Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Sosyal İşler Başkanlığı'nın Mamak'ta düzenlediği "Türkiye Mağduriyet Zirvesi"nde konuştu. Zirveye, parti yöneticileri,mağduriyet platformu, hak aramak için kurulmuş dernekler de katıldı.Yeniden Refah Partisi’nin, vatandaşların mağduriyetlerine yönelik çözüm önerilerini sunduğu toplantıda, "Bizim için her mağduriyet, insani bir sorumluluktur” diyen Erbakan, şunları söyledi:
Bugün burada, adalet arayan bir milletinvicdan buluşmasında bir aradayız. Bugün burada yalnızca bir ‘zirve’ değil, umudun yeniden dirilişini görüyoruz. Bir yanımızda emeklilikte adaletsizliğe uğrayan kardeşlerimiz, bir yanımızda taşeron işçiler, diğer yanımızda atanamayan öğretmenimiz, staj ve çıraklık mağdurlarımız, emeklilerimiz, esnafımız, kamu çalışanlarımız, uzman çavuşlarımız, korucularımız, depremzede kardeşlerimiz...Hepsinin hikayesi farklı ama çığlığı aynı: ‘Adalet istiyoruz.
Bugün bu salonda onlarca mağduriyet platformu, hak aramak için kurulmuş dernekler, mağdur gruplarını temsil eden binlerce yürek var. Bir öğretmen gözyaşı döktüğünde, bir işçi çatlamış ellerinin karşılığını alamadığında, bir anne haksızlığa uğrayan evladı için dua ettiğinde,bir milletin vicdanı kanıyor demektir. Bir baba oğluna ayakkabı alamadığında; emekli reçetesindeki ilacı alamadığında; Bir taşerona, kadro sözü verilip de tutulmadığında;Bir genç, mezun olduğu halde iş bulamadığında; Bir milletin vicdanı kanıyor demektir… Biz bugün o vicdanı yeniden ayağa kaldırmak için buradayız. Hak sahipleri haklarını alabilsinler diye buradayız. Hak yerini bulsun diye buradayız.
"Adalet mekanizması, güçlüyü değil, haklıyı üstün tutacak"
Bu ülke, emeğiyle yaşayanların, hakkıyla ayakta durmaya çalışanların ülkesidir.Ama maalesef yıllardır, emek değil imtiyaz, hak değil ayrıcalık, adalet değil torpil kazandırıyor. Biz YRP olarak bu haksız düzeni değiştirmek, bu adaletsizliği sona erdirmek için varız!Yeniden Refah Partisi olarak diyoruz ki: Bizim iktidarımızda devlet, güçlülerin değil, mazlumların sığınağı olacak. Ekonomi, rantçının ve faizcinin değil, emeğin ve üretimin hizmetinde olacak. Emeğin ve alın terinin karşılığı tam olarak verilecek. Adalet mekanizması, güçlüyü değil, haklıyı üstün tutacak. ‘Önce imtiyazlılar’ değil, ‘önce millet’ anlayışıyla hareket edilecek. Devletin her kurumu ‘kul hakkı’nı gözetecek, kul hakkına sahip çıkacak.
Bizim davamız ‘Adil Düzen’ dir.Ve adil düzen, sadece bir slogan değil; hakkın, alın terinin, sosyal adaletin ta kendisidir. Kuvveti değil, hakkı üstün tutmaktır. Erbakan Hocamız yıllar önce dedi ki: ‘Bu milletin en büyük zenginliği, adaletidir. Adalet biterse, devlet de biter.’ Ve Erbakan Hocamız 11 aylık Başbakanlığı’nda, 54. Hükümet döneminde adaletle hükmetti, işçiye, memura, emekliye, çiftçiye, köylüye, öğrenciye, engelliye hakkını tam olarak verdi. İşte biz bugün Erbakan Hocamız’ın bu emanetini omuzlarımızda taşıyoruz.
"EYT sonrası mağdur edilen kademelilere hakkını teslim edeceğiz"
Her bir mağduriyet için çözümümüz var: EYT sonrası mağdur edilen kademelilere hakkını teslim edeceğiz. Taşeron işçilerinin tamamına kadro verilecek. Emeklilerimizin maaşı insanca yaşanabilir seviyeye çıkarılacak. Asgari ücret, açlık sınırının değil, refah sınırının üzerinde olacak. Atanamayan öğretmen kalmayacak, çünkü her okulda çocuklarımızın nitelikli eğitime hakkı var. Uzman çavuşlarımızın, korucularımızın, emniyet teşkilatımızın özlük hakları güvence altına alınacak. Depremzede vatandaşlarımızın borçları, faizleri silinecek; konut hakkı devlet güvencesine alınacak. BAĞ-KUR prim gün sayısı memurla eşitlenecek. Kamu çalışanlarına liyakat esaslı, adil terfi sistemi getirilecek. Hobi bahçesi mağdurlarının mülkiyet sorunları adaletle çözülecek.
Bizim için her mağduriyet, insani bir sorumluluktur. Biz milletimizle aramıza mesafe koymayacağız. Daima halkın içinde olacağız. Yoksulun sofrasında, işçinin vardiyasında, memurun bordrosunda, çiftçinin tarlasında olacağız. Biz bu millete ‘sabret’ demek için değil, hakkını vermek için geliyoruz.
Bu millet yorgun ama umudunu kaybetmedi. Milletimizin sırtına yıllardır yüklenen ekonomik ve sosyal adaletsizlikler, haksızlıklar artık taşınamaz hale geldi. Ama bu millet yine de sabretti, dua etti, bekledi... Vatanına, milletine, devletine olan sevgisini kaybetmedi…‘Şimdi artık vakit tamam’ diyoruz: Artık sabır değil, adalet zamanı! Artık bekleme değil, hakkını alma zamanı!Biz bu milletin derdini dosyalarda değil, gözlerinde gören bir anlayışla yola çıktık. Bugün burada bir umut doğuyor. Bu umut, bir partinin değil; 85 milyonun umududur.
Independent Türkçe