Ekrem İmamoğlu, 'bilirkişi' davasında hakim karşısında: Her alanda çöküşün sebebi ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir

Davanın üçüncü duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce Silivri 2 No’lu duruşma salonunda görülüyor

Fotoğraf: X

Ekrem İmamoğlu’nun "Turpun Büyüğü" başlıklı basın toplantısında adını açıkladığı bilirkişi S.B. ile ilgili sözleri gerekçesiyle “yargı görevini yapan bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamalarıyla yargılandığı dava bugün görülüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ekrem İmamoğlu'nun "Bilirkişi davası"nda yaptığı savunmasında sözlerine "Buradayım, Silivri'deyim. Uydurma davalara karşı savunma yapmaya değil, suç işleyenleri ortaya çıkarmaya sonuna kadar devam ediyorum, edeceğim" dedi.

"Pervasızca oyun içinde oyun kuruluyor"

İmamoğlu savunmasında şunları söyledi:

Durumun farkındayım. Bu dosyada da hakim değişikliğine uğradım. Siz de bu dosyadaki hakim değilsiniz. Türk milleti adına burada sizin huzurunuzda düşüncülerimi ve tespitlerimi paylaşmak istiyorum. Bizi izlemeye gelen insanların, yakınlarımın, kıymetli avukatlarımın huzurunda konuştuğumun farkındayım. Soruşturma süreçlerinin nasıl işlediği ortada. Bu cennet vatanın hafızası güçlü, geleceğimizi adaletle, refahla buluşturmaya ant içmiş insanlarımızı selamlıyorum. Buradayım, Silivri'deyim. Uydurma davalara karşı savunma yapmaya değil, suç işleyenleri ortaya çıkarmaya sonuna kadar devam ediyorum, edeceğim. Hafta başından bugüne 3-4 gün içinde gazeteciler, öğrenciler tutuklanmaya devam ediyor. Yokluk, yoksulluk; yanarak ölenler, zehirlenenler içimizi yakıyor. Tacize uğrayanlar, analar babalar isyan ediyor. Milletimizin temel sorunlarını çözemeyen sistem ise anayasal düzene zarar vermeye bilinçli olarak devam ediyor. Yeni icatlar ile oyun içinde oyun kurmaya pervasızca sürdürülüyor.

"Cesaretimi yargılıyorsunuz"

İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:

Millet biliyor ve görüyor. Bize yöneltilen suçlama, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs. Ben mi etkilemişim, bu şahıs mı etkilemiş? Mağdur edilen bir belediye başkanı mı? İstemediği kararları veren hakimleri bir gecede uzaklaştıran aklıevvel bir yönetim mi? Benim açıklamalarım müdahale değil, hakkımdır. Hukukumu koruma adına yaptığım görevin soncudur.

Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz. Bir cümlem, bir teşebbüsüm değil; çürümüş düzeni söylememdir. Bu kötülükleri söylemek suç ne zamandır ihanet sayılıyor. Asıl teşebbüs, milleti etkisiz bırakmayı teşebbüstür. Siyaseti kelepçelemeye teşebbüstür. Bana diyorsunuz ki 'Yanlış yapanı anlatamazsın.’ Bunu bana kim söyleyebilir? Hiçbir yurttaşa kimsenin söyleme hakkı yok. Benim sustuğum gün bu ülke konuşamaz hâle gelir. O yüzden susmuyorum. Doğruları söylemeye, hak, hukuk mücadelesini büyütmeye devam edeceğim. Hiçbir fert durmasın.

'Konuşma, sus' olmaz. Bu iddia makamı, hakimlik makamını aldatmaktadır. İddia makamı suç işlemektedir. Onun için asla susmayacağım ve milletimin susturulmaması için sonsuz mücadeleme devam edeceğim...Akıl dışı senaryoların ve iftiraların pervasızca üretildiği bir dönemi yaşıyoruz. Bu yaşananlar adalet sistemine yönelmiş en büyük tehdittir. 'Adalet mülkün temelidir' yazısının karşısında konuşurken birileri adaleti çökertme içerisinde. Ekonomiden, eğitime, üretimden, sanayiye her alanda çöküşün ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sonucudur.

"Ülkeye yeni Yassıada kuruluyor"

86 milyondan kopan zihniyet saraylara bile sığamaz. Millete hesap vermekten kaçan iktidar, karanlık odalara hapsolur. Bu işi organize edenlere sesleniyorum. Duruşma salonlarına sığılmıyor. En büyük duruşma salonu yapılıyor. Görüyorum ki inşaatı başlamış. Boynunuza asacağınız o kara leke madalyonu hayırlı uğurlu olsun. Herkese anlatalım. 

Ey iktidar, 64 yıl sonra aynı ayıbı, utancı tekrar ediyorsunuz. Bu zihniyet, bu ülkeye Silivri'de Yassıada'yı kuruyor, hayırlı uğurlu olsun. Tarihe kara bir leke olarak geçtiniz. Kurduğunuz kara düzen sizi boğacak. TOKİ yapacakmış. Ona da hayırlı olsun. Kurum’a kara bir leke daha eklendi. İkinci Yassıada'yı yapanlara sesleniyorum. Hesabını vereceksiniz. Tek başınıza o salonlarda tek tek hesap vereceksiniz.

Ne olmuştu?

İmamoğlu, 27 Ocak'ta Saraçhane’de düzenlediği "Turpun Büyüğü" isimli basın toplantısında bir bilirkişinin adını vererek AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a seslenmiş, "Evet Sayın Cumhurbaşkanı; sizde böyle maharetli bilirkişi S. beyler oldukça, siz de binlerce bilirkişi arasından, nokta atış S. bey bilirkişisini bulan yargı mensupları oldukça, bir davanın öncesinde ya da yürüyen sürecin öncesinde, heybenizde büyük turplar taşıdığınızı düşünebilirsiniz. Ne var ki, sizin turp zannettikleriniz, bu milletin gönlünde zerre yer etmez. Sayın Cumhurbaşkanı; turpun büyüğü senin heybenden çıktı. Aslında işin çok kolay. Bu kadar heybe sırtında taşımana gerek yok. Bu kadar yük taşıyacağına, kendini sadece milletin sandıktaki vicdanına emanet ettiğin an rahatlayacaksın. Yastığa başınızı koyduğunuzda huzurla uyumak kadar güzeli yoktur" diye konuşmuştu.

Duruşma 'geçici' hakimle yapıldı, İmamoğlu’nun “Bilirkişi Davası” 108 gün sonraya ertelendi

Son yayınlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Kararnamesi ile doyanın asıl hakimi, İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi’ne atandı. Dosyanın yeni hakiminin ise izne ayrıldığı dönemde görev yeri değiştiği için 22 Aralık’ta göreve başlayacak. Bugünkü duruşmayı ise İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi yönetti.

Duruşmayı izleyenler arasında; CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Gül Çiftci, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Selim İmamoğlu, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP YDK Başkanı Turan Taşkın Özer, CHP Milletvekili Ali Gökçek, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın vardı.

Avukat Mehmet Pehlivan’ın dosyada müdafilik talebi reddedildi

İkinci duruşmaki ara kararında hakim, S.B’nin dinlenilmesinin dosyaya başkaca yarar sağlamayacağını değerlendirerek talebi reddetmiş, ayrıca, Pehlivan’ın dosya kapsamında zorunlu müdafiilik görevinin bulunmadığı ve duruşmada başka sanık avukatları yer aldığı gerekçesiyle, davaya katılma yönünde mahkemeye talepte bulunulması halinde talebin duruşma arasında değerlendirilmesine karar vermişti. Bugün görülen üçüncü duruşmada ise Pehlivan’ın müdafiilik talebi reddedildi.

Ardından İmamoğlu’nun savunması alındı. Savunma sırasında İmamoğlu yer yer avukatlarına ve ailesine dönerek konuşurken hakim araya girdi, “Savunmanızı makama yönelik yapın” diye uyardı. İmamoğlu, “Bana böyle bir şey diyemezsiniz” dedi. Hakimin, “Arkanızı dönüyorsunuz” demesi üzerine İmamoğlu, “Yanlış bir uyarı, hiç öyle bir şey yapmadım” şeklinde yanıtladı.

Salondan “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganı ile uğurlandı

Ardından avukat talepleri alındı. Savcılık, esas hakkında mütalaanın hazırlanması dosyanın kendisine tebliğ edilmesini istedi.

Ara kararını kuran hakim, eksik hususların giderilmesine, esas hakkında mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa gönderilmesine ve bir sonraki celsenin 30 Mart 2026’ya bırakılmasına karar verdi.

Jandarma eşliğinde duruşma salonundan ayrılan İmamoğlu, “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganı ile uğurlandı.

 

ANKA, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU