İflas eden Pamukkale Turizm'den "özel izinle" devam kararı

Üç ay önce yaptığı konkordato başvurusu iflas kararı ile sonuçlanan Pamukkale Turizm, özel izinle faaliyetlerine devam edeceğini duyurdu

16 Ocak 1962'de kurulan Pamukkale Turizm, ilk seferlerini İstanbul ve Ankaraya yapmıştı. Fotoğraf: pamukkale.com.tr

Ekim ayında konkordato talep eden ancak mahkemenin iflas kararı verdiği Pamukkale Turizm, Twitter hesabından yaptığı açıklamada mâli sıkıntılarını aşabilmek için başlatılan hukuki sürecin devam ettiğini, özel izinle faaliyetlerini sürdüreceklerini ve seferlerde aksama olmayacağını duyurdu: 

 

 

27 Ekim’de konkordato talebinde bulunan 57 yıllık firma için İzmir Birinci Asliye Mahkemesi, durumun gözden geçirilmesi ve konkordatoya itirazlar için üç aylık bir süre vermişti. 

24 Ocak'ta ncelemelerini tamamlayan mahkeme, Pamukkale’nin ticari faaliyetlerini sürdüremeyeceğine hükmederek konkordato talebini reddetmiş ve iflas kararı vermişti

3 bin 500 kişi çalışıyordu 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin birinci dönem milletvekillerinden Hacı Hüseyin Mazlum Babalım’ın torunu Sadık Babalım tarafından 1962’de Denizli’de kurulan Pamukkale, 10 yıl sonra merkezini İzmir’e taşıdı. 

3 bin 500 kişinin çalıştığı Pamukkale Turizm, ulaşım sektöründeki ilk halka ilişkiler departmanını kuran ve ilk çevirim içi bilet ve rezervasyon hizmetini sunan şirketti.

Şirket, 2012’de Anadolu Ulaşım ile ortaklığa giderek bilet satış merkezleri ile şehir içi servislerini birleştirmişti.

Konkordato ve iflas erteleme arasındaki farklar

Borçlu ile alacakları arasında yapılan yeni bir anlaşma olarak kabul edilen konkordato sisteminde borçlu olan firma, borçlarını belirlenen sürede ödemekle yükümlü.

Konkordato projesini inceleyen mahkeme, borçlunun gerekli şartları taşıdığı kanısına varırsa borçluya iki aylık bir süre tanınıyor ve bu süre içerisinde borçların yüzde 50’sinin ödenmesi şart koşuluyor.

Sermaye şirketleri, şahıs şirketleri ve gerçek kişiler konkordatoya başvurabiliyor. İflas erteleme talebi ise yalnızca sermaye şirketleri tarafından yapılabiliyor.

İflas ertelemede borca batıklık aranırken, konkordato ilanında mâli durumun bozulmasını kanıtlamak yeterli oluyor.

İflas erteleme isteyen firma mahkemeye bir “iyileştirme projesi” sunmakla yükümlü. Ancak konkordatoda borçlu, alacaklıların çoğu ile bir anlaşma yapıyor.

İki uygulama arasındaki diğer bir fark ise iflas ertelemede alacaklılar firmadan para talep edemezken konkordatoda borcu olan firma belirlenen süre zarfında borcunu ödemeli.

DAHA FAZLA HABER OKU