İtiraf edeyim, TikTok'ı en fazla 10 dakika kullandım. Uygulamayı bir kere yükledim ama sonra sildim. Hayatıma almadığım ama etkilerini bu kadar çok gördüğüm başka bir uygulama bilmiyorum.
Tamamı sosyal demokrat, hayata soldan bakan, mevcut düzeni eleştiren bir ailenin 12-13 yaşlarındaki oğlu için Sedat Peker bir halk kahramanı, Ümit Özdağ da ülkenin başına geçse 10 günde Türkiye'yi kurtaracak bir figür.
Belki gerçekten öyledir ama daha İsmet İnönü'yü tanımayan ya da Uğur Mumcu okumamış bir çocuğun bundan emin olması mümkün mü?
Nasıl olur diye düşündüğümde internetteki kısa videolar yanıtı çıktı karşıma. 15 saniyeyi geçmeyen, 5N 1K'dan en çok ikisini barındıran haberler. Bilgi olmadan doğrudan fikir veren "şeyler".
Yaşlılara Facebook'da gördüklerinin aslında öyle olmadığını anlatmak kolay oluyordu. Ya da zihinlerinde kalıcı bir zarar bırakamayacağı için paylaşma izle geç diyebiliyorduk.
Ancak tam tersi sebeplerle gençlerin elinde TikTok ve bilgisiz fikir saçma uygulamaları korkutuyor.
"Bizim çocuk kullanmıyor" yalanı
Türkiye'deki rakamlara bir bakalım.
Veriler DataReportal'ın Digital 2025: Turkey raporundan.
Kullanıcı (18+ ad erişimi): ~40,2 milyon.
Bu rakam TikTok'un reklam aracındaki yetişkin kitleyi gösteriyor.
13-17 yaş görünmediği için toplam gerçek kullanıcı sayısı daha yüksek.
Yetişkin penetrasyonu: 18 yaş üstü nüfusun yüzde 61,6'sına erişim.
İnternet tabanına göre erişim: Tüm internet kullanıcılarının yüzde 52,0'si seviyesinde.
Cinsiyet kırılımı (ad kitlesi): Yüzde 39,1 kadın / yüzde 60,9 erkek.
Ve yıllık yaklaşık yüzde 10'luk bir artışla devam ediyor.
Biz yasakladık, bizim çocuk bakmaz öyle şeylere diye çok duyuyoruz ya. Kim bu 45 milyon kişi o zaman?
Netanyahu'dan al haberi?
Birleşmiş Milletler toplantılarında hepimizin hoşuna giden kare Netanyahu'nun konuşmasını boş koltuklara yapmasıydı.
Kendi gündemimiz ve haklı Filistin davası yakın bir gelecekte hoşumuza gitmeyecek başka bir Netanyahu fotoğrafını es geçmemize neden oldu.
Fotoğrafta İsrail'i destekleyen TikTok fenomenleri var. Netanyahu BM Zirvesi için gittiği New York'ta onlarla buluştu ve teşekkür etti.
Aslında bu toplantı ile sosyal medyanın savaş alanındaki en önemli silahlardan biri olduğunu hatırlattı.
Sözlere bakar mısınız?
Silahlar zamanla değişir. Bugün kılıçlarla savaşamazsınız ve süvariyle savaşamazsınız. Savaş alanına uygulanan silahlarla savaşmalısınız ve en önemlilerinden biri sosyal medyadır.
İsrail'in influencerlara 900 bin dolarlık yatırımı
Netanyahu kamera önünde teşekkür etti ama arkada çalışan somut sistem basına sızdı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı adına "Esther Project" kod adlı bir influencer kampanyası ortaya çıktı.
Buna göre yaklaşık 20 influencera toplam 900 bin dolarlık bir ödeme yapılmış. Bu rakam sızan / belgelenen ödemeler.
TikTok'un el değiştirmesi ve İsrail faktörü
Netanyahu bu görüşmede bir konuya daha dikkat çekti: TikTok'un sahiplik yapısındaki değişim.
ABD'nin zorlamasıyla gerçekleşen satış sürecinde, platformun yeni ortakları arasında İsrail'e güçlü desteği bilinen Oracle'ın kurucusu Larry Ellison da yer aldı.
Netanyahu, bu gelişmeyi İsrail açısından "dönüm noktası" olarak nitelendirdi ve platformun yeni yönetiminden umutlu olduğunu belirtti.
Romanya örneği: TikTok ile seçim manipülasyonu
Diyeceksiniz ki, "Aman çok duyduk bunları. Ben gidip oyumu veriyorum. Sosyal medya mı beni etkileyecek."
Belki haklısınız. Ama daha geçen aralık ayında yaşanan bir Romanya örneği var. Es geçmemek lazım.
Romanya'da Anayasa Mahkemesi, kampanyasını büyük ölçüde TikTok üzerinden yürüten Calin Georgescu'nun kazandığı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu iptal etti.
Rusya'nın Kasım 2024'ün sonlarında Georgescu adına gizlice kampanya yürüten hesaplar aracılığıyla TikTok'u manipüle ettiği tespit edildi.
Georgescu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i övmesi ile bilinen, ülkede neredeyse hiç tanınmayan ancak TikTok videoları ile gündeme gelen aşırı sağcı bir adaydı.
Bu olay, TikTok gibi platformların demokratik seçim süreçlerini nasıl manipüle edebileceğinin somut bir kanıtı oldu.
Çözüm yasakta değil, bilinçte
Türkiye'de her sorunun çözümü yasak olarak görülüyor.
"TikTok'u yasaklayalım, Instagram'ı kapatalım."
Peki sonuç?
Gençler VPN kullanmayı öğreniyor, yasaklanan şey daha ilgi çekici hale geliyor ve asıl sorun çözülmüyor.
Asıl sorun TikTok değil, bilinçsiz tüketim.
Sorun 15 saniyelik videolarda sunulan "bilgi" sandığımız fikirleri sorgulamadan kabul eden bir nesil yetiştirmemiz.
Hele ki geleneksel medyaya getirilen kısıtlamalar bu durumu daha da tehlikeli hale getiriyor.
Haber kanallarına konulan yasaklar, gençleri tek taraflı bilgi akışının olduğu sosyal medya platformlarına mahkûm ediyor.
Çözüm basit ama uzun soluklu: Bilinçli bir nesil yetiştirmek.
Gençlere bilgi ile fikir arasındaki farkı, kaynak sorgulamayı, eleştirel düşünmeyi öğretmek.
TikTok'u yasaklayamazsınız çünkü yarın başka bir platform çıkacak.
Ama eleştirel düşünen, kaynak sorgulayan, 15 saniyelik videoya inanmadan önce düşünen bir nesil yetiştirebilirsiniz.
Seçim bizim.
Kaynaklar:
Türkiye verileri: DataReportal - Digital 2025: Turkey (TikTok 18+ erişim 40,2M; yüzde 61,6 penetrasyon; +yüzde 6,6 yıllık).
Netanyahu-influencer buluşması: Jerusalem Post'ta UNGA sonrası New York etkinliği.
"Esther Project"/FARA: DOJ e-file (Bridges Partners LLC) + JTA/JPost haberleri.
FARA ifşa rejimi: "Influencer'lar koşullara bağlı olarak kayıt/etiket" tartışması (Responsible Statecraft analizi).
Romanya vakası: AP haber paketi; TikTok'un seçim bütünlüğü notları; OSCE raporu.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish