Altın Palmiye'nin bu yılki kazananı Cafer Penahi'nin hayranlarından biri de Martin Scorsese. 

İranlı muhalif yönetmen, Görünmez Kaza (Yek Tasadef Sadeh) adlı filmiyle ABD'de izleyicilerle buluştu. 

New York Film Festivali kapsamında düzenlenen söyleşide İranlı sinemacı, 82 yaşındaki Amerikalı meslektaşıyla bir araya geldi. 

İkilinin birbirine gösterdiği sevgi ve saygı dikkat çekti. 

Penahi; Taksi Şoförü (Taxi Driver) Sıkı Dostlar (Goodfellas), New York Çeteleri (Gangs of New York) gibi pek çok unutulmaz filme imza atan Scorsese'yi "sinema tanrısı" diye nitelerken İtalyan asıllı yönetmen de ona sıkı sıkı sarıldı. 

Penahi'nin vize problemi nedeniyle bir hafta ertelenerek cuma günü düzenlenen etkinlikte Scorsese, yönetmenlerin ülkelerinden kaçmak zorunda kaldığını hatırlatarak İran sinemasının geleceğini sordu. 

65 yaşındaki yönetmenin yanıtı şöyle oldu:

Buna dayanmak çok güç. İran sinemasının omurgasını oluşturanlar dışarıda. İran'da yapabilecekleri ama asla çekemedikleri filmleri kaçırdık. Bende İran'ı terk edip başka bir yerde yaşayacak cesaret yok. Orada kaldım ve çalışmayı sürdüreceğim.

Penahi, pek çok İranlı genç yönetmenin gizli saklı da olsa sansüre boyun eğmeyerek kendi topraklarında film çektiklerini vurguladı. 

Scorsese de "Bu filmler desteklenmeli. Yayın platformlarında bunlara çok yer var. Criterion, Mubi ve Amazon gibilerinin bunları göstermemesi için hiçbir gerekçe yok" dedi. 

Penahi'nin Cannes Film Festivali'nin en büyük ödülünü kazanmasını sağlayan Görünmez Kaza, yönetmenin İran hükümeti tarafından hapse atıldığı dönemde yaşadıklarından ilham alıyor. 

Film, sinemacının 2023'te cezaevinden tahliye edilmesinin ardından çektiği ilk yapım olma özelliğini taşıyor. Yönetmen, yasaklara rağmen yıllardır film çekmeye devam ediyordu.

Penahi'nin şimdiye kadarki en kişisel filmi diye nitelendirilen İran-Fransa-Lüksemburg ortak yapımı Görünmez Kaza, cezaevinde işkenceye maruz kalan 5 karakterin, kendilerine bu işkenceyi yapan kişiyi teşhis ettiğine inanmasıyla gelişen olayları konu alıyor.

İranlı sinemacı, New York'taki etkinlikte cezaevinden çıkması sonrasında nelerle uğraşmak zorunda kaldığını da anlattı:

20 yıl boyunca film çekemeyeceğimi, yazamayacağımı, röportaj veremeyeceğimi ve İran'ı terk edemeyeceğimi söylediklerinde şoke oldum.

O süreçte taksicilik yaparak oyalandığını anlatan Penahi, "Bu durumdayken film yaptığınızda enerjinizin ve gücünüzün yüzde 50'si nasıl film çekeceğinizin yolunu bulmaya gidiyor. Filme ve yaratıcılığa yalnızca yüzde 50'nizi ayırabiliyorsunuz" dedi. 

Penahi, İran'ın değişim içinde olduğunu ve kadınların direnişinin bunu sağladığını sözlerine ekledi:

Kadınlar gerçekten çok sağlam bir direniş gösterdi. Kanımca İslam Cumhuriyeti'nin tarihi, öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayrıldı. Her şeyi etkilediği gibi sinemayı da etkileyecektir.

Independent Türkçe, Deadline, IndieWire