Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, grup toplantısında yaptığı uzun konuşmada Türkiye’de “zihniyet, ahlak, hukuk, sosyo-ekonomik ve kurumsal bir devrim” ihtiyacına vurgu yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iddianamesi ve ardından CHP’nin kapatılmasına yönelik bildirim tartışmalarına tepki gösteren Davutoğlu, “Ana muhalefet partisine karşı kapatma davası açılmasının kimseye faydası olmaz” dedi. Dilovası’ndaki fabrika yangınını “sistemik cinayet” olarak nitelendirirken, bütçe açığı ve vergi istisnalarına ilişkin rakamlarla ekonomi yönetimini eleştirdi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı kapsamlı konuşmada, Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu sorunları “zihniyet, ahlak, hukuk, sosyo-ekonomik ve kurumsal” boyutlarıyla ele aldı. Konuşmasına, Azerbaycan’dan havalanıp Gürcistan sınırında düşen askeri kargo uçağında hayatını kaybeden personel için taziye mesajı ile başlayan Davutoğlu, kazanın tüm yönleriyle ve şeffaf biçimde soruşturulması çağrısında bulundu.

“Reform yetmez; zihniyet ve kurumsal devrim şart”

Davutoğlu, son bir haftada yaşanan gelişmelerin “toplumsal hastalıkları” yeniden görünür kıldığını belirterek, toplumsal düzenin ortak aidiyet bilinci, ortak ahlaki değerler, hukuk düzeni ve ekonomik üretim-paylaşım sistemi üzerine kurulu olması gerektiğini söyledi. “Toplumsal düzenimizin bağları çözülüyor” diyen Davutoğlu, muhafazakâr, milliyetçi ve seküler damarlar arasında dışlayıcılığın arttığını, sığ kimlik tartışmalarının ortak bilinci zayıflattığını ifade etti.

“Gelin, çok geç olmadan insan ortak paydasında buluşalım; insan onurunu yüceltelim. Bu ancak ortak hukuk anlayışıyla mümkün” diyen Davutoğlu, “Kendin için istediğini başkası için istemezsen toplumsal düzenin öznesi olamazsın” sözleriyle siyaset ve toplumda adalet ilkesine dönüş çağrısı yaptı.

İBB iddianamesi ve CHP’ye ilişkin bildirim: Parti kapatma düşüncesi kabul edilemez

İBB soruşturmasına ilişkin 3.741 sayfalık iddianameyi hatırlatan Davutoğlu, yolsuzlukla mücadelenin “kim yaparsa yapsın” kararlılıkla yürütülmesi gerektiğini vurguladı; “tüyü bitmemiş yetimin hakkına el uzatanın eli kırılsın” ifadesini kullandı. Öte yandan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Anayasa’nın 68-69. maddeleri ve Siyasi Partiler Kanunu’nun 101. maddesi kapsamında CHP’nin kapatılmasına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirim yaptığına dair açıklamalara sert tepki gösterdi:

Ana muhalefet partisine karşı kapatma davası açılmasının kimseye bir faydası olmaz. Bunun düşünülmüş olması bile kabul edilemez. Suç işleyen cezasını çeksin; parti kapatarak ve siyasi yasaklarla siyaset dizayn edilmesin.

Davutoğlu, 2008’de AK Parti’ye açılan kapatma davasını hatırlatarak siyasete “dar anlamda” o süreçte girdiğini anlattı ve “kendim için istediğim adaleti rakiplerim için de isterim” dedi.

Dilovası’ndaki fabrika yangını: “Sistemik cinayet” vurgusu

Kocaeli Dilovası’nda altı kişinin hayatını kaybettiği kozmetik fabrikası yangınını “sistemik bir cinayet” olarak niteleyen Davutoğlu, çocuk ve sigortasız işçi çalıştırma iddialarından, uygulanmayan yıkım kararlarına ve denetim eksikliklerine kadar “ihmaller zinciri”ne dikkat çekti. “Korunup kollananlar düzeni” ifadesini kullanan Davutoğlu, şikâyetlere rağmen gerekli adımların atılmamasını eleştirdi ve siyasi-bürokratik sorumluların hesap vermesi gerektiğini söyledi.

Ekonomi: bütçe açığı, faiz ödemeleri ve vergi istisnaları

Ekonomiye geniş yer ayıran Davutoğlu, resmi verileri işaret ederek bütçe açığının son yıllarda tarihi seviyelere yükseldiğini savundu. 2026’da faiz ödemelerinin 2,7 trilyon TL’ye çıkacağını belirtirken, vergi istisna ve muafiyetlerinin 3,6 trilyon TL düzeyinde hesaplandığını söyledi. Bu büyüklüğün bütçe açığının “önemli kısmının tercihe bağlı vergi kayıplarından kaynaklandığı” anlamına geldiğini savunan Davutoğlu, bunu “vatandaşın aleyhine, kodamanların lehine siyasi tercih” olarak niteledi.

Asgari ücret muafiyeti hariç yaklaşık 2,5 trilyon TL’lik vergi harcamasının 2026 bütçe açığının büyük bölümüne denk geldiğini kaydeden Davutoğlu, KÖİ yükümlülükleri kapsamında 44 firmaya bu yıl 238 milyar TL ödeme yapılacağını hatırlattı. İşçi ücretlerinde enflasyon ve vergilerin 10 ayda 1,8 trilyon TL kayba yol açtığını ifade ederek “gelir adaletsizliğinin tavan yaptığı” değerlendirmesinde bulundu.

“Temiz siyaset” ve yeni paradigma çağrısı

Davutoğlu, çözümün “Temiz Siyaset Devrimi” ile mümkün olduğunu belirterek; siyasi ahlak, siyasetin finansmanı, ihale ve imar düzenine ilişkin köklü reformların önemini yineledi. “Zihniyet, ahlak ve hukuk devrimi yanında üretim-paylaşım düzenini yeniden kuracak sosyo-ekonomik devrim şart” diyen Davutoğlu, aksi halde “pansuman tedbirlerle” krizin aşılamayacağını söyledi.

Bölgesel çerçeve ve Kuzey Irak mesajı

“Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge” yaklaşımını desteklediğini belirten Davutoğlu, meselenin özünde bir “zihniyet” sorunu olduğunun altını çizdi ve yeni bir paradigma inşasına ihtiyaç olduğunu ifade etti. Gelecek hafta Duhok’ta katılacağı forumda Türk, Kürt ve Arap katılımcılara, “emperyalist ve yeni-sömürgeci düzen” girişimlerine karşı birlik çağrısı yapacağını açıkladı.

Emekliler ve sosyal tablo

Emeklilerin yaşam koşullarına değinen Davutoğlu, düşük gelir ve yüksek enflasyon karşısında emeklilerin yaşadığı zorlukları anlattı; “emekliye onurunu zedeleyen yaklaşım” eleştirisinde bulundu. Gelir dağılımındaki bozulmaya dikkat çekerek en alttaki yüzde 20’lik grubun toplam gelirin yüzde 6,3’ünü aldığını, harcamalarında gıdanın payının yüzde 30,4 olduğunu hatırlattı.

“Gelecek bizimdir”

Konuşmasını, “Her alanda girdiğimiz kriz sarmalının tek çözüm yolu gerçek bir Temiz Siyaset devrimidir” sözleriyle tamamlayan Davutoğlu, “Omuz omuza verecek, ülkemizin üzerindeki kara bulutları dağıtacağız” mesajını verdi ve “Gelecek Hak ve halk rızası için çalışanlarındır” ifadelerini kullandı.

Karar