Grand Kartal Otel yangını davasında ikinci duruşma: 19’u tutuklu 32 sanık hakim karşısında

Bolu Kartalkaya'da 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın 2. duruşması devam ediyor

Fotoğraf: AA

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Salonun içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı, yerleşke etrafındaki cadde ve sokaklar araç trafiğine kapatıldı.

Taraf ve izleyicilerin fazla olması nedeniyle duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonunda hazırlanan duruşma salonunda yapılıyor.

Yaralılar Maya, Sim, Canel, Berkuk Emre Koca açısından hazırlanan iddianame ana dosya ile birleştirildi. Duruşmada birleştirilen ek dosyaya ilişkin dün sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından bugün müşteki avukatları dinleniyor.

“Mütalaa yeniden düzenlensin”

“Esas hakkındaki mütalaanın içeriği bir kenara zamanlamasının da aşama itibari ile doğru olmadığı kanaatindeyiz” diyerek mütalaanın yeniden hazırlanması gerektiğini belirten müşteki avukatlarından Mehmet Eren Turan, şunları kaydetti:

Sanıklara ilişkin bu aşamada gelen belgeler de lehlerine değildir. Özellikle Mehmet Salun tarafından dosyada dinlenecek tanıkların nasıl ifade vereceklerine ilişkin talimat verilmektedir. Mahkemede maddi gerçeğin ortaya çıkmasının önüne geçmek adına tanıkların verecekleri ifadelerin manipüle edildiği tespit edilmiştir. Bir kişinin kendi hukuki durumunu aşacak şekilde bu şekilde talimat verebilmesi, bu kişinin talimatlar doğrultusunda hareket edeceğini belirtmesi nedeniyle dosyada alıkonucu tedbirlerin olmasının ne kadar önemli olduğunu bize göstermektedir.

Tüm sanıkların eylemleri sadece yangından önceki tutumlarına ilişkindir. Ancak yangın sırasında yangın ikaz sisteminin neden çalıştırılmadığına ilişkin Halit Ergül’ün ‘misafirleri uyandırmayın’ şeklindeki mesajı çok dikkat çekicidir. İkaz sisteminin çalıştırılmaması yönünde personelin ve otel yönetiminin fikir ve eylem birliğinde hareket ettiği ortadadır.

Mahkeme tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı personellerinin soruşturmasının akıbetine ilişkin bir yazı yazılmalı ve diğer celsede geldiği aşama açıklanmalıdır. Mehmet Salun ve talimat verdiği Mustafa Yılmaz hakkında mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını, Salun’un tutuklanmasını ve hakkında dava açılması sonucu ana dosya ile birleştirilmesi için Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz.

Yangının başlamasına sebep olan eylemin, görevi "grill plate" isimli cihazı temizlemek olan Ümit Erik’in saat 21.00 civarlarında açtığı ancak sonrasında bir daha gelmediği için açık kalmasına sebebiyet verdiği kamera kayıtlarından anlaşılmaktadır. Faysal Yaver, grill plate isimli cihazın yanından geçen son kişi olduğu için dosyaya girmiştir. Ancak biz Ümit Erik hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz.

“Oteldeki bu eksikliklerin ortaya çıkmamasının nedeni bakanlık”

Bolu Turizm İl Müdürlüğü’nün otelde yaptığı harcamanın bedelini ödemediğini kanıtladık. Turizm Bakan Yardımcısı ile otel sahibi çok sıkı ilişki içerisinde. Oteldeki bu eksikliklerin ortaya çıkmamasının nedeni otel yöneticilerinin, personellerinin ve bu bakanlık görevlerinin eylemleridir.

Dosyaya yeni girecek şüphelilerin olduğu, eksik delillerin toplanmasının ardından dosyanın savcılığa iletilmesini, bakanlık yetkilileri ile ilgili dosyanın birleştirilmesi ihtimali nedeniyle tüm bunların ardından mütalaanın yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz.

Avukat Kaynun: "Turizm Bakanı ve bakanlık yetkililerinin bu duruşma salonunda yargılanması gerekmekte"

Müşteki avukatlarından Onur Fırat Kaynun da mütalaanın değiştirilmesini talep etti ve şunları söyledi:

Turizm Bakanlığı şüphelilerine ilişkin olarak dosya Danıştay 1. Dairesi'nde beklemektedir. Ortaya çıkan Turizm Bakanlığı iç yönergesi uyarınca da Danıştay bu şüpheliler hakkında izin vermek durumundadır. Davanın bu şekilde bitirilmesi, yani Turizm Bakanlığı yetkililerin bu dosyaya birleştirilmeden dosyanın bitirilmesi açık bir şekilde hukuka aykırı olacaktır. Turizm Bakanı ve bakanlık yetkililerinin bu duruşma salonunda yargılanması gerekmektedir.

Bakanlıktan kontrolörlere “Kesin bilgi gibi yazarsanız, otel bir hak kaybına uğrarsa siz sorumlu olursunuz” uyarısı

Turizm şirketi ETS Tur hakkında suç duyurusunda bulundum ve bunun akıbetinin ne olduğunun sorulmasını istiyoruz. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanlığı Kontrolörler Kurulu Başkan Vekili Levent Kırcan imzalı yazıda yangından 4 ay önce, otelleri denetleyen kontrolörlere gönderilmiş bir belge var ve burada resmen diyor ki ‘Otelde yangınla ilgili bir eksiklik görürseniz, bunu kesin gibi itfaiyeye 'gereği' için değil 'bilgi' amaçlı gönderin. Kesin bilgi gibi yazarsanız ve sonunda otel bir hak kaybına uğrarsa siz sorumlu olursunuz’ diyor. Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri acilen dosyaya dahil edilmelidir.

“Ayrıcalıklı misafirler” şüphesi

Bir müşteki avukatı da Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı ile otel sahibi Halit Ergül’ün yakın ilişki içerisinde bulunduğu iddia ederek, “Otelin arkasında Kültür ve Turizm Bakanlığı var, denetim sorumluluğundan böylelikle kaçıyorlar. Emir Aras ve Elif Aras’ın otelde kaldıklarına ilişkin bir kayıt yok. Bu da bize ayrıcalıklı misafirlerin kaydının yapılmadığını ve otelde yangında da onlara öncelik verildiği düşüncesini akıllara getiriyor. Ayrıca eksikliklerin giderildikten sonra mütalaanın yeniden düzenlenmesini istiyoruz” dedi.

“Bakanlıklardan tek bir personelin dahi sanık sandalyesine oturtamamış olmak adalet duygusunu zedeliyor”

Müşteki avukatlarından Sıla Doğan, "İnsan hayatına duyarsızlığının yargı önünde hesap verme davasıdır bu dava. Otelde yangın algılama, söndürme ve tahliye sistemleri neredeyse yoktur. Kaçış yolları ticari amaçla kapatılmıştır. Bireysel ihmallerden öte organize sorumluluk vardır. Savcılık mütalaasının eksik ve hatalı olduğu yönündeyiz. Sanıkların cinayet şebekesi olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden mütalaaya itiraz ediyoruz” diye konuştu.

Müşteki avukatlarından Bilsay Sarper Arslan, “Bakanlıklardan tek bir personelin dahi sanık sandalyesine oturtamamış olmak adalet duygusunu zedelemektedir. Mütalaa açısından da ciddi manada yaralayıcı olan yangın sonrasındaki sessizliğe dair tek bir cümlenin olmamasıdır. Bu bir skandaldır ve vicdanları yaralayıcıdır. Sanki otel yöneticileri evdelermiş gibi bir algı vardır mütalaada” değerlendirmesini yaptı.

Yangında 4 çocuğunu ve 4 torununu kaybeden ve aynı zamanda müşteki avukatı olan Yüksek Gültekin ise şunları kaydetti:

Biz bu salondan çıkacak adaletli bir kararın peşindeyiz. Hukuk çerçevesinde tüm sanıkların peşindeyiz, katil sürüsü. Gözünü para hırsı bürümüş bir aile, başta bir anne otel sahibi. Uyanır uyanmaz Emir Aras, anne Emine Mürtezaoğlu’nu aramış ve bilinçli taksirle yargılanıyor. Akıl alır gibi değil. Ben ne zaman Grand Kartal’a gitsem Emine Mürtezaoğlu müşterileri kapıda karşılıyordu. Ben torunlarımın mezarını günde iki defa ziyaret ediyorum, siz gelmiş karşımıza ‘çocuklarım bakıcılarla kaldı’ diyebiliyorsunuz vicdansızlar. Ailenin tümünün verilebilecek en ağır ceza ile yargılanmasını istiyoruz.

"Bakanlık sorumluları yargı önüne çıkana kadar susmayacağız”

Sedat Gülener kim diye baktım, Tanju Özcan göreve gelmeden önce otobüs şirketinde kahyaymış. Bu kahyayı alıyoruz ve belediye başkan yardımcısı yapıyoruz, Türkiye’de siyasetin çürümüşlüğü bu maalesef. Biz derli toplu bir yargılama istiyoruz. Hızlı bir yargılamaya gerek yok çünkü bizim yangından kaçıracak malımız kalmadı, 78 canımız yangında cayır cayır yandı. Evlerimizden eşya eksilmedi, canlar gitti.

Turizm Bakanı’na hakkımızı helal etmeyeceğiz. Yaşadığımız süre boyunca elimiz yakasında olacak. Ağzından iki kelime laf çıksın buradaki yargılamaya dair. Turizm Bakan Yardımcısı da Halit Bey’in kankası. Bakanlık personelleri de otelde yiyor, içiyor bir lira ödemiyor ama bu isimler hakkındaki soruşturmada tık yok. Unutacağımızı ve gündemden düşeceğini mi düşünüyorsunuz. Unutmayız, gündemden düşürmeyiz. Bir emekli müfettişin önümüze atılmasını kabul etmeyiz. Bakanlık sorumluları yargı önüne çıkana kadar susmayacağız.

Tanık fotoğrafçı: “Ceyda Hanım bana yetkili kişi olduğunu söyledi”

Müşteki avukatlarının beyanlarının ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. Bolu’da fotoğrafçılık yapan Gözde Uludağ tanık olarak dinlendi. Uludağ, "Ceyda Hacıbekiroğlu ile otel için fotoğraf çekilmesi konusunda anlaşmayı yaptım ve bu süreçte bana yetkili kişi olduğunu söyledi. Tüm süreci de Ceyda Hanım ile yürüttüm. 'Otel ile ilgili hiçbir yetkim yok' beyanı benim durumumla çelişir durumda. Bu yüzden sessiz kalmamak ve tanıklık yapmak istedim" dedi.

Sanık avukatının, "Ceyda hanımın beyanını nereden biliyor huzurdaki tanık" sorusuna salondan tepki

Sanık avukatı tanığa, "Ceyda hanımın beyanını nereden biliyor huzurdaki tanık. Ayrıca resen kendisi mi gelmiş buraya?" şeklinde soru sordu. Sanık Bekiroğlu da "Emir ve babam Halit, kadın gözüyle daha iyi fotoğraf seçebileceğimi düşünerek bunu benden istediler tamamen bu şekilde oldu" diyerek kendisini savundu. 

Bu sırada mağdurlar, avukatın sorusuna ve Bekiroğlu’nun savunmasına, “Yaşattıklarınızı yaşamadan ölmeyin”, “Yalancılar”, “Katilsiniz siz” diyerek tepki gösterdi. Salonda bazı mağdurların fenalaşması üzerine salona sağlık görevlileri getirildi.  Duruşmaya saat 13.30’a kadar ara verildi.

"Hiçbir eksiklik bulmayan Turizm Bakanlığı kontrolörleri burada yargılanmıyor"

Duruşmanın ardından müştekiler açıklama yaptı. Doktor oğlu Yiğit Gençbay’ı kaybeden Danıştay 9. Dairesi Başkanı Abdurrahman Gençbay şunları kaydetti:  

Burada yargılanan kişilerin özellikle işletme sahipleri olsun, belediye görevlileri olsun bütün iddialarını oturttukları tez burada, 'denetim görevini yerine getirmemesi, getirmeyen ya da sorumlu olan Turizm Bakanlığı yetkilileri varken bunların hiçbiri burada görevde ya da sorumlu olmamak şartıyla yargılaması yapılmıyor'. İtfaiye eri İrfan Acar'ın avukatının güzel bir tespiti var iddianın müdafii olarak. İrfan Acar bu Kartalkaya'daki otel faciasından önce talep üzerine orada bir denetim yapıyor. Denetimde 9 tane husustan 8'inde eksiklik tespit ediyor.

Aynı gün yani İrfan Acar'ın o denetime gittiği aynı gün otelde Turizm Bakanlığı'nın da kontrolörleri denetim yapmışlar. Turizm Bakanlığı'nın kontrolörlerinin buldukları hiçbir eksiklik yok. Şimdi haklı olarak diyor ki: ‘Benim müvekkilim bulmuş olduğu eksiklikten dolayı burada yargılanıyor. Ancak hiçbir eksiklik bulmayan Turizm Bakanlığı kontrolörleri burada yargılanmıyor.

Baro Başkanı Barut'tan duruşma öncesi açıklama

Bolu Baro Başkanı Sinan Barut, duruşma öncesi gazetecilere, dünkü duruşmada 4 müştekiye ilişkin iddianameye yönelik sanık savunmalarının alındığını hatırlattı.

Yargılama sürecine ilişkin bilgi veren Barut, "Sanık müdafilerinin tevsii tahkikat, yani kovuşturmanın genişletilmesi talepleri olmuştu. Mahkeme bunları reddetti. Bugün yeniden yeni delil veya kovuşturmanın genişletilmesine ilişkin talepler alınıyor. Buna dair mahkemenin olumlu veya olumsuz karar vermesi bekleniyor. Yargılama bu şekilde devam ediyor." diye konuştu.

Barut, bugün herhangi bir kararın çıkmasını beklemediklerini dile getirerek, "Muhtemelen sanık müdafilerinin mütalaaya karşı süre talepleri olacak. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilen şüphelilerin halen davaya dahil olmaması ve bu yönde iddianame düzenlenmemiş olması da içeride tepkilere neden oluyor. Bu iddianamenin bir an önce hazırlanarak dosyayla birleştirilmesi talebinde bulunuluyor" ifadelerini kullandı.

Duruşmada herkesin savunma hakkını kullanıldığını belirten Barut, "Ancak savunmalar yapılırken 78 canımızı kaybettiğimiz bu faciada ailelerin acılarına karşı da hassas olunması lazım. Aynı şey meslektaşlarım için de geçerlidir. Herkesin acısı taze. Beklentimiz, duruşmaların bir an önce tamamlanması ve herkesin hak ettiği cezayı almasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Barut, mahkeme heyetinin, esasa ilişkin savunmaların hazırlanması için süre vermesinin öngörüldüğünü kaydederek, "Bu sürenin ardından herkes savunmalarını hazırlayacak, bir sonraki celsede davanın son bulacağına inanıyorum." dedi.

Ne olmuştu?

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi yaralanmıştı.

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 98 sayfalık iddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78 kez "olası kastla öldürme" ile "olası kastla kasten yaralama" suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Otelin teknik görevlileri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in de "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi talep ediliyor.

Mütalaada neler var?

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca celse arasında mahkemeye gönderilen mütalaada, otel sahibi Ergül, şirketin genel müdürü Aras, Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir ve otelin muhasebe müdürü Özdemir hakkında 78 kez "olası kastla öldürme" suçundan 1950'şer yıla, "olası kastla kasten yaralama" ve "olası kastla nitelikli mala zarar verme" suçlarından 178 yıl 582'şer aya kadar hapis cezası istendi.

Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ve İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun için aynı suçlardan 1950'şer yıl ile 176 yıl 570'şer aya kadar, itfaiye eri İrfan Acar için ise 1950 yıl ile 172 yıl 546 aya kadar hapis cezası talep edildi.

Mütalaada, şirket yönetim kurulu üyeleri Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras, otel müdürü Zeki Yılmaz, muhasebe görevlileri Cemal Özer ve Mehmet Salun, teknik personeller Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer, Bayram Ütkü, mutfak personelleri Faysal Yaver ve Reşat Bölük, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ve Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ve İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen'in "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis talebinde bulunuldu.

İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen mütalaada, tutuksuz sanık mutfak görevlisi Enver Öztürk'ün beraati istendi.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU