Tahran'daki ABD Büyükelçiliği’ne yapılan baskının liderlerinden Asgarzade: Pişmanım

"Tahran ve Washington arasındaki ilişkilerde bir ilerlemeye olacağını düşünmüyorum"

Fotoğraf: AP

İranlı öğrencilerin başkent Tahran'daki ABD Büyükelçiliği'ni basarak ABD’li elçilik çalışanlarını rehin almasının 40. yıldönümü yaklaşırken olayın liderlerinden İbrahim Asgarzade, yaptığından pişmanlık duyduğunu söyledi.

Asgarzade Associated Press’e (AP) verdiği söyleşide  “Bütün suç krizin kontrolden çıkmasına izin veren İslamcı öğrencilerde” ifadesini kullandı. Asgarzade, olayların elçilik personelinin rehin alınmasına dek gelişmesinin o dönemin dini lideri Humeyni’nin desteğiyle bağlantılı olduğunu söyledi.

"Durum kontrolden çıktı"

O dönem 23 yaşında mühendislik okuyan Asgarzade asıl planlarının büyükelçilikte oturma eylemi düzenlemek olduğunu ancak durumun kontrolden çıkarak, büyükelçiliği ‘ele geçirmeye’ kadar vardığını belirtti.

Asgarzade, güvenlik güçlerinin büyükelçiliğe gelerek kendilerine müdahale etmesinden endişe etmeleri nedeniyle baskın düzenlemeden önce İran Devrim Muhafızları’na planlarına ilişkin bilgi verdiklerini belirtti.

Bu olayın etkisinin İran ve ABD ilişkilerinde hala gerilim yarattığını ifade eden Asgarzade, “Tahran ve Washington arasındaki ilişkileri geliştirmek çok zorlaştı. İki ülke arasındaki ilişkilerde bir ilerleme ihtimalini görmüyorum” diye konuştu.

Ne olmuştu?

4 Kasım 1979'da, ABD destekli Şah Rıza Pehlevi'nin devrilmesinin üstünden 9 ay geçmeden, Ayetullah Humeyni destekçisi yaklaşık 400 öğrenci, ABD'de hastaneye kaldırılan Şah'ın iade edilmesi talebiyle ABD elçilik binasını bastı. 

Elçilikte bulunan 60'tan fazla ABD'li rehin alındı. Bazıları hemen bırakıldı fakat 52'si 444 gün boyunca rehine olarak kaldı. 

ABD'nin "Kartal Pençesi Operasyonu" adını verdiği gizli kurtarma operasyonu 25 Nisan'da felaketle sonuçlandı.

Tahran'ın 400 kilometre güneydoğusundaki buluşma yerine giden bir helikopter ve C-130 kargo uçağı aniden çıkan kum fırtınası nedeniyle kaza yapmış ve 8 ABD askeri öldü.

Operasyona bu nedenle son verildi.

Humeyni bu olayı "Büyük Şeytan" olarak tanımladığı ABD'ye karşı bir "ilahi ceza" olarak yorumlamıştı. 

Bu arada rehineler farklı ülkelerde dolaştırıldı. 

Şah 27 Temmuz'da Kahire'de öldü. Ancak öğrenciler Şah'ın kişisel servetinin İran'a iade edilene kadar rehineleri bırakmayacağını duyurdu. 

Eylül 1980'de Humeyni rehineleri bırakmak için 4 şart sıraladı: Şah'ın servetinin iadesi, ABD'de İran'a ait mal varlıkları üzerindeki dondurma kararının kaldırılması, ABD'nin tazminat talebinden vazgeçmesi ve İran'ın içişlerine karışılmaması.

20 Ocak 1981'de Cezayirli diplomatların arabuluculuğu sonucu 52 ABD'li, ABD ve İran arasında yapılan anlaşmayla serbest kaldı.

444 gün süren rehine krizi  sonlansa da ABD, İran'la diplomatik ilişkilerini 1980'de kesti ve bu ilişkiler o günden bu yana dondurulmuş durumda.

Elçilikse daha sonra müze haline getirildi. 

Fars haber ajansına göre, İranlılar cumartesi gününden itibaren artık müze olan elçilik binasının duvarındaki yazı ve resimleri yeniden boyayarak olayı "kutlamaya" hazırlanıyor. 

Onlarca yıldır duvarda yer alan ABD karşıtı resim ve yazılar geçen ay yeni resimlere yer açmak için temizlenmişti. 

 

Independent Türkçe, Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU