LeMan çalışanları tutuklandı

26 Haziran tarihli LeMan sayısında yayımlanan bir karikatür nedeniyle başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 4 isim hakkında karar verildi

Fotoğraf: X

Savcılıkça tutuklamaya sevk edilen Leman Dergi Müessese Müdürü Ali Yavuz, grafiker Cebrail Okçu, sorumlu yazı işleri müdürü Zafer Aknar ve karikatürist Doğan Pehlevan tutuklandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

TCK 216 ve 299. Madde uyarınca tutuklama talebi

Soruşturma kapsamında, derginin yazı işleri müdürü Zafer Aknar, grafiker Cebrail Okçu, karikatürist Doğan Pehlevan ve müessese müdürü Ali Yavuz, savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edildi.

Savcılık, üç ismin Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi gereği, yani "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan; karikatürün çizeri Doğan Pehlevan’ın ise hem TCK 216 hem de TCK 299. madde gereği, yani "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklanmasını talep etti.

Soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen LeMan dergisinin imtiyaz sahibi ve genel yayın yönetmeni Tuncay Akgün ile yazı işleri müdürlerinden Aslan Özdemir’in ise yurt dışında oldukları tespit edildi.

“Meslekte öğrendiğimiz ilk kural, din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir

LeMan çizeri Doğan Pehlivan, emniyet ifadesinde karikatürün barış mesajı taşıdığını ve dini değerlere hakaret kastı olmadığını söyleyerek, hakkındaki suçlamayı reddetti.

Pehlivan ifadesinde şunları söyledi:

Filistin katliamından bugüne, İran savaşı da dâhil olmak üzere karşılıklı olarak hayatını kaybeden insanlarla ilgili bu karikatür, aslında barış dolu bir çalışmadır. Karikatürde geçen Muhammed ve Musa isimleri, bu toplumlar içinde çokça kullanılan, popüler isimlerdendir. Muhammed ismi, Müslümanları temsil eden bir isim gibi görünürken; Musa ismi ise Yahudileri temsil eden bir isim olarak algılanabileceğinden dolayı bu iki ismi karikatürde kullandım. Ayrıca, eğer peygamberlerden bahsedilecekse, isimlerinin başında ‘Hz.’ ve sonrasında ‘(s.a.v.)’ gibi ifadeler kullanmamız gerekir ki peygamber oldukları açıkça anlaşılsın. Ancak benim burada kastettiğim, günümüzde savaşlarda hayatını kaybeden sıradan insanlardır.

Karikatüre bakıldığında, çizimdeki kıyafetlerin ve mekânın günümüzü yansıttığı net bir şekilde görülecektir. Bu da anlatılmak istenenin tarihsel değil, tamamen bugüne ait bir durumu temsil ettiğini göstermektedir. Savaşın anlamsızlığına vurgu yapmak; ruhların birbirleriyle anlaşabileceğini fakat bunun fark edilmesi için illa ölmek mi gerektiği sorusunu sormak istedim. Vermek istediğim mesaj yalnızca budur. Başka hiçbir amacım yoktur. Hatta karikatürün oldukça neşeli ve sevgi dolu bir anlatıma sahip olduğunu düşündüm. Bu çalışmanın, güncel olaylarla ilişkilendirilmesini hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Konuyu ülke gündemine taşıyıp toplumu galeyana getiren şahıstan şikâyetçiyim. Bu süreçte mağdur olan benim, aynı zamanda toplumdur. Ben bu karikatürde barıştan söz ediyorum, ama bazı kesimler birileri farklı bir tartışma yaratarak, bu tartışmayı benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Bu tarz kişilere ‘provokatör’ denildiğini düşünüyorum. Türkiye’de uzun yıllardır çizerek yapıyorum. Bu meslekte öğrendiğimiz ilk kural, din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir. Bu ilkeye her zaman bağlı kaldım. Hakkımda yöneltilen suçlamayı kabul etmiyorum.

Ne olmuştu?

26 Haziran tarihli sayıda yayımlanan karikatürün ardından derginin bürosu saldırıya uğramıştı. LeMan hakkında, “dini değerleri aşağılama” ve “halkı kin ve düşmanlığa sevk etme” gerekçeleriyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmada, derginin ilgili sayısı hakkında toplatma kararı verilmiş ve dergiye mali soruşturma başlatıldığı da açıklanmıştı.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU