2045’te dünyayı bekleyen 4 senaryo

“En iyi gelecek için yapmamız gerekenleri hatırlatıyor”

Rapordaki her senaryoda iklim krizinin engellenememesi felaketle sonuçlanıyor (AP)

Finlandiya hükümetinin hazırladığı stratejik öngörü raporu, dünyanın karşılaşabileceği çeşitli senaryoları ele alıyor.

Dört yılda bir yayımlanan "Gelecek Hakkında Hükümet Raporu" adlı çalışmada, 2045'te karşılaşılabilecek 4 temel senaryoya odaklanılıyor.

1 – İşbirliği artabilir

Rapordaki en iyimser senaryoda ülkelerle sivil toplum kuruluşların uyum içinde çalıştığı, her düzeyde barışçıl bir işbirliğinin hakim olduğu bir dünya öngörülüyor.

Bu senaryoda, yeşil ekonomiye geçiş "adil bir şekilde" tüm dünyaya yayılıyor. Avrupa Birliği (AB) "güçlü bir jeopolitik aktör ve küresel öncü" haline geliyor. Teknolojinin sürdürülebilir ve insan odaklı kullanımı da ekonomik büyümenin teşvikini sağlıyor.

ABD'deki kutuplaşmalar azalırken, Çin'de yönetimin toplum üzerindeki kontrolünü gevşetebileceği varsayılıyor. Rusya ise federal ve bölgesel kurumların güçlendirilmesiyle yeniden "demokratikleşiyor".

Rapora göre, bu senaryonun tek riski, güçlü güvenlik duygusunun rehavete yol açması ve hükümetlerin ileriye dönük hazırlık yapamaması.

2 – Teknoloji devleri dünyaya hakim olabilir

Çalışmada yer alan diğer bir senaryoda, Amazon, Apple ve Nvidia gibi teknoloji devlerinin tüm dünya gündemini belirleyebileceği öngörülüyor.

Sadece muazzam bir servete değil milyarlarca kişinin verilerine de sahip olacak teknoloji şirketlerinin denetimsiz kalmasının, "birçok ülkede demokrasiyi zayıflatacağı" ifade ediliyor.

Çin'in neredeyse tüm kritik teknoloji ve üretim sektörlerinde güç kazanacağı tahmin edilirken, ABD'nin bazı avantajlarını kaybedeceği ve Rusya'nın kendi teknoloji firmalarını yitirebileceği savunuluyor.

Teknoloji devlerinin hakim olduğu bir dünyada eşitsizliklerin daha da derinleşeceği ifade ediliyor.

3 – Çatışmalar yayılabilir

Bu senaryoda küresel çıkarlar yerine ulusal çıkarlar etrafında sıkı ittifaklar kurulacağı varsayılıyor. Rakip blokların doğal kaynaklar, teknolojik üstünlük ve jeopolitik nüfuz mücadelesinin daha da şiddetleneceği öngörülüyor.

Böyle bir durumda "Kuzey Kutbu'nda bloklar arasındaki rekabetin sertleşeceği, dünya çapında krizlerle çatışmaların artacağı ve küresel ekonomilerin yerelleşeceği" belirtiliyor.

İklim krizinin ciddi ekonomik sonuçlara ve Avrupa'ya büyük bir göç dalgasına yol açabileceği yazılıyor.
 


4 – Büyük çöküş yaşanabilir

Rapordaki en kötü senaryoda, küresel ısınmanın geri döndürülemediği, kaos ve iç çatışmaların yanı sıra otoriter rejimlerle boğuşan bir dünya tahayyül ediliyor.

Ekolojik çöküş, aynı zamanda sosyal ve ekonomik düzeni de aşındırıyor. Küresel ekonomi krize giriyor, ticaret savaşları ve blok siyaseti norm haline geliyor. Batı ülkelerinde yaşam standartları düşerken, en savunmasız ülkeler çöküyor ve aşırı yoksulluk artıyor.

Rapora göre, bu senaryoda iklim krizi büyük çaplı göçlere yol açıyor, AB ve NATO gibi çok taraflı bloklar ve ittifaklar çöküyor.

"Beklenmedik olaylar"

Raporda ayrıca dünyanın geleceğini değiştirebilecek bazı "beklenmeyen olaylara" yer veriliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bunlardan birinde, yönetimlerin güçlenmesi, nüfusun artması ve doğal kaynakların etkili kullanımıyla Afrika'da "ekonomik bir mucize" yaşanması öngörülüyor.

İklim krizi ve Körfez Akıntısı'ndaki radikal değişiklikler nedeniyle Avrupa'da yeni bir Buzul Çağı'nın yaşanabileceği de belirtiliyor.

Finlandiya, bu tür bir hükümet raporu yayımlayan tek ülke. Bu çalışma, diğer ülkeler, AB, Birleşmiş Milletler ve Dünya Ekonomik Forumu gibi uluslararası kuruluşlar tarafından sıklıkla referans alınıyor.

Raporun yazarı Jaana Tapanainen-Thiess, bulgular hakkında şunları söylüyor:

Bu çalışma, en iyi gelecek senaryosunu elde etmek için şu anda yapmamız gerekenleri hatırlatıyor.

 

Independent Türkçe, France 24, News Area India

Derleyen: Yasin Sofuoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU