yine “Avrupa'nın hasta adamı” haline gelmesi, sadece ve sadece kendi kabahati olacaktır. Brexit’le beraber AB de Manş Denizi'nin öbür yakasındaki günah keçisini kaybetmiş oldu. Avrupa, giderek daha da tehlikeli hale gelen bir dünyada varolmak için birçok alanda ihtiyaç duyduğu birliği ileriye taşıyamazsa bunun sorumlusu Britanyalılar olmayacak.

Aftenposten: Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılması hem AB hem de Avrupa fikri açısından bozgun anlamına geliyor. Bu gelişme esas olaraksa AB’yi bir barış projesi olarak düşünmeyi sevenler için yenilgi niteliği taşıyor. 

Il Sole 24 Ore: Londra AB’yi terk ettiğinde, bütün ülkeler, özellikle de Avrupa entegrasyonuna hiçbir zaman inanmayanlar, kendini kimsesiz hissedecek.

La Stampa: AB ülkelerine karşı oynadıklarının farkındalar ancak ellerindeki koza inanıyorlar. Örneğin, savunma veya dış politika konusunda Brüksel açısından vazgeçilmez olduklarını biliyorlar. 

Le Figaro: Britanyalılar eğer yetenekli olduklarını düşündükleri tüm ataklığı gösterebilirse Brexit kıskançlık kaynağı olabilir. Ayrılma sonrası huzursuzluğa sürüklenmemelerini umalım.

 

Independent Türkçe, Eurotopics

DAHA FAZLA HABER OKU