Taşgetiren: Barış Pınarı Harekatı her şeyi örtebiliyor mu?

Karar yazarı: Şehit Zekeriya acaba devletin herhangi bir yerinde “Yaaa, biz yerlerde yanlış yaptık. Birçok insanın günahını aldık. Bunun hesabı vardır. Allah sorar.” Falan gibi bir muhasebeye, bir iç sancısına yol açıyor mudur?

Fotoğraf: Twitter

Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Barış Pınarı Harekatı'nın Türkiye'de yaşanan hukuksuzlukların üzerini örtemeyeceğini söyledi. 

Ağrı'da askerlere yönelik düzenlenen saldırıda 32 yaşındaki Burak Zekeriya Altınok, hayatını kaybetti. Altınok'un polis olarak görev yaparken 701 sayılı KHK ile 2017 yılında mesleğinden ihraç edildiği ve devamında “terör örgütü olmak” suçlamasıyla 16 ay cezaevinde tutuklu olarak yargılandığı ortaya çıktı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bugünkü köşe yazısında hapis yatma gerekçesi olan suçlamalardan beraat eden Altınok'u hatırlatan Taşgetiren, şöyle yazdı:

Şu, “KHK ile polislikten atıldı, 16 ay hapis yattı, beraat etti, askerde şehit oldu” diye gazetelere haber olan Zekeriya Altunok’un tabutuna kapanan anne Nurgül Altunok, eşi Vildan Altunok ve oğulları Ahmet Eren ile Gökdeniz’in yaşadığı acıyı, “milli gündem”lerle dindirmek mümkün mü?

KHK ile atılmış, 16 ay hapis yatmış, beraat etmiş… tabii görevine dönememiş. Sonrası askerlik ve şehadet…

N’oldu şimdi? Mesela böyle bir olay Türkiye için ne anlam ifade eder?

Herkes çok iyi biliyor ki Türkiye’de bir “KHK adaleti!” var. Bir çırpıda 50 bin kişinin işine son verilebiliyor, ondan sonra adaleti ara ki bulasın. “Sen suçsuzluğunu ispat et!” Suçsuzluğun yargı kararı ile sabit olsa bile, “Devlet senden şüphelenmeye devam ediyorsa yargıda aldığın beraat” da işe yaramıyor. Polissin dönemiyorsun, askersin dönemiyorsun, hatta her kim olursan ol dönemediğin oluyor, içerde değil dışarda olduğuna şükrediyorsun vs…

Şehit Zekeriya acaba devletin herhangi bir yerinde “Yaaa, biz yerlerde yanlış yaptık. Birçok insanın günahını aldık. Bunun hesabı vardır. Allah sorar.” Falan gibi bir muhasebeye, bir iç sancısına yol açıyor mudur? O çocuklar, kocasının polis üniformasını sırtına geçirmiş olan o eş, yüreği evlat acısı ile kavrulan o anne, devlette, birilerinin yüreğini kanatıyor mudur?

Bazen “devlet için” ahiret hesabını unuttuğumuz oluyor, diye düşünüyorum. Evlat katli yapılmış geçmişte, kardeş katli yapılmış. Hem de fetvası alınarak. Fetva alınıyor bir şekilde, bunu alimlerimiz masaya yatırsın, ama birisi bana söylesin böyle adaletsizliklerin hesabının hiç olmayacağına dair bir bilgi var mı Kitabımızda? Bu soruyu böyle bir hassasiyeti olmayana sormam, ama olanın içine nasıl sindirdiğini merak ederim.

Barış Pınarı Harekâtı “ateşin düştüğü yerdeki yangın”ı söndürmez. Benden söylemesi. Medya güzellemelerine bakmayın siz. 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU