“Grip hasta sayısındaki artış olağan bir durum ve geçmiş grip sezonları ile benzer”

Sağlık Bakanlığı “grip salgını” iddialarıyla ilgili açıklama yaptı

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü “grip salgını” iddiaları ile ilgili açıklama yaptı. 

Genel müdürlüğün açıklamasında son haftalarda Avrupa'da ve Kuzey Yarım Küre'de yer alan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de grip olan hasta sayılarında artış görüldüğü ve bunun devam edebileceği belirtildi. Açıklamada, “Grip hasta sayılarındaki artış olağan bir durum olup geçmiş grip sezonları ile kıyasladığımızda benzer olduğu görülmektedir" ifadeleri yer aldı. 

Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Grip (influenza) genellikle yıl içerisinde ekim ayından başlayarak mart sonu nisan başına kadar olan dönemde sık görülen oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Grip, Kuzey Yarım Küre'de yer alan her ülkede ifade edilen aylar arasında toplumda önemli sayıda kişiyi etkileyen bir hastalıktır. Bu aylarda hasta kişi sayısının belirgin şekilde artması beklenen bir süreçtir ve salgın olarak değerlendirilmemeli, mevsimsel grip hastalığı aktif dönemi olarak ifade edilmelidir. Mevsimsel grip hastalığının etkenleri olan influenza virüslerinin çok fazla sayıda alt tipleri bulunmaktadır. Yıllar içerisinde toplumda sık görülen influenza virüsleri sürekli değişmekte, bir önceki yıl görülen virüsten oldukça farklı virüsler sonraki yıllarda insanları hastalandırabilmektedir. Bu durum neden her yıl grip olabildiğimizi net bir şekilde açıklamaktadır. Hastalıktan korunmada en etkili yöntemin grip aşısı olduğu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından her yıl vurgulanmaktadır.”

Açıklamada, grip aşısı içerisinde bir önceki yıl toplumu en çok hastalandırılan virüsleri içeren 3 veya 4 alt tip influenza virüsünün bulunduğu ve her yıl yeni aşı hazırlandığı belirtildi. 

Açıklamada, “İnsanlarda hastalık oluşturan influenza virüslerinin neredeyse tamamı influenza A ve influenza B alt tiplerine aittir ve aşılar içerisinde her iki alt tipe ait alt türler yer almaktadır. İnfluenza A ve influenza B ayrı alt tipler olarak adlandırılmakla birlikte neden olduğu hastalık tablosundaki şikâyetler ve bulgular tamamen aynıdır. Bu iki alt tipin tedavisinde kullanılan ilaçlar da farklı değildir ve hastalar aynı ilaçlar ile tedavi edilmektedir" denildi. 

“Hayvanlardan insana grip virüsü geçebilir”

Halk Sağlığı Geneş Müdürlüğü’nün açıklamasına göre, insanlarda olduğu gibi diğer canlılarda da grip virüsünün mevcut ve bu insanlara bulaşacak şekilde evrilebilir. 

Açıklama şu şekilde devam etti:  

"İnsanlarda olduğu gibi her canlının kendine ait grip virüsleri mevcuttur ve kuş gribi halk arasında bunun bilinen en güzel örneğidir. Diğer canlılara ait grip virüslerinin insanları hastalandırması beklenmez. Bununla birlikte 2009 yılında tüm dünyanın yaşadığı domuz gribi salgınında olduğu gibi hayvanlardaki grip virüsleri insanlara geçiş özelliği kazanabilmekte ve tüm dünyayı etkileyen pandemiye neden olabilmektedir. Ancak domuzlardan insanlara geçen domuz gribi virüsleri gibi virüslerde tüm dünyayı etkileyecek bir salgına neden olma yetisini birkaç yıl içerisinde kaybetmekte, sonraki yıllarda mevsimsel influenza etkenleri arasında yerini almaktadır. Başka bir deyişle domuz gribi ifadesi sadece tüm dünyayı etkilediği pandemi döneminde kullanılmıştır ve artık salgın sonrasındaki yıllarda mevsimsel grip etkenleri arasında yer almaktadır, domuz gribi olarak tanımlanmamaktadır." 

"Bir metre ve daha yakına olan kişiler risk altında"

Açıklamada, kişisel hijyen kurallarının hastalıktan korunmada önemine değinildi ve virüs taşıyan hasta ile bir metre ve daha yakınında bulunan kişilerin risk altında olduğu belirtildi. 
"İnfluenza virüsleri hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilmekte, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır” denilen açıklamada, gribin genellikle hasta olan kişilerin konuşma, öksürme ve hapşırmaları ile saçıldığı belirtildi. 

Açıklamada ayrıca virüsün, hasta kişiye 1 metre ve daha yakın olan kişilerin ağız, burun ve göz mukozalarına geçmesi ile bulaştığı açıklandı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Daha nadir olarak virüs içeren damlacık ile kirlenmiş, kontamine olmuş yüzeylere, araç ve gereçlere kişilerin önce elleri ile dokunması ve sonrasında ellerini ağız, burun veya gözlerine götürmeleri ile de bulaşabilmektedir. Hastalıktan korunmak için grip sezonunda mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, hasta kişiler ile temas etmemeye, sarılmamaya ve tokalaşmamaya çalışılmalı, eller sık sık yıkanmalı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Grip birçok kişide hafif seyretmekte ve bu kişiler birkaç gün içerisinde tamamen iyileşmektedir. Bununla birlikte yaşlılarda, genç çocuklarda, gebelerde ve kronik hastalığı olanlar gibi özellikleri bulunanlarda ağır seyretmekte, hastane yatışlarına ve hatta ölümlere neden olabilmektedir." 


"Belirtilerden sonraki ilk 48 saat içerisinde başlayan tedavi daha etkili”

Hasta kişilerin hekim önerisi olmadan ilaç kullanmaması gerektiği yönünde uyarı bulunan açıklamaya göre, grip tedavisi olan bir hastalık, ancak tedavinin olabildiğince erken dönemde başlanması önemli. Buna göre, hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan tedavi daha etkili.

Grip olan kişilerin bol sıvı alması, beslenmelerine dikkate etmeleri gerektiği, ellerini sık sık yıkamaları gerektiği belirtilen açıklamada, “Öksürme ve aksırma sırasında ağızlarını kâğıt mendille, mendil yok ise kolun iç yüzü ile kapatmalı, mümkün ise birkaç gün evde istirahat etmelidir denildi.

Açıklamanın devamı şöyle:

“Dünyada bilimsel çalışmalar ile gripten korunmanın en etkin yolun aşı olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle grip sezonu öncesinde ve grip sezonu süresince özellikle hastalığın ağır seyrettiği ve hatta ölümlerin görülebildiği risk grubundaki kişilerin grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından hekim reçetesi ile grip aşıları risk grubundaki kişilere her yıl tüm sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz yapılmaktadır. Son haftalarda Avrupa’da ve Kuzey Yarım Küre'de yer alan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de grip olan hasta sayılarında artış görülmektedir ve artış devam edebilir. Grip hasta sayılarındaki artış olağan bir durum olup geçmiş grip sezonları ile kıyasladığımızda benzer olduğu görülmektedir. Ülkemizde dolaşımdaki baskın grip virüsü influenza A(H3N2) virüsüdür. Bununla birlikte grip benzeri hastalıklara neden olan diğer solunum yolu virüsleri de dolaşımda yüksek düzeyde yer almaktadır. Dolaşımdaki diğer solunum yolu virüslerinin baskınlığı mevsimlere göre değişkenlik göstermektedir. Grip sezonu başlarında soğuk algınlığına neden olan rhinovirüs baskın seyretmekte iken son haftalarda özellikle 5 yaş altı çocukları etkileyen respiratory syncytial virüsün baskın olduğu görülmektedir."

DAHA FAZLA HABER OKU