Trump, Ortadoğu kumarını kazanabilecek mi?

“Ortadoğu iddialı planların mezarlığına dönüşmüştür”

İsrail'in salıverdiği Filistinli mahkumların büyük kısmı Gazze'ye gönderildi (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze barışı planından sonra Ortadoğu'da yeni bir sayfa açacak adımlar atmayı planlıyor. 

Wall Street Journal'ın analizinde, Trump'ın Ortadoğu'ya "barış getirme" projesinin İsrail ve Arap ülkeleri arasındaki gerginlikleri tırmandırabileceğine dikkat çekiliyor. 

ABD Başkanı, İsrail Parlamentosu'nda dün yaptığı konuşmada, 20 maddelik barış planına atıfta bulunarak, bunun sadece bir savaşın sonu olmadığını, "inanç ve umut çağının başlangıcı" olduğunu savundu. Trump, Ortadoğu için "çok heyecan verici bir dönemin" başladığını ileri sürerek şunları söyledi: 

Dostluk, işbirliği ve ticaret bağları, Tel Aviv'den Dubai'ye, Hayfa'dan Beyrut'a, Kudüs'ten Şam'a, İsrail'den Mısır'a, Suudi Arabistan'dan Katar'a, Pakistan'dan Endonezya'ya, Irak'tan Suriye'ye, Bahreyn'e, Türkiye'den Ürdün'e, Birleşik Arap Emirlikleri'nden Amman'a, Ermenistan'dan Azerbaycan'a kadar uzanacak.

ABD Başkanı, konuşmasında İran'a "dostluk ve işbirliği eli uzattıklarını" iddia ederken, Tahran yönetimini "Ortadoğu'da birçok ölüme neden olan rejim" diye de niteledi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Trump'ın barış ve diyalog çağrılarının, İran halkına karşı işlenen düşmanca ve suç niteliğindeki eylemleriyle çeliştiği belirtildi.

ABD, 22 Haziran'da İran'daki üç nükleer tesisi vurmuş, Tahran yönetimi de Katar'daki ABD üssü El Udeyd'i hedef alarak misilleme yapmıştı. Trump, Tahran'ın saldırıyı önceden haber verdiğini söylemişti, operasyonda can kaybı yaşanmamıştı.

WSJ'nin analizinde, eski ABD liderleri George W. Bush'un başlattığı Irak savaşı ve Joe Biden'ın Gazze'de ateşkesi sağlayamaması hatırlatılarak, "Ortadoğu iddialı planların mezarlığına dönüşmüştür" ifadelerine yer veriliyor. 

Analizde, İsrail'in İran ve bölgedeki en güçlü müttefikleri Hamas'la Lübnan'daki Hizbullah'a büyük darbe vurduğu savunuluyor. Ayrıca Suriye'de Beşar Esad rejiminin düşüşüyle "Ortadoğu'nun kalbinde yeni bir başlangıcın kapılarının açıldığı" ileri sürülüyor.

Biden yönetimi döneminde İsrail'in Washington büyükelçisi olarak görev yapan Michael Oren ise "Asıl zor iş şimdi başlıyor" diyor. 
 


Trump'ın planı kapsamında Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. Trump'ın başkanlık edeceği ve eski Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair'in de yer alacağı "Barış Kurulu" da bu komitenin faaliyetlerini denetleyecek. Ayrıca bölgeye uluslararası bir polis gücünün konuşlandırılması da öngörülüyor. Hamas'ın silah bırakması istenirken, bunun karşılığında İsrail ordusunun bölgeden tamamen çekileceği belirtiliyor. 

Ancak Filistinli örgütün bunları kabul ettiğine dair somut bir açıklama yapılmadı. WSJ'nin analizinde, bölgede iki devletli çözüme gidilmeden Arap devletlerinin Gazze'deki çabalara katılmaya yanaşmayacağına dikkat çekiliyor. Ancak anlaşmada bağımsız Filistin devletinin kurulacağına dair bir garanti yer almıyor. Trump'ın bu belirsizlikleri aşmak için yoğun bir diplomasi trafiği yürütmesi gerekeceği vurgulanıyor. 

Filistinli avukat Muhammed Hadiye, İsrail'in baskıyı istediği gibi artırabileceğini düşünmesi halinde Filistinliler için daha acımasız bir dönemin başlayabileceğini söylüyor. İsraillilerin, Netanyahu'ya baskıyı artırmasının önemli olduğunu vurguluyor:

İsrail halkı Gazze'deki durumu nasıl değerlendirecek, yaşananlarla ilgili ne hissedecek, olup biten hakkında ne düşünecek? Asıl soru bu. İsrailliler gerçekten barış yanlısı mı yoksa savaş destekçisi mi?

 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AA 

Derleyen: Yasin Sofuoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU