"Yenidoğan çetesi" davasında 3 tutuklu hemşire tahliye edildi

16'sı tutuklu 57 sanığın yargılandığı davada, hemşireler Mehmet Halis Başli, Damla Atak ve Tuğçe Toptemel'in tahliyelerine hükmedildi

Fotoğraf: AA

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince, adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, avukatların talepleri alındı.

Tutuklu sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in avukatı Mesut Yıldırım, Adli Tıp Kurumu raporuyla ilgili müvekkilinin tıbbı yönden bir ihmalinin olmadığının açık olduğunu savundu.

Yıldırım, "Suçu kabahati neyse kabulümüz ancak Mert'in özellikle ölümlerle irtibatlanması mümkün değil. Mert'in teşhis tedavi yaptığıyla ilgili bir kanıt yoktur. Sevke aracılık yaptığı ortadadır. Kendisi katil değildir. Ölüme sebep olan kişi değildir. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum." ifadesini kullandı.

Tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ün avukatı Aslı Özdemir ise müvekkili hakkında Adli Tıp Kurumunca hazırlanan raporda, tıbbi hatasının bulunduğunun yer aldığını belirtti.

Sanık Gök'ün görmediği bir bebek hakkında tıbbi hatasının söz konusu olamayacağını öne süren Özdemir, müvekkilinin tahliyesini istedi.

Mahkeme heyeti, duruşmaya 2 saat ara verdi.

Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, hemşireler Mehmet Halis Başli ve Damla Atak'ın tahliyesine hükmetti.

Tahliye edilen sanıklar arasında "Yenidoğan çetesi" soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında tehdit eden sanıklardan Mustafa Kemal Zengin'in, serbest kalmasına yönelik çalıştığı hemşire Tuğçe Toptemel de yer aldı.

Bu sanıklar hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" ve "imza atma"yı içeren adli kontrol tedbirleri uygulandı.

Mahkeme heyeti, bazı tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol şartlarının da kaldırılmasına hükmetti.

Tutuklu 13 sanığın ise bu hallerinin devamına karar verilirken, duruşma 23 Aralık'a ertelendi.

Ne olmuştu?

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.

İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.

Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine sanıkların seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın büyük kısmının sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.

Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.

Ne kadar ceza istenmişti?

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl altışar aydan 582 yıl dokuzar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

İddianamede, 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan "yenidoğan çetesi"ne ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

Bu arada, davanın sanıklarından İlker Gönen, Antalya'da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat'ta intihar etmişti.

"Yenidoğan çetesi"ne yönelik 13 sanıklı iddianame ana dosyayla birleştirildi

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca "yenidoğan çetesi"ne yönelik Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesi doğrultusunda hazırlanan 57 sayfalık iddianamede ise 13 kişi "sanık", Sosyal Güvenlik Kurumu ise "suçtan zarar gören" olarak yer alıyor.

Firari hemşire Serenay Şenkalaycı'nın iki dosyada da sanık olarak yer aldığı iddianame, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden ana dosyayla birleştirilmişti.

Öte yandan mahkeme başkanı, cumhuriyet savcısını tehdit eden sanık Mustafa Kemal Zengin'in dosyasını ayırmış, davadaki sanık sayısı 57 olmuştu.
 

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU