İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, RTÜK kararlarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Dervişoğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamasında
“Anayasamızda, ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ ifadesi ile güvence altına alınan basın özgürlüğü maalesef Türkiye’yi yönetenlerin korkusu haline gelmiştir” dedi. Dervişoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Toplumsal sözleşmemiz olan anayasamızı çiğnemeyi alışkanlık haline getiren iktidar, RTÜK aracılığı ile bir kez daha bu yüzünü göstermiştir. Sözcü TV’den sonra bu kez de Halk TV’ye 10 gün ekran karartma cezası, yine Sözcü TV ve Tele 1’e de para cezası vermiştir. Hatırlatmak isterim ki, milletimizin hayatını karartanlar, ekranları karartarak bu gerçeği gizleyemezler. Türkiye bir süredir bir korku tünelinden geçiyor ve bu tünelin duvarları yalnızca karanlıkla değil, aynı zamanda demir parmaklıklarla örülüdür.
İnşa ettikleri tutukluluk çemberinde, gazeteciler, akademisyenler, belediye başkanları, öğrenciler, sanatçılar, siyasetçiler, hatta sosyal medya paylaşımı yapan vatandaşlarımız var. Sayın Erdoğan ve ortakları, konuşan herkesi tehdit, yazan herkesi hedef, kendileri dışında seçilen herkesi potansiyel tutuklu haline getirdi. İktidarın bu düzeni, özgür yurttaş değil, sessiz, suskun ve biat eden kalabalıklar istiyor. Bu kabullenilebilecek bir durum değildir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Haksızlığın ve hukuksuzluğun bu kadar cüretkâr olduğu bir dönem daha yaşamadık”
Haksızlığın ve hukuksuzluğun bu kadar cüretkâr olduğu bir dönem daha yaşamadık. Keyfiliğin bu kadar normalleştiği bir başka dönem de görmedik. Gerçek şudur ki; Gazeteci Fatih Altaylı’yı “Cumhurbaşkanına suikast yapacakmış” gibi bir algı üreterek Silivri’ye gönderen ve her fırsatta ekranları karartmayı alışkanlık haline getiren bu iktidar korkuyor.
Gerçeği en iyi kendi bildiği için korkuyor. Gideceğini en iyi kendi bildiği için hukuksuzca saldırıyor. Hatırlatmak isterim, korkunun faydası yok. Türkiye’nin kurtuluşu, baskı ve adaletsizlik değil, daha çok demokrasi, hukuk ve adalettir. İYİ Parti olarak yalnızca ekranları karartanlara değil; geleceğimizi karartan bu düzene karşıyız! Halkın haber alma hakkını savunmak sadece bir siyasi görev değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluktur ve biz bu sorumluluğu sonuna kadar taşıyacağız.
“Bilgi edinme ve doğru bilgi alma hakkı, demokratik devlet olmanın zorunlu şartıdır”
Demokrasinin tam ve kamil olarak işleyebilmesi için, milletimizin kamusal kararlar hakkında doğru bilgi alması bir zorunluluktur. Bu yüzden, hakikati dillendirebilen ve hatta eleştirebilen yayın organlarına ihtiyaç vardır. Mevcut iktidar, halkın doğru bilgi almasını önlemek istemektedir. Gerçek çok can yakıcı olduğu için, iktidar, kendi siyasal propagandasını yaparak, yanlış ve yanıltıcı bilgilerle toplumu manipüle etmektedir. Bilgi edinme ve doğru bilgi alma hakkı, demokratik devlet olmanın zorunlu şartıdır. Son sözümüz şudur; Gerçeği zincire vuramazsınız. Sözü hapsedemezsiniz. Milleti susturamazsınız.
ANKA