CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul'da casusluk suçlamasıyla başlatılan soruşturmaya ilişkin, "FETÖ'den aldıkları son mirasla akıllarında kalan 'Hırsız dedik olmadı, yolsuz dedik olmadı, çaldı dedik millet inanmadı. Terör dedik, millet ayaklandı. Dur bir de casus diyelim bakalım.' Bu kadar olmaz yani, bu ayıp ayıp. Tenezzül meselesi diyorum ya buna da tenezzül ettiler. Ekrem İmamoğlu'na casus diyecek adamın bütün Trabzon alnını karışlar, bütün İstanbul alnını karışlar, bu millet alnını karışlar" dedi. CHP'nin kurultay iptal davasının reddedilmesini de değerlendiren Özel, "Bu dava sonuç odaklı bir dava değildir, süreç odaklı bir davadır. Sonuç alınması mümkün değildir, amaç CHP'yi tartıştırmak, CHP'de bir tartışma varmış görüntüsünü vermektir" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
CHP’nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38'inci Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'teki 21'inci Olağanüstü Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan dava reddedildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel Merkez’de açıklama yaptı. Karara ilişkin değerlendirmesi sorulan Özel, şunları kaydetti:
Bu dava sonuç odaklı bir dava değildir, süreç odaklı bir davadır. Sonuç alınması mümkün değildir, amaç CHP'yi tartıştırmak, CHP'de bir tartışma varmış görüntüsünü vermektir. Davayı açan kişi partiden atılmış birisidir zaten, davaya taraf olamaz. Taraf olabilecek kişilere de dilekçeler verdirttiler. Mahkeme esastan kararını verdi ve davanın konusuz olduğunu söyledi. Ben bunu aylardır söylüyorum. CHP 31 Mart seçimlerinde Türkiye'nin 47 yıl sonra yeniden birinci partisi olmasıyla belediyelerde yüzde 65'lik bir nüfusun yaşadığı belediyeleri kazanmasıyla büyük bir zafer elde etmesiyle de o günden bugüne CHP tüm anketlerde açık ara birinci parti olmasıyla birlikte 'CHP'yi normal siyasi yollarla yenemeyeceğiz, nasıl yenebiliriz? CHP'de bir iç karışıklık çıkaralım, CHP'de bir ikilik yaratmaya çalışalım' dediler. Buna alet edebilecekleri birtakım aparatları buldular.
"Bizi hasta etmeye çalıştılar, mikrop arayıp mikrop buldular"
Bizi hasta etmeye çalıştılar. Hastalık yapmak için mikrop lazım, mikrop arayıp mikrop buldular. Bünyeye onu sokmaya çalıştılar. CHP'nin güçlü bünyesi birlik ve beraberlik içinde ne hastalandı ne güç kaybetti ne de bu mikropları kabul etti ve artık bu iş bugün tamamen ortadan kalktı. Böyle olacağını biliyorduk. Ama CHP'yi tartıştırmak istediler ve bugüne kadar geldiler. Bundan sonra artık bu tartışmalar da geride kalmıştır.
Burada iki büyük teşekküre ihtiyaç var. O da şudur: bu süreçte, bu davalar olduğunda, İstanbul'a kayyum atandığında birtakım olumsuz senaryolar konuşulduğunda CHP'nin İstanbul il delegeleri harekete geçtiler ve kimse karşı tarafa prim vermeden, hep beraber kongre istediler, yaptılar ve İl Başkanımızı ve yönetimini yeniden seçtiler. CHP'nin kurultay delegeleri, yarışmalı bir kurultayda, hatta ikinci turda sonuç alınabilmişken, o günün kurultay delegeleri bunlar umdular ki, bizi birbirimize düşürecekler, harekete geçtiler. Ben burada rakamları ağzımla söyledim, bin 40 kişi noterlere koşup bir buçuk gün içinde kurultayı yeniden istediler. O bin 40 kişinin içinde İstanbul delegeleri olmadığı ve doğal delegelerimiz olmadığı için bin 40 kişi, neredeyse imza vermesi gereken herkes, koştular ve kurultayı yenilediler. Bugün mahkeme de diyor ki, 'Zaten bu iddialar konusuz kaldı' diyor, 'Kurultay irade oluştu ve o delegeler bizim irademiz budur' dedi. Bu birlik ve bütünlüğü gösteren herkese, sarayın planlarının, AK Parti'nin yargı kolları başkanının planlarının talimatlarının aksine ne İstanbul’da kayyuma ne burada bir başka olasılığa ihtimal vermeyip birlik ve beraberlik halinde davranan, Atatürk'ün emanetine hep birlikte sahip çıkan başta delegelerimiz, üyelerimiz, seçmenlerimiz, tüm sevenlerimiz ve tüm demokratlara teşekkür etmek lazım.
"İlk seçimde demokrasi kazanacak, otokrasi kaybedecek"
Ne mutluyuz ki, demokratlar bizim tarafımızda, biz demokrasi tarafındayız. Otokrasinin ve otokratın tarafında olanlar kaybetmiştir, demokrasinin tarafında olanlar kazanmıştır. Yapılacak ilk seçimde de demokrasi kazanacak, otokrasi kaybedecek.
Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'ın "Bunların düşünce yapısı hala Yassıada. Neymiş, iktidara gelirlerse AK Partilileri yargılayacaklarmış. Bu faşizan zihniyetten hala kurtulamadılar. Hem milletin paralarından kule yapacaksın hem de tehditler savunacaksın. Yok böyle 25 kuruşa simit" açıklaması sorulan Özel, şu yanıtı verdi:
Sayın Erdoğan uçaktayken uçarken iyice uçuyor. 25 kuruşa simit vardı. Kendi iktidara geldiği gün simit Ankara'da 20 kuruş, İstanbul'da 25 kuruştu. 25 kuruşa simit vardı. Şimdi simit 20 lira. Bunu yapan Erdoğan'ın kendisi. Yani, ben çok uzun düşünsem, taşınsam Erdoğan için en fena hatırlatma ne olur desem herhalde '25 kuruşa simit kalmadı. Yok öyle 25 kuruşa'. Vatandaşa sen bunu diyorsun zaten. 'Yok öyle 25 kuruşa simit. O benden önceki hükümet zamanındaydı'. Şimdi simit 20 lira oldu.
"Ömer Çelik'in seçici geçirgen bir kulak zarı var"
Erdoğan Ömer Çelik'in de, Ömer Çelik'in kulak zarı biliyorsunuz hasta, çok üzgünüm kendisi için, seçici geçirgen bir kulak zarı var. İşine geleni iyi duyuyor, işine gelmeyeni duymuyor.
Dört aydır iddianameyi bekliyoruz. Yargılanmak değil, yargılamak için. İddianamenin bizi haklı çıkaracağını söylüyorduk. İddianame bomboş bir iddianame çıktı. Kanıt yok. Bunun üzerine de dedik ki 'Biz İBB iddianamesini de bekliyoruz. O iddianameyle biz yargılanmayacağız, biz yargılayacağız'.
"Bu parti daha birkaç saat önce elinizden kurtuldu"
Buradan Yassıada massıada, Sayın Erdoğan da bugün demiş ki 'Yaslı ada yaptık' falan. Onun altında imzam var benim. Ben CHP Grup Başkanvekili olarak Plan Bütçe Komisyonu'na özel kanun geldi ve biz gittik orada o kanuna, bütün partiler hep birlikte katkı verdik, ben katıldım görüşmelere. O kanunu biz destekledik ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 1960 darbesinde yaşanan mağduriyetlere karşı çıkardığı o kanunun altında imzamız var, oyumuz var, sözümüz var bizim. Tutmuş halen daha 'Yassıada massıada'. Bir de şöyle düşünün. Birazcık utanma olsa, birazcık utanma olsa 'Efendim iktidara geldiklerinde bizi yargılayacaklarmış. İşte faşizan zihniyet'. E iktidara geldiniz, bizi yargılıyorsunuz, işte faşizan zihniyet. Bu parti daha birkaç saat önce elinizden kurtuldu. Bu partinin yaptığı kongreyi iptal etmekten medet uman zihniyetsiniz siz. İstanbul il binamıza dava açtınız, ilk kongremize dava açtınız, il Başkanımıza dava açtınız. İşte faşizan zihniyet.
"Simit yok öyle 25 kuruşa, Erdoğan simidi 20 lira yaptı"
İstanbul'un üç kez üst üste seçtiği ve her seçimde birincide hazımsızlıkla mazbatayı iptal ettirdiniz. Büyük bir farkla 806 bin farkla seçti İstanbullu. Beş yıl yapmadığınız zulüm kalmadı, 1 milyon 100 binin üstünde farkla seçti İstanbullu. Hazmedemediniz. Cumhurbaşkanı adayımızı Silivri'ye koydunuz. O’nu yargılıyorsunuz. Bir de diyor ki, 'Faşizan zihniyet'.
Biz geldiğimizde suç işleyen varsa özgür, adil yargı karşısında hesap verir. O benim işim değil. ‘Ben seni siyaseten yargılıyorum. Bu iftiraların ortaya çıktı diye’, bana Yassıada’dan, rahmetli Menderes'in mağduriyetinden kendine siyasi rant çıkarmaya çalışıyor. Başka kapıya. Başka kapıya. Dediği gibi, simit yok öyle 25 kuruşa. Erdoğan simidi 20 lira yaptı çünkü.
"Kayyum riskini ortaya çıkarmaz"
Özel, İstanbul'da casusluk suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında, "'Terör örgütü irtibatı' iddiası İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne dönük bir kayyum riskini ortaya çıkar mı" sorusu üzerine, şunları söyledi:
Çıkarmaz. Açıkçası şunu söyleyeyim. Bu kayyum tartışması köpürtmeye çalışanlar var tabii, oradan ne ümit ediyorlar. Zaten Ekrem İmamoğlu bir terör suçlamasıyla tutuksuz olarak yargılanıyor. Bırakın yargılanmayı, yani, daha doğrusu iddianame bekliyor, soruşturmayı terörden açıldığı anda kayyum atama imkanı her zaman var biliyorsunuz. Oradan bir kayyum atama niyeti, bu milletin vicdanından öyle bir geri döndü ki, ona cesaret edemediler zaten. Yapacaksa her zaman kayyum atayabilir ama bugün CHP'ye, kongresini yok sayma girişimi ortadan kalkınca borsa yüzde 5 yukarıya fırladı, görmüyor musunuz? Sadece bu. Bir de İstanbul Büyükşehir gibi dünyanın en bilinen metropolünü, 1 milyon farkla kaybettiğiniz şehre böyle bahane bulup kayyum atamaya kalktığınızda Türkiye'ye ne yaptığınızın farkında mısınız siz? O yüzden buna kimse ne ekonomik olarak ne siyaseten hiçbir şekilde cesaret edemezler, edemediler, edemeyecekler. Bu millet onlara bunu yaptırmaz.
Ekrem İmamoğlu’nu terörle ilişkilendirdiler. Millet, 'Olmaz öyle şey' dedi. Yolsuzluk dediler, bütün anketlerde, bütün kamuoyu araştırmalarında iddiaları siyasi bulanların oranı yüzde 60'nın altına düşmüyor. Yüzde 20'si 'Yolsuzluk var' diyor, yüzde 20'si, 25'si. Bu kadar kara propagandaya rağmen. Geri kalan 15'i de 'Kararsızım' diyor.
"Kavala casusluktan beraat etti ama başka dava açıp o davadan mahkum ettiler"
Biz bu filmleri çok gördük. Bu FETÖ, hiçbir şey beceremediğinde döner casusluk davaları açardı. Ne oldu İzmir askeri casusluk davası? Ne oldu İstanbul askeri casusluk davası? Casus dedikleri kahraman Türk askerlerinin hepsi beraat etti. Peki, Kavala, yargılandı. 'Türk milleti adına' dediler, hep birlikte ayağa kalktık, salonda, Silivri'de. Her ne kadar bunlar iddia edilse de ki FETÖ'cülerin hazırladığı iddianamelerdi başta, sonra onu kopyalamışlardı. Gezi davasından herkes beraat etti, gözümüzün önünde. Herkes sevindi, tahliyeler oldu. Bir kişiyi bırakmadılar, ne yaptılar Kavala'yı? Erdoğan'ın aklında beraat edemediği için, yargıda beraat etsen Türk milleti adına verilen karar olmuyor, Sayın Kavala'yı casusluktan o gün tutukladılar. O günden beri hala içeride. Dikkatinizden kaçmasın, Sayın Kavala casusluktan beraat etti ama o gün casusluktan tutuklayıp sonra başka dava açıp o davadan mahkum ettiler. Yani, hiçbir şey yapamadıklarında, en kolayı ne, casusluk iddiasını at, onun üzerinden algı yarat, sonra arkasını toparlarsın.
Kime casus dediniz de siyaseten ispat ettiniz? Hepsi beraat etti. Ama ayıptır ya, yazıktır, günahtır yani. İnsanlara atmadık leke kalmadı, bir de casusluk diyor. Casusluk arıyorsan, neden casusluk diyormuş arkadaşlar? 'İstanbul'un verileri varmış da bunlar paylaşılmış, yurt dışına yollanmış' falan. Lütfen açsınlar 23. Ankara Ağır Ceza, 28. Ankara Ağır Ceza, 33. Ankara Ağır Ceza ve 27. Ankara İdare Mahkemesi'ndeki davalara bir bakın. Bilhassa 28’incisinin tarafı MİT'tir. Hakan Fidan zamanında MİT'in eş zamanlı olarak Sağlık Bakanlığı'nın, Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, İçişleri Bakanlığı'nın Vatandaşlık Hizmetleri'ni yani herkesin nüfus bilgilerinin, bunun yanında SGK'nın bütün bilgileri çalınmıştır. Hakan Fidan döneminde çalınmıştır. Hakan Fidan üstüne gitmeye korkmuştur, üstüne kalacağını bildiği için. İbrahim Kalın gelince yaptığı ilk iş bu konuda gerekli hassasiyeti göstermektir, araları da o yüzden bozuktur zaten. Hakan Fidan bu ülkenin bütün değerli bilgilerini çaldırdı. Söylediğim mahkemelerdeki dosyalara bakarsanız bu bilgilerin tamamının, örneğin, böyle isim isim veriliyor, neyse kimseye yol göstermeyelim çünkü şey yapılmasın, halen daha erişimde olan bazı yerlerde bu bilgiler satılıyor. Hepimizin bilgisi. Sayın Erdoğan'ın TC numarası bile konu olmadı mı? Sayın Erdoğan'ın TC numarasına kadar çaldırdılar. Hepimizin TC'sini çaldırdılar, hepimizin sağlık bilgilerini, sosyal güvenlik bilgilerini, Gelir İdaresi’nin bilgileri çalındı, hepimizin vergi bilgileri, gelir bilgileri yabancı hackerların elinde. Neymiş? 'İstanbul'dan bilgi toplamış da bilmem ne yapmış.' Bir de başında şey diyor. '2019 seçimleri öncesi.' 2019 öncesi İstanbul'u siz yönetiyordunuz. Kampanyada İstanbul ile ilgili seçmen analizi yapıldıysa bundan en çok AK Parti övünüyor arkadaşlar. 'Mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev seçmeni tanıyoruz, analiz ediyoruz, bilgileri var, şunu yapıyoruz, bunu yapıyoruz.' Buna yabancılar canvassing diyor, kapı kapı çalışmaya ve AK Parti bununla övünüyor. Bütün partiler bunu yapabildiği ölçüde başarılı oluyor.
"Milleti bu sefer böyle ikna etmeyi deneyecekler"
2019 sonrası 'İstanbul Senin' projesi ile bilgi toplanmış da. Yabancı bir server, ıvır zıvır böyle bir casusluk meselesine bulaştırabilmek için 50 tane takla atmışlar. Ne yapacaklar? Yeni bir yargılama yapacaklar. Milleti bu sefer de böyle ikna etmeyi deneyecekler. Çünkü işin içine casusluk koydun mu, bir casus olursa bu Türkiye’ye büyük kötülük yapan bir adamdır, kimse casus sevmez. Son çare yani, FETÖ'den aldıkları son mirasla akıllarında kalan ‘Hırsız dedik olmadı, yolsuz dedik olmadı, çaldı dedik millet inanmadı. Terör dedik, millet ayaklandı. Dur bir de casus diyelim bakalım.’ Bu kadar olmaz yani, bu ayıp ayıp. Tenezzül meselesi diyorum ya buna da tenezzül ettiler. Ekrem İmamoğlu’na casus diyecek adamın bütün Trabzon alnını karışlar, bütün İstanbul alnını karışlar, bu millet alnını karışlar. Ayıptır artık ya.
"Merdan Yanardağ'ı bir kere de bir şeye bulaştırmayın kardeşim"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın casusluk suçlaması ile gözaltına alınmasına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
Merdan Yanardağ'ı bir kere de bir şeye bulaştırmayın kardeşim. Bu adama her seferinde, nasıl yaptığı gazetecilikle rahatsızlık yaratıyorsa Merdan Yanardağ ve TELE1, kadar imkansızlıklarla, o sanayi sitesinin içindeki o küçücük yerde onurlu bir gazetecilik çabası var, hepimiz görüyoruz, nasıl bir mücadele var, nasıl bir rahatsızlık yaratıyorsa her meseleye bir de Merdan Yanardağ koysunlar. İşte dört gün tutsunlar bıraksınlar, alıp bir yıl yatırsınlar bıraksınlar. FETÖ de bununla uğraşıyordu. Daha sonra bambaşka sebeplerle de uğraştılar. Halen de uğraşılıyor. Merdan Yanardağ için de herhalde koleksiyonuna bu parçayı da eklemiş oluyor. Namuslu bir gazeteciye sürmedikleri leke kalmadı ama birini de ispatlayamadılar bugüne kadar. TELE1 ailesine de geçmiş olsun diyoruz. Dayanışma duygularımızı zaten ilettik. Yanlarında olmaya devam edeceğiz.
ANKA