Ekolojik felaketler, bilim insanlarının psikolojisini bozuyor

"Dünyanın en güzel ekosistemlerinin yıkılışını belgeliyoruz, kayıtsız kalmak imkansız"

IPCC'ye gçre küresel ısınmanın yıkıcı seviyelere ulaşmasını engellemek için insanlığın, kaynakları tüketme biçimini acilen değiştirmesi gerek (Nicepik)

Ekolojik felaket, bilim insanlarının ruh sağlığına zarar veriyor; üst düzey araştırmacılar bu alanda çalışanların desteklenmesi ve “ağlamalarına izin verilmesi” gerektiğini söylüyor.

Önde gelen araştırmacılar, birçok bilim insanının ekolojik krize dair “yoğun bir keder” yaşadığını ve bu duygusal travmayı göz ardı etmenin büyük riskleri olduğunu söyleyen bir açık mektup yayımladı.

Science adlı akademik yayında yer bulan mektup, akademik kurumları bilim insanlarını desteklemeye ve ekolojik kederlerini profesyonelce ele almasına izin vermeye çağırıyor.

Bristol Üniversitesi'nden ve mektubun yazarlarından Profesör Andy Radford “Bu tür araştırmaların duygusal yükü küçümsenmemelidir. Keder, ele alınmazsa, yargıyı bulanıklaştırabilir, yaratıcılığa engel oluşturabilir ve ilerleyecek bir yol olmadığı hissi yaratabilir” dedi.

Söz konusu yazarlara göre, çevre bilimciler doğal dünyanın bozulmasına, işteyken ortaya çıkan acı verici hisleri bastırarak ya da inkar ederek tepki veriyor.

Mektubun baş yazarı ve Exeter Üniversitesi'nden deniz biyoloğu Tim Gordon şunları söyledi:

Dünyanın en güzel ve değerli ekosistemlerinin yok oluşunu belgeliyoruz ve buna duygusal olarak kayıtsız kalmak imkansız. Hayatınızı Büyük Mercan Resifi'ni veya Arktik buzulları araştırarak geçirdikten sonra, ağarıp moloz yığınlarına dönüşmelerini ya da eriyip denize karışmalarını izlemek sizi gerçekten de derinden sarsıyor.

Araştırmacılar akademik kurumların, acıklı olayların sık görüldüğü (acil servisler ya da ordu gibi) diğer mesleklerden öğrenebileceği şeyler olduğunu söylüyor. Bu alanlarda çalışanlar; egzersiz yaparak, destek ve danışmanlık hizmeti alarak, duygusal sıkıntılara hazırlıklı olmak ve onları yönetmek için eğitiliyor.

 

 

Exeter Üniversitesi'nden ve mektubun yazarlarından Dr. Steve Simpson, “Kederimizi görmezden gelmek ya da bastırmak yerine, çevre bilimciler onu fark etmeli, kabullenmeli ve atlatmak için çaba göstermelidir" dedi:

Böylece kederi, kararlılığımızı güçlendirmek için kullanabilir ve hızla değişen dünyamızda hala hayatta kalma şansına sahip ekosistemleri anlamanın ve korumanın yollarını bulabiliriz.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) raporu, küresel ısınmanın yıkıcı seviyelere ulaşmasını engellemek için insanlığın, kaynakları tüketme biçimini acilen değiştirmesi gerektiğine dair uyarmıştı.

2018 tarihli rapor, yaşam süremiz içinde (potansiyel olarak 2040'la birlikte) büyük bir çevresel felaketle karşılaşacağımızı belirtmişti.

Britanya halkının neredeyse yüzde 70'i acil siyasi eylem istiyor. Ancak iklim değişikliğiyle ilgili duyurular ve uygulanan politikalar arasında giderek büyüyen bir açı var.

Dr. Gordon konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

Doğal ekosistemlerimize bir şekilde gelecek sağlamak konusunda ciddiysek, keder döngülerine hapsolmaktan kaçınmamız gerekir. Ağlamak için kendimize izin vermeli, ardından da gözyaşlarımızın ötesini görmeliyiz.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/environment

Independent Türkçe için çeviren:  Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU