Kişisel bloğunda yazılar kaleme alan Fehmi Koru, AK Parti’nin itibar ettiği yazarların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski yol arkadaşlarına yönelik olarak kullandığı “dolandırıcı” ifadesinin üzerine “Bu tavır doğru değil” demediğini söyledi.

Koru, “Şehir Üniversitesi’ni, karşısına siyasi rakip olarak çıkacağı anlaşılan birini halkın gözünde kötü duruma düşürecek bir manevra için kullanmak büyük bir yanlıştı” diyerek “Bu amaçla bir kamu bankasının yanlış işlemini savunmak da öyle” ifadesini kullandı.

“Erdoğan’ın cepheye sürülmesi yanlışlığı daha da büyüttü” diyen Koru eleştirilerini şöyle sürdürdü: 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkeyi uzun süre birlikte yönettiği ve kendilerinden her fırsatta ‘dava arkadaşlarım’ diye söz ettiği selefi cumhurbaşkanını, sondan bir önceki başbakanı, geçmiş hükümetlerinin başarılarında en önemli payların sahipleri olan bakanlarını ‘dolandırıcılık’ ile suçlaması ise… Akıl alır gibi değil. Kocaman bir yanlış. Bakıyorum da, parti grubundan veya AK Parti’nin itibar ettiği yazarlar ve yorumculardan ‘Bu tavır doğru değil’ diyen çıkmıyor. Tam tersine, hepsi yanlışlara kılıf uydurmakla meşguller…

Koru, AK Parti’ye yakın yazar ve yorumcuların söylediklerinin tam tersi etki yarattığını savunarak “Farkında değiller mi, yoksa farkında oldukları halde mi yanlışlara sahip çıkıyorlar?” diye sordu.

“Eğer böylesine açık ve vahim yanlışların farkına varamıyorlarsa nasıl kanaat önderi diyebiliriz bu insanlara” diyen Koru görüşlerini şöyle noktaladı:

Peki ya yanlış olduğunu bildikleri halde yanlışlara sahip çıkıyorlarsa onlara ne demeliyiz? Siyasetin iki ülkede aldığı biçimleri gözlerken ABD’de olanların Türkiye’de yaşananlardan daha kabul edilebilir olduğu sonucuna varmak beni rahatsız etti. Ne yapalım, gerçek bu.

Independent Türkçe