Avrupa’nın en kıdemli dışişleri bakanından üye devletlere mektup: AB Filistin’i devlet olarak tanımalı

Yıllardır Filistin-İsrail anlaşmazlığına çözüm için uğraş veren Lüksemburglu bakan Asselborn, “Filistin’i bir devlet olarak tanımak ne bir lütuf ne de açık çek, sadece Filistin halkının kendi devletlerine sahip olma hakkını kabul etmektir” dedi

Lüksemburg, Asselborn’un çabalarının da etkisiyle ilk kez 2012'de BMGK geçici üyeliğine seçilmişti (Reuters)

ABD’nin Batı Şeria’daki İsrail yerleşimlerini yasa dışı görmeme kararı sonrası Lüksemburg, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Filistin’i tanıması için gösterdiği çabayı daha da artırdı.

Lüksemburg Dışişleri Bakanı ve Avrupa Bakanı Jean Asselborn, AB’nin yeni Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josef Borrell’in yanı sıra AB dışişleri bakanlarına mektup göndererek, “iki devletli çözümü korumanın tek yolunun İsrail ve Filistinliler arasında daha adil bir ortam oluşturmaktan geçtiğini” vurguladı.

Times of Israel’in İsrailli Kanal 13 televizyonundan aktardığı habere göre mektupta Asselborn şu ifadeleri kullandı:

Avrupa Birliği içinde tüm üyelerin Filistin Devleti’ni tanımasına dair bir tartışma başlatmanın zamanı geldi. Filistin’i bir devlet olarak tanımak ne bir lütuf ne de açık çek, sadece Filistin halkının kendi devletlerine sahip olma hakkını kabul etmektir. Bu, hiçbir surette İsrail’e karşı olmayacaktır. İsrail-Filistin çatışmasını çözmeye katkıda bulunmak istiyorsak İsrail’in güvenlik koşullarının yanı sıra Filistin halkı için adalet ve haysiyeti de hiçbir zaman gözden kaçırmamalıyız.

Kalıcı barış için Lüksemburg’dan Asselborn liderliğinde hamleler

Dış politikada Asselborn’un başını çektiği Lüksemburg yönetimi, Ortadoğu’daki anlaşmazlıkta Filistin’in bir devlet sahibi olması için uzun süredir diplomatik düzeyde uğraş veriyor, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’nı (UNRWA) destekliyor ve Filistin topraklarındaki yasa dışı İsrail yerleşimlerini kınayan kararlara imza atıyor. Filistin’i henüz devlet olarak tanımamış olsa da Lüksemburg, BM kararlarında Filistin tezini destekleyen yönde oy kullanıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

2004’ten bu yana Lüksemburg Dışişleri Bakanı olarak görev yapan ve bu süre zarfında Filistinlilerin devlet sahibi olma hakkına destek çıkarken, İsrailli yerleşimlere de itiraz eden açıklamalar yapan Asselborn geçen yıl Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği bir röportajda, Avrupalı devletlerin Filistin’i tanıması talebini dile getirmiş, Fransa’nın bu konuda öncülük etmesi halinde Lüksemburg dahil diğer ülkelerin de onu izleyeceğini ifade etmişti.

2012’de Lüksemburg Asselborn’un çabalarının da etkisiyle ilk kez 2013-2014 dönemi için BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmişti.

Lüksemburg Sosyalist İşçi Partisi  (LSAP) kökenli olan Asselborn, AB ülkeleri içinde en uzun süredir dışişleri bakanlığı yapan siyasetçi unvanını koruyor.

İsrailli diplomatlardan karşı atak

Lüksemburg’un son hamlesinin gelecek yıl ocak ayında yapılacak AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısında tartışılması bekleniyor.

Kanal 13’ün haberine göre İsrailli diplomatlarsa AB’den böyle bir karar çıkmasını engellemek için çaba sarf ediyor.

Diğer taraftan AB üyesi devletlerin hepsinin bu konuda görüş birliği içinde olmadığı belirtiliyor.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo kasım ayında Donald Trump yönetiminin İsrail yerleşimlerinin yasallığı konusundaki tutumunu değiştirdiğini duyurmasının ardından, görev süresi bir süre önce dolan AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini şu açıklamayı yapmıştı:

Avrupa Birliği’nin işgal altındaki Filistin topraklarındaki İsrail yerleşim politikasına karşı duruşu açıktır ve değişmemiştir: Tüm yerleşim faaliyetleri uluslararası hukuka göre yasa dışıdır, 2334 sayılı Birleşmiş Milletler kararıyla da tasdik edildiği üzere iki devletli çözümün uygulanabilirliğini ve kalıcı barış umutlarını sarsmaktadır.

BM Güvenlik Konseyi 2016’da aldığı kararda, İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini “derhal ve tamamen” durdurmasını istemişti.

ABD’nin İsrail yerleşimleriyle ilgili son kararını kınamak için AB’nin 28 üyesinin ortak açıklama yapmasıysa Macaristan engeline takılmıştı.

 

 

Trump’ın icraatları İsrail’de alkışlanırken Filistin’de hüsrana yol açtı

Dünya genelinde 135’ten fazla ülke Filistin’i devlet olarak tanıdı ancak aralarında ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya’nın da bulunduğu uluslararası arenada en etkili bazı ülkelerden bu yönde bir adım gelmedi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Avrupalı ülkeler başta olmak üzere uluslararası kamuoyunun Filistin’i tanıması için çabalarını son yıllarda artırdı.

Trump yönetiminin İsrail yanlısı tutum sergilediğini belirten Filistinliler, ABD’nin anlaşmazlığı çözmede güvenilir bir arabulucu olmadığını birçok kez dile getirdi.

2017’de göreve gelmesinden bu yana Trump’ın Ortadoğu’ya yönelik icraatları İsrail yönetiminden alkış alırken, Filistinlileriyse hayal kırıklığına uğrattı: Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ederek ABD elçiliğini bu şehre taşıdı, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) mali yardımı kesti ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Washington’daki ofisini kapattı.

Independent Türkçe için derleyen: Elvide Demirkol

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU