CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bana diyorlar ki 'Ankara'ya git, partinin başında otur.' Bu ne demek? 'Anadolu'yu gezersen seni partinin başından indiririm' demek. Beni tehdit ediyor. Beni partinin başından indirmekle tehdit ediyorlar. Ben de onlara diyorum ki, 'Partinin başında sınırları çizilmiş olarak oturacağıma, mücadelemi yaparım; hadi gelin indirin. İndirirsen. Millet kimi indiriyor, kimi bindiriyor görürüz. Her türlü darbeye karşı milletin direnme hakkı vardır." dedi. Özel, mahkeme kararıyla Gürsel Tekin'in CHP İstanbul İl Başkanlığı görevine getirilmesine ilişkin, "Kayyum olmayı kim kabul ederse onu da partiden atacağız. Çünkü CHP'nin bu yargı oyununa alet olacak üyesi olamaz. Bu baba ocağında kimse sarayın kayyumluk görevini kabul edemez. Kabul ederse o zaman karşılaşacağı muamele budur" ifadesini kullandı.
Özel, Halk TV yayınında gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Partisinin İstanbul il kongresine yönelik kararın piyasaları sarstığını belirten Özel, şunları söyledi:
"Gürsel Tekin'i partiden ihraç ettik"
İsminden bağımsız olarak atanan kayyum heyetinden görevi kabul edeceğini anladığımız, açıklaması o yönde olan kişiyi partiden ihraç ettik. Ne konuştuğunun bir önemi yok. Şunun açısından söyleyeceğim. Gürsel Tekin partiden istifa ettiğinde ben partiye emeği olan birisinin duygusallıkla partiden istifa etmesinin doğru olmadığını söylemiş, partide kalmasını talep etmiş birisiyim aslında. Yani duygum bu benim. Gürsel Tekin'den bağımsız, teknik bir şey söylüyorum. Kayyumun partinin üyesi olması gerekiyor kanuna göre. CHP'li hiç kimse sarayın kurduğu bu kumpasın bir parçası olamaz. Parçası olanın partiden ilişkisini keseriz. İhraç ettiniz mi? Evet. Kendisini tedbirli şekilde, yani karar alındığı an parti üyeliği sona eriyor, tedbirli şekilde Yüksek Disiplin Kuruluna verdik ve partiden ihraç ettik. Bu Gürsel Tekin olsa olur bir başka isim olsa olur. Bu saray düzeninin bu yargı kumpasına 'Ben görev yaparım' diyen diğer 4 arkadaşın açıklamalarını bilmediğimiz için onlar çok yakın takibimizde olan partililerimiz. Geçmişte ilçe başkanlığı görevleri yapmışlar. Eğer onlar 'Biz görevi kabul ediyoruz' derlerse onlar da ihraç edecek. CHP'nin ne il başkanlığına, ne Genel Merkezine CHP'linin seçmediği biri girebilir."
"Anayasa'yı askıya alan, sandıktan vazgeçen bir iktidar var. Bu iktidarın en önemli mücadelesi enflasyonu dizginlemek. Çünkü başka türlü bu hayat pahalılığı ile sokağa çıkamazlar. Pazara gidemezler, millet yüzlerine tükürüyor. Faizler belli bir noktaya kadar düşmüşken, 19 Mart'ta büyük bir sıçrama oldu ve hala daha toplayamadılar. Bugün benzer bir şeyi göze alıyorlar. Borsa İstanbul yüzde 6 ile dibe çakıldı. Bunu göze alanın, ekonomiyi düzeltme amacı olabilir mi? 1,5-2 saat içinde İstanbul İl Kongresi kararı borsayı yüzde 6 düşürdü. Türkiye'nin önemli bankaları tahtalarını işlemlere kapattı.
Bana diyorlar ki 'Ankara'ya git partinin başında otur.' Bu ne demek? 'Anadolu'yu gezersen seni partinin başından indiririm' demek. Beni tehdit ediyor. Beni partinin başından indirmekle tehdit ediyorlar. Ben de onlara diyorum ki, 'Partinin başında sınırları çizilmiş olarak oturacağıma, mücadelemi yaparım; hadi gelin indirin'. İndirirsen. Millet kimi indiriyor, kimi bindiriyor görürüz. Her türlü darbeye karşı milletin direnme hakkı vardır.
Psikolojik üstünlüğün muhalefette olduğunu biliyorlar ve bunun çoğunluk enerjisine dönüştüğünü de görüyorlar. Bu üstünlük temelini haklılıktan alıyor. Haksız biri üstünlük elde edemez. Millet kimin haklı, kimin haksız olduğunu biliyor. Millet kimin hırsız olduğunu, kimin olmadığını görüyor. 'Belediyeleri silkeleyin' dediklerinde amaçları hizmetleri engellemekti. Buna engel olamayınca bu hizmetleri yapanları alıp içeri attılar. Millet haklı ile haksızı ayırt ediyor. Çatlasalar da patlasalar da biz kazanacağız.
"Sandığa kasteden bir yargı darbesi ile karşı karşıyayız"
Bunlar her şeyi yapmayı göze almış. Gözleri dönmüş bunların. Her şeyi göze almış durumdayız. O yüzden moralimiz en üst noktada. MYK'mızda kararlılık ve güç vardı. Ne MYK'da ne İstanbul İl Başkanımız Özgür Çelik'te bir umutsuzluk görmedim. Çelik, 'Üstesinden geliriz Sayın Genel Başkanım' dedi. Çünkü o görevini mahkemeden değil, bu partinin kuruluş ilkelerinden almış birisi. O yüzden biz CHP olarak, arkamızda meydanlardaki çoğunluk enerjisini psikolojik üstünlükten, ahlaki üstünlükten alıyoruz. Bu insanlara tek talebim, bu çoğunluk enerjisini çoğaltarak devam etmeleri. Başka kurtuluş yok. Rejime kasteden Anayasa değişikliği yapmışlardı. Şimdi sandığa kasteden bir yargı darbesi ile karşı karşıyayız.
"Kayyum olmayı kim kabul ederse onu da partiden atacağız"
Kayyum olmayı kim kabul ederse onu da partiden atacağız. Çünkü CHP'nin bu yargı oyununa alet olacak üyesi olamaz. Gürsel Tekin beni ağır eleştirdi. Nedeni Kadıköy'e belediye başkanı adayı olmak istedi, yapamadık. Sonra bizi ağır şekilde eleştirdi, partiden istifa edeceğini söyledi. O zaman dedim ki: 'İstifa etmesin. Partide emeği var.' Bana o gün o kadar tepki gösteren biri gene de partide kalsın diye gayret gösterdim. Biz buraya baba ocağı diyoruz. Vaktiyle buraya hizmet eden kimseyi kaybetmek ister miyiz? İşte Muharrem İnce. Bütün yaşananlara rağmen 'Ben baba ocağına döneceğim' dedi, döndü. Bu baba ocağında kimse sarayın kayyumluk görevini kabul edemez. Kabul ederse o zaman karşılaşacağı muamele budur.
"Delegeler notere giderek kongre isterse İstanbul İl Kongresini yenileriz 20 gün sonra"
Birincisi, şerefli polisimizi bu iğrençliğe alet etmesinler. İkincisi, onun da şerefi onlara kalır ama böyle bir şeye kalkışacaklarını da zannetmiyorum. Ayrıca, bir dizi kararlarımız da var. İl delegelerimiz bize diyorlar ki, 'Yenileyin İstanbul seçimlerini, görsünler delegenin iradesini'. Bu hafta görülür her bir delege notere gider, 'Seçim istiyorum. Kongre istiyorum.' der. İstanbul İl Kongresini yenileriz 20 gün sonra. İl delegelerimiz kimi istiyorsa yeni il başkanı seçilir. Özgür Çelik o güne kadar görevinin başındadır. O gün de Özgür Çelik yeniden seçilir. Asliye hukuk mahkemesi de aldığı tedbir kararıyla oturur. Yani buna teslim olacak halimiz yok. Seçim hukukunu da yetkili Sarıyer İlçe Seçim Kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu yürütür. Asliye hukuk mahkemesi kim oluyor?
Bu yolu bir kere açarsanız Türkiye'de yarın iktidar değişti, geldi bir asliye hukuk mahkemesi, yeni iktidar bunların yaptığı gibi uygun bir hakim buldu, oraya 'MHP'nin kongresini iptal ettim. AKP'nin kongresini iptal ettim.' Hukuk güvencesi diye bir şey yok. Seçimin kesinleşmesi diye bir şey var. Sen bunu yaptığında seçilmiş hiç kimsenin bir garantisi olmuyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına yanıt
Ben Devlet Bey'e 'Bırak AK Parti'yi koalisyon olalım' demiyorum. Demokratikleşmeyle ilgili ihtiyaç duyulursa birlikte adım atalım. AK Parti'nin demokratikleşme amacı olmadığı için MHP'nin böyle bir şeyi varsa 'MHP ile dahi birlikte olabilir' dedim. Devlet Bey bunu sanki 'AK Parti'yi bırak, birlikte siyaset yapalım' gibi algılamak istemiş. Onun üstünden kendince AK Parti ile nikah tazeliyor. Benim bu noktada söyleyeceğim bir şey yok. Benim, topyekun sizin Türkiye'yi getirdiğiniz noktaya itirazım var. Devlet Bahçeli'nin metinlerini yazanları biliyoruz. O yazanın da nasıl bir kuyruk acısı olduğunu da biliyorum. O yazarların Devlet Bey'den ne fırçalar yediklerini de biliyoruz. MHP'yi buralara sürükleyenlerin yarın gerçek bir yargılama oldıuğunda neyle karşılacaklarını da biliyoruz.
Yaşına hürmeten Devlet Bey'e selam verdiğim için bana kızıyorlar. Hatırını sorarım kardeşim, ben bir insanım. Benim siyasetimde insani ilişkilerin önüne geçebilecek bir mevzu yok ama duruşumuzda da bir değişiklik yok.
CHP komisyonda kalacak mı?
Komisyonda ne şartlarda ve amaçla olduğumuz ortada. Tarihsel bir tutarlılık içerisindeyiz. Biz yıllardır, 'Kapalı kapılar ardından konuşmayın, Mecliste konuşun' dedik. Bunun yapılması için çalışmalar yürüttük. Arkadaşlarımıza operasyon yapılmasın şartıyla girmedim ki. Bu komisyon 18 Mart gününden önce kurulsaydı girmeyecek miydik? Benim iktidara karşı verdiğim mücadele ayrı bir şey. Meclis milletin yeri. Tayyip Bey beni sarayda bir resepsiyona davet etti. Anıtkabir'de geldi selam verdi, selamını aldım ama saraya çağırdı gitmedim. Meclis AK Partinin, MHP'nin mülkü değil. Komisyona girince onlara katılmış olmuyorsunuz. Milletin verdiği görevi yapmış oluyorsun. Girerken 'Biz burada Anayasa konuşmayız' dedik. 'Terörsüz Türkiye'ye evet ama terörsüz ve demokratik Türkiye' dedik. CHP'nin bu komisyonda olmamasını en çok isteyen kişi Recep Tayyip Erdoğan."
"Yüzyılın en büyük haysiyet cellatlığıyla karşı karşıyayız"
Hemen şoför arkadaşları salsınlar. Ekrem Başkan'ın iki emekçi şoförü bir iftiracının sadece beyanlarıyla delil olmadan tutuklandı. Birisi söylemiş, 'Bunlara Ekrem İmamoğlu şirket kurdurttu.' Bari adamların TC'sini gir de bu kişiler şirket kurdu mu bir bak. Sırf zulüm olsun diye yapıyor. Vaktiyle bir MASAK raporu çıkardı, peçete oldu gitti. Cevdet Yılmaz dün adli yıl açılışında dedi ki, 'Kimse karar alan mahkemeye hakaret etme hakkına sahip değildir.' Bir kişi alkış yapmadı. Neden yapmadı. Herkes biliyor ki Özgür Özel, meydanlara toplanan yüz binler mahkemeye, mahkeme kararına hakaret ediyor değiller. Bir savcının masumiyet karinesini ayaklar altına almasına, suçsuz insanları aileleriyle tehdit etmesine... İtirafçı olanlar açısından mahkeme safhasında başka şeyler yaşanacak. O kadar şirkete el koyuyorlar sonra itirafçı olursan malları geri veririm diyor. Bu kadar düştüler. Yüzyılın en büyük haysiyet cellatlığıyla, yüzyılın en büyük iftira kampanyasıyla karşı karşıyayız. Yüz yıl boyunca unutulmayacak bir büyük saldırının altında yüz yıllık parti.
Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü'nden çıkmış gelmiş herhangi bir siyasetçi değil. AK Parti'nin elinden İstanbul'u almış, İstanbul'u üç kez kazanmış birisini, Atatürk'ün partisini iktidar yapacak birisini içeri attılar. Ekrem İmamoğlu'nun suçu Erdoğan'ı yenme suçudur. Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluk gerekçesi bu suça yeniden teşebbüs edecek olmasıdır. Bunu bilmeyen kendini kandırır. Ekrem İmamoğlu benim babamın oğlu değil. İnsan olarak çok seviyorum ayrı bir şey. Bir kusuru olsa, deriz ki, 'Ettiğini çekecek arkadaş'. Gözümün önünde İmamoğlu'nun bu ülkede CHP'yi iktidar yapacağı güçte birisi olduğunu gördüğüm için böyle bir mücadele veriyorum.
"Cumhur İttifakı'nın temellerini Asliye Hukuk Mahkemesi'nde attınız"
Devlet Bey ile şunu mu konuşayım o zaman. Bir Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla partisinde kaybettiği iktidarı kazananların, bugünkü iktidarın dümen suyunu girdiğini unutmadık mı diyeyim. Meral Akşener, 900 delegenin desteğini almışken... İzmir Milletvekili olan birisinin, MHP ile mahkeme arasında mekik dokuduğunu, MHP'nin kurultay sürecinin durdurulduğunu, partinin bölündüğünü ve AK Parti ile rejim değişikliğine rıza gösterdiğini mi söyleyeyim. Biz bunu yapmadığımız için eğer partinin başından gideceksek, ben giderim partinin başından. AK Parti 10 yıl daha asgari ücretliyi, emekliyi ezecekse, memura sefalet zamları verecekse, ben bunun karşısında partinin genel başkanı olacaksam, olmaz olsun öyle genel başkanlık, reddediyorum. Denemesi bedava. Bir Asliye Hukuk Mahkemesi düzeni üzerinden AK Parti'ye teslim olmuşlar. Cumhur İttifakı 15 Temmuz günü sokaklarda kuruldu diyorlar. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Cumhur İttifakı'nın temellerini attınız. Hukuk camiası bilmiyor mu bunları. MHP'nin bunun diyetini ödediğini bilmeyen mi var. Bugün yeni bir Asliye Hukuk dümeniyle CHP'ye aynı teklif... Biz o parti gibi davranmayacağımızı gösteriyoruz.
CHP'nin liderine 'Ankara'ya dön, partinin başında otur' dediler. İstanbul'a, Samsun'a, Bayburt'a gitme diyorlar. Bu partiyi kişisel çıkarlar için asla paspas ettirmeyiz. Bu parti öyle bir parti olsaydı darbelerden sonra yeniden ayağa kalkmazdı. Biz başkasına benzemeyiz. Bir arkadan vurmayız hele hele birileri gibi yere düşene asla tekme atmayız. Vuruşacaksak da yüz yüze vuruşuruz. Maalesef arkadan vuranlarla muhatabız.
"Yılmaz Tunç, Adalet Bakanlığı portresidir"
Sayın Tunç, HSK'nın başkanı. Akın Gürlek, HSK'dan izin almadan basın açıklaması yapıyor. Sayın Tunç, bunun altında eziliyor bir şey diyemiyor. Akın Gürlek'in yaptığı her iş, Sayın Tunç'u paspas eden işler. Yılmaz Tunç, Adalet Bakanlığı portresidir. Duvara asmışlar bunu Adalet Bakanı diye. Türkiye'de adaleti Tayyip Erdoğan ile Akın Gürlek yönetiyor. En kötü şekilde yönetiyorlar. Hababam Sınıfı'nda paşanın resmi var ya, onun gibi duruyor. 7 soru sordum, desin ki o sorulardakiler olmadı. Bir tane avukat var, Adalet Bakanlığı'ndan izin almadan sorgulanıyor, bir tane avukat var Adalet Bakanlığı'ndan izin alınıyor. Sorulara cevap vereceğine... Özgür Bey, bu eczacı halinle senin Adalet Bakanı olarak durduğun yerden 10 kat daha fazla neyin ne olduğunu görüyor biliyor.
"Mansur Yavaş, Ekrem Bey'in yeniden siyaset yapmasının teminatıdır"
En doğru adayı, aday göstereceğiz. Bir genel başkan partinin doğal adayıdır, Türkiye'deki siyaset sistemi de Türkiye'deki siyasi gelenek de buna müsait. Geçmişte bunun örnekleri de çok oldu. Parlamenter sistemde partinin genel başkanı milletvekili adayı olur, hangi parti seçimi kazanırsa onun genel başkanına hükümeti kurma görevi verilir. Yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde CHP'nin genel başkanını aday gösterdiği de oldu, göstermediği de oldu. Kendime baştan bir kısıt koydum ve bu kurala uyuyorum. Ben dedim ki, 'Kendi adaylığımı bu partiye dayatmak yerine en doğru adayı belirlemenin teminatı olacağım.' Son ana kadar adayımız İmamoğlu'dur. Ama gazeteci ısrarla soruyor, 'Ya olamazsa...' Bunun üzerine cevap veriyorum. O gün olamazsa en doğru adaya bakılır. Anketlere bakılır. Bir isim kesin kazanıyorsa o isim aday olmalıdır. Ama onu da kendim ilan etmek yerine İmamoğlu'nun adaylığında olduğu gibi, yine toplumsallaştırmak lazım. Birden çok aday kazanıyordur, o zaman sandık kurulur siz karar verin denir topluma. Baktığımızda Mansur Bey, CHP'nin yadsıyamayacağı, yok sayamayacağı bir aday alternatifidir. Buna da yalan atacak halim yok sorulduğunda. Mansur Bey'in kendi işine odaklı gayreti var, toplum tarafından beğeniliyor. Bugünden o güne bir şey söylemek mümkün değil. Ekrem Başkan'ı bırakmayız, ona sahip çıkmak zorundayız. Mansur Bey, Ekrem Bey'in yedeği değil, o Mansur Bey'e de haksızlık olur. Ama Ekrem Bey'in de yeniden siyaset yapmasının teminatıdır hem Mansur Yavaş hem Özgür Özel hem bütün CHP'liler. Ne dayanışmamızı eksik edeceğiz, ne kimseyi şimdiden aday göstereceğiz. Bu kadar şeyin içinde bana çalışmak ve fedakarlık düşer. Seçeneklerden biri genel başkan olunca orada iş değişir. Bir anda işler size doğru döner.
9 şirketin ortalamalarına bakıyoruz. Parti açık ara önde. Ekrem Başkan, 19 Mart meselesinden sonra Tayyip Erdoğan'a karşı açık ara önde. 11 puanlık bir ağırlıklı ortalama ile önde. CHP, neredeyse bazı anketlerde AKP-MHP toplamından fazla. Anket dediğin bir trend meselesi. CHP, 31 Mart seçimlerinden beri yükseliş trendini sürdürüyor. Şu anda da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin saldırıları karşısında gerilemiş değiliz.
"Moralimizi bozarsak onlar kazanır"
Bir kötülük yapmak üzere görevlendirilmiş bir ekip saldırdıkça saldırıyor, saldırmaya devam ediyor. Biz moralimizi bozarsak, enerjimizi düşürürsek onlar kazanır. Toparlanın, teslim olmuyoruz kardeşim. Biz buranın asli sahipleriyiz. Bu bayrağın üzerindeki kırmızı renk şehit kanı, dedelerimizin kanı. Üstüne düşen ay yıldız da muharebe meydanındaki ay yıldız. Biz öyle işine geldi mi düşman donanmasına kırmızı halı serenlerden, sıkıştı mı İngiliz zırhlısıyla kaçanlardan değiliz. Biz, 'Geldikleri gibi giderler' diyen gelenekten geliyoruz. Teslim olmak geleneğimizde yok. Birileri cumhuriyetin kolonlarını kesmeye çalışıyor, biz o kolona çivi çaktırmayanız. Büyük bir mücadelenin içindeyiz. Bugünkü de 10'uncu dalga olsun. Biz direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz. Karşımızdakilerin demokrasiden ne kadar nasibini almamış olduklarını herkes görüyor. Biz buna karşı dimdik ayaktayız. Bizim aramızda olmayı hak etmeyenlerle yolu ayırırız."
Gürsel Tekin’den ihraç tepkisi: “Bana sormadan, ifademi almadan ihraç edemezsiniz”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kayyum heyetinde görev almayı kabul eden Gürsel Tekin’in partiden ihraç edildiğini açıkladı. Tekin ise karara tepki göstererek, kendisine savunma hakkı tanınmadığını söyledi.
CHP’de tartışma yaratan ihraç kararına ilişkin açıklamalar peş peşe geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kayyum heyeti üyeliğini kabul eden eski milletvekili Gürsel Tekin’in partiden ihraç edildiğini duyurdu.
Özel, “Kayyumun partinin üyesi olması gerekiyor kanuna göre. CHP’li hiç kimse sarayın kurduğu bu kumpasın parçası olamaz. Parçası olanın partiden ilişkisini keseriz. İhraç ettiniz mi? Evet. Kendisini tedbirli şekilde Yüksek Disiplin Kurulu’na verdik ve partiden ihraç ettik. Bu Gürsel Tekin olsa da olur, bir başka isim de olsa olur” ifadelerini kullandı.
Özel, daha önce Tekin’in istifasını duygusal bulduğunu ve partiye katkılarından dolayı kalmasını istediğini hatırlatarak, “Ama bu mesele kişisel değil, teknik bir mesele. CHP’nin ne il başkanlığına ne Genel Merkezine CHP’linin seçmediği biri giremez” dedi.
İhraç kararı sonrası açıklama yapan Gürsel Tekin ise kararı kabul etmediğini belirtti. Tekin, “Bana sormadan, benim ifademi almadan, ben bir savunma yapmadan beni ihraç edemezsiniz” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
ANKA