Oscarlı sinemacı, Kore filmlerini övmeye doyamadı

"Çok bastırılmışız, çok sarhoşuz ve kaos bizi cezbediyor"

Parazit; En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Orijinal Senaryo ve En İyi Uluslararası Film ödüllerini kazanarak 2020'deki Oscar törenine damga vurmuştu (CJ Entertainment)

Yıldız yönetmen Guillermo del Toro, perşembe akşamı Busan Uluslararası Film Festivali çerçevesinde yaptığı konuşmada Koreli meslektaşlarını övdü.

2019 yapımı Parazit'le (Parasite) Oscar alan Bong Joon Ho ve İhtiyar Delikanlı'yla (Oldboy) tanınan Park Chan-Wook'a özellikle işaret etti:

Bong ve Park'a derinden saygı duyuyorum çünkü kaos, saçmalık, yücelik, şiir ve korkuyu aynı filmde bir araya getiriyorlar.

Bong Joon Ho'nun Yaratık (The Host) filmine ayrı bir parantez açan Guillermo del Toro, Koreli yönetmenle kendisi arasında büyük benzerlikler olduğunu öne sürdü. 2006 yapımının yaratık tasarımlarını da överek şu ifadeleri kullandı:

Film Kore toplumu ve aile hayatı üzerine... Yani özellikle kültürü ele alıyor ki ben de bunu yapıyorum.

Güney Kore sinemasının ticari başarıyı ikinci planda gördüğünü savunan Guillermo del Toro, "Ne zaman biraz daha canlı hissetmek istesem bir Kore filmi izlerim" dedi. 

Şeytanı Gördüm (I Saw the Devil) ve Zombi Ekspresi'ni (Train to Busan) Kore sinemasının nadide örnekleri arasında saydı.

2018'de düzenlenen Akademi Ödülleri törenine Suyun Sesi'yle (The Shape of Water) damga vurarak aralarında En İyi Yönetmen ve En İyi Film'in de bulunduğu 4 Oscar alan Guillermo del Toro, Meksika ve Güney Kore arasında gördüğü benzerlikleri şöyle dile getirdi:

Çok bastırılmışız, çok sarhoşuz ve kaos bizi cezbediyor.

Yıllardır üzerinde çalıştığı Frankenstein uyarlaması hakkında da konuşan sinemacı, bu filmin kendisinden çok iz taşıdığını vurguladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Del Toro, kendisinin 60 yaşındaki Katolik Meksikalı perspektifinin, İngiliz Protestanı Mary Shelley'nin henüz çok gençken yazdığı kitaptan sapmasını sağladığını belirtti.

Bağışlayıcılık ve kusurluluk temalarına odaklandığını vurgulayarak "Her şeyi ya tamamen kötü ya da tamamen iyi olarak kutuplaştırdığımız bir zamanda yaşıyoruz. İnsanlık için her iki tarafta da oksijen yok. Hepimiz bu iki kutbun ortasında var oluyoruz" dedi.

Netflix, Mary Shelley'nin 1818 tarihli edebiyat klasiğinden uyarlanan Frankenstein'ı 7 Kasım'da tüm dünyada gösterecek. 

Filmde Oscar Isaac, kibirli ama dahiyane bilim insanı Dr. Victor Frankenstein'ı canlandırıyor. Jacob Elordi ise onun laboratuvarda hayat verdiği, kendisiyle birlikte yaratıcısını da trajediye sürükleyen yaratığı oynuyor. Kadroda ayrıca Mia Goth, Felix Kammerer, Lars Mikkelsen ve Oscar ödüllü Christoph Waltz yer alıyor.


Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter

DAHA FAZLA HABER OKU