Putin, Alaska'da nereyi ziyaret etti? Lavrov, Alaska'da neden SSCB tişörtü giydi?

ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yapılan Alaska Zirvesi hakkında çok şey yazıldı.

Bu zirvenin II. Dünya Savaşı sonlarına doğru, Şubat 1945'de, Sovyetler Birliği kenti Yalta'da yapılan, Churchill, Roosevelt ve Stalin'in katıldığı zirvenin bir benzeri olacağını daha ilk günden söylemiştim.

Yalta Zirvesi dünyanın yeniden paylaşımına yönelikti, Alaska'daki zirve de benzer niteliktedir.

Ama zirvenin sonuçlarına ilişkin değerlendirmeler yapmak yerine, her yazımda olduğu gibi ilk kez okuyacağınız bilgileri paylaşmayı tercih ediyorum.

• Rusya Devlet Başkanı Putin, zirvenin yapıldığı Elmendorf askeri hava üssünden ayrılmadan önce tarihi önemde bir ziyaret yaptı. Putin, askeri üs yakınlarındaki askeri mezarlığın "II. Dünya Savaşı Müttefikleri" bölümüne gitti.
  Burada II. Dünya Savaşında hayatını kaybeden 9 Rus pilotun mezarını ziyaret eden Putin, mezarlara karanfil bıraktı. Bu ziyaret, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Rusya Federasyonu Başkanları seviyesinde bir ilk olarak tarihe not düşüldü.

• Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Alaska'ya, üzerinde SSCB yani Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yazılı bir tişörtle geldi. Batılı gazeteciler buna anlam veremedi.
  Açıklayalım, Lavrov genç bir diplomat olarak mesleğe başladığında, New York'ta bulunan Birleşmiş Milletler merkezindeki SSCB Daimî Temsilciliğinde görevliydi.
  İşte bu yıllarda ziyaret amaçlı ilk kez Alaska'ya giden Lavrov'un üstünde SSCB yazılı bir tişört vardı. 
  Lavrov soranlara, "Alaska bir zamanlar Rus toprağıydı, bunu hatırlatmak için SSCB yazılı tişörtü giydim" diyordu. Lavrov, son Alaska Zirvesinde de nostalji yapmak için SSCB yazılı tişörtü giydiğini söylüyordu.

• Son Alaska Zirvesi Rusya'ya önemli bir kazanım daha sağladı. Rusya'nın Washington Büyükelçisi Darçiev, Putin ve Trump'ın, ABD ile Rusya arasında hava trafiğinin yeniden başlaması konusunda anlaştıklarını, konuyla ilgili kurumların hazırlıkları yürüttüklerini açıkladı.
   
• Trump'ın havaalanında Putin'in aracına alması ve toplantı alanına birlikte gitmelerinin de özel bir anlamı vardı. Trump, "Canavar" lakaplı Limuzinine daha önce 2017'de, Paris'te, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'u alarak, birlikte Elysee Sarayına gitmişlerdi. Trump yine aynı yıl 2017'de, Japonya Başbakanı Şinzo Abe'yi Florida ziyareti sırasında limuzinine almıştı.
  Putin ise Trump'ın limuzinine aldığı 3. Lider oldu. Bunun anlamı şu, Trump hayati önem atfettiği görüşmelerde devlet ya da hükümet başkanlarını limuzinine alır ve bunu muhataplarına hissettirmeye çalışır.
   
• Trump'ın heyetinde bulunan özel temsilcisi Witkoff'un, Moskova'da Putin ile yaptığı görüşmede çok önemli konuları yanlış anladığı zirve sırasında ortaya çıktı. Diplomatik deneyimi olmayan Witkoff'un, Putin'i, Herson ve Zaporizhia'dan çekilmeye ikna ettiği sanıldı.
  Oysa anlaşıldı ki, Putin, tam tersine Ukrayna güçlerinin Herson ve Zaporizhia'dan çekilmesini istemiş. Alaska'daki görüşmede Trump gerçeği öğrenince, Witkoff'a orada değil, ama sonrasında çok sert çıkışmış.
   
• Trump, baş başa görüşme sırasında Putin'e, mutlaka serbest bırakılması gerektiğini söylediği Ukraynalı askerlerin isimlerinden oluşan bin kişilik bir liste vermiş. 
  Putin'den ise herhangi bir liste gelmemiş.
   
• Putin'in uçağını ABD sınırlarında Amerikan F 22 savaş uçakları karşılamış ve inişe kadar eşlik etmiş. Aynı şekilde Alaska'dan ayrılırken de F 22 savaş uçakları sınıra kadar eşlik etmiş.
  Bunun nedeni ise Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin hakkında tutuklama kararı çıkardığı Putin'e ve güvenliğine verilen önemi dünya kamuoyuna göstermekmiş.
   
• Trump, zirve sonrası tam 3 kez Ukrayna'daki savaşın sonlanması gerektiğine şöyle vurgu yapmış.
  Önce Putin'e, "Zelenski ile görüşün ve bu sorunu çözün" demiş.
  Sonra, "Çözüm artık biraz Avrupa Birliği'ne ve Zelenski'ye kaldı, Anlaşmaya varsınlar" demiş.
  Ardından, "Zelenski çözümün önünde engel oluşturmasın" demiş.
  Kısacası, Zelenski'yi Washington'da ağır bir baskı bekliyor.

Alaska Zirvesi'nin sonucu için "Ukrayna'da ateşkes yok" ama "Rusya'ya yaptırım da yok" şeklinde bir özet yapılıyor.

Oysa her şey asıl şimdi başlıyor.

Çünkü Putin hiçbir şey vermemek için geldiği Alaska'dan birçok kazanımla döndü.

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.