İsrailliler, Kıbrıs'ın yeni sorunu mu?

KKTC'den mülk alan Yahudiler'den sonra İsrail-İran çatışmalarından kaçıp Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) sığınan İsrailliler için "yerleşimci" tanımı yapanların sayısında artış yaşanıyor

Kolaj: Independent Türkçe

İsrail ile İran çatışmalarından önce Tel Aviv yavaş yavaş Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nden "nüfuz" elde ederken, çoğu eski Sovyet bölgelerinden gelen Yahudiler de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) mülk alma sürecine yöneldi. 

Güney Kıbrıs'ta son 10 yılda artan İsrail etkisi, en son Rum Savunma Bakanı Vasilis Palmas'ın, İsrail'in ülkesindeki üsleri kullanmada ayrıcalıklı olacağını belirterek, "Yunanlılar kardeşimiz olabilir ama İsrail bizim komşumuzdur. İsrailliler tamamen yanı başımızdadır. 3 dakika içinde Kıbrıs'a gelebilirler" sözleri ile doruk noktasına ulaştı. 

Bir dönem güvenlik gerekçesi ile İsrail askerleri ile gizli servisi Mossad, Güney Kıbrıs'ta hem sivil hava trafiğini kontrol etti hem de şüpheli gördükleri havalimanlarında emniyet tedbiri aldı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Güney Kıbrıs'ın Mari (Tatlısu) Limanı ile Baf'taki Andreas Yeoryu Papandreu Hava Üssü'nde İsrail'e ayrıcalık tanıması Rum ana muhalefeti ve basını tarafından "egemenlik" tartışmalarını da beraberinde getirdi. 

Güney'de tam bunlar olurken Kuzey Kıbrıs'ta ise çoğu eski Sovyetler Birliği ülkeleri ile İran ve Fas gibi ülkelerden göç eden Yahudilerin hızlı bir şekilde mülk almaları tartışılıyordu. 

Tartışmaların odak noktasını ise mülk alımından çok "Kuzey Kıbrıs Yahudi Merkezi" adı altında ülkede açık olan "Yahudi örgütü Chabat" örgütünün teşkilatlanması oluşturdu. 

Konu ile ilgili Independent Türkçe muhabirine açıklamalarda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) İskele Milletvekili Yasemin Öztürk, İsrail'in savaşı bahane ederek Güney Kıbrıs'a ciddi göç başlattığını, Yahudi Chabad örgütünün hem Kuzey hem de Güney Kıbrıs'ta mülk topladığını, kısacası Ada'nın sessizce işgal edildiğini ileri sürdü.

Öztürk, İsrail-İran çatışmalarından önce Yahudilerin KKTC'den toprak alımlarını defalarca gündeme getirerek Chabad Örgütü'nün ülkeden kovulmasını istemişti. 

İsrail-İran çatışmaları sürerken, Tel Aviv, Güney Kıbrıs üzerinden müttefikleri tarafından desteklendi. 

Gazze ve Lübnan'a karşı İsrail saldırıları ile bir önceki İran'ın İsrail'e füze saldırılarında Kıbrıs'ın İsrail için stratejik öneme sahip tartışılmaz bir yer olduğu ortaya çıktı. 

İran'ın İsrail'e füze saldırıları ile sayıları 20 bini geçen İsrailli Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne geldi. 

İsrail ticari uçaklarını Güney Kıbrıs'ın havalimanlarına saklayarak saldırılardan zarar görmesini önledi. 

İşte bu noktadan sonra hem güney hem de Kuzey Kıbrıs'ta İsrailliler için kullanılan "yerleşimci" ifadesi birdenbire yaygınlaşmaya başladı. 

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ndeki ana muhalefet partisi AKEL'in Lideri Stefanos Stefanu, Güney Kıbrıs'a gelen İsraillilerin mülk aldıklarını, mahalle kurduklarını ve yerleşimci mantığı ile gettolar oluşturduklarını açıkladı. 

İsrail'in Lefkoşa Büyükelçisi Oren Anolik, bu açıklamayı "Yahudi karşıtlığı" olarak nitelendirdi. 

Rum basınının önemli gazeteleri Türk basınından alıntılar ile ağır İsrail eleştirilerini sayfalarına taşıdılar. 

İsrail'de son dönemde yapılan sosyal medya paylaşımları ile gazetelerde sık sık Kıbrıs'ın tamamını vadedilmiş topraklar içinde gösteren paylaşımlar Kıbrıs'ın iki tarafında da tepki topluyor. 

Yahudi Analist Shay Gal'in, İsrael Hayom gazetesinde yayımlanan, "Kuzey Kıbrıs aynı zamanda bir İsrail sorunu" başlıklı makalesinde, "İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın, Kuzey Kıbrıs'ı Türkiye'den kurtarmak için acil bir eylem planı hazırlaması gerektiğini" ileri sürmesi bardağı taşıran son damlalardan biri oldu. 

Son dönemde Yahudilerin mülk alımlarını azaltan KKTC, Shay Gal'in makalesine sert tepki gösterdi. 

Güney Kıbrıs basınında günlük, İsrail İran çatışmaları sonrası Ada'ya gelen İsrailliler ile ilgili haber ve yorumlar yapılıyor. 

Rum gazeteleri "Kıbrıs Yeni 'Vadedilmiş Topraklar' mı? Altın vizeler ve kontrolsüz emlak anlaşmaları yoluyla İsrailliler Larnaka, Limasol ve Baf'taki tüm mahalleleri yutuyor. Gayrimenkul gibi görünen şey artık en üst düzeyde alarm veriyor" İfadelerini sıklıkla kullanıyor. 

Hem KKTC hem de GKRY'deki bazı partiler, STK ve gazeteler, İsraillilerin ülkelerindeki toprak alımından ticari faaliyetlerini "şüpheli" bularak sorguluyor. 

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU