Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi Kongre Salonu'nda düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu"nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, "Hem Gazze'deki soykırım hem de İran'la olan çatışmalar, maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
İslam İşbirliği Gençlik Forumu uluslararası kuruluşlarla yaptığı işbirlikleriyle önemli bir misyonu yerine getiriyor. Ortak geleceğimiz için koşan koşturan, ümmetin derdiyle dertlenen her bir genç arkadaşıma kalpten teşekkür ediyor çalışmalarında başarılar diliyorum. İri olacağız, diri olacağız, hep birlikte güçlü olacağız. Şunu özellikle vurgulamak isterim; İslam dünyası olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Savaş, çatışma ve istikrarsızlık bulutları medeniyet coğrafyamızın semalarını maalesef kaplamış durumda. Son 2 yıldır yüzümüzü nereye çevirsek dramla, savaşla, insanlık suçlarıyla karşılaşıyoruz. Siyonist İsrail hükümeti çocukları, kadınları acımasızca katlediyor. Yasa dışı işgal politikasını hiçbir ilke tanımadan günden güne yaygınlaştırıyor. Açlığı bir silah olarak kullanıyor. Yemek kuyruğuna giren insanlar vahşi bir şekilde hedef alınıyor. İbadethaneler, hastaneler bombalanıyor.
“Bu cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor”
Bugün hastanelerinin zarar görmesinden şikayet eden İsrail, yalnızca Gazze'de sağlık birimlerine 700'den fazla saldırı düzenledi. Hasta taşıyan ambulanslar dahi İsrail saldırısından kurtulamadı. Gazze'nin sağlık altyapısını tamamen çökerten bir zihniyet var. Bugün kalkıp da Gazze'yi dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin savaş suçundan bahsetmesi, sadece tutarsızlık değil büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir. Ben burada şu gerçeği açık açık ifade etmek zorundayım. Gazze'deki soykırımın birincil sorumlusu Netanyahu hükümetidir ancak cinayet şebekesinin katliamlarına ses çıkarmayanlar da bu suçlara ortak olmuşlardır. O masum yavruların kanı İsrail'in şımarıklığına susanların da ellerine alınlarına bulaşmıştır. Netanyahu ve hükümeti hiçbir kural tanımadan aylardır şımarıkça işledikleri zulümler sebebiyle adlarını Hitler, Pol Pot gibi zalimlerin yanına yazdırmıştır. Bu cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor. Bir başka gerçek şudur hem Gazze'deki soykırım hem de İran'la olan çatışmalar, maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor. İsrail üzerinde tesir sahibi güçler, Netanyahu'nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalı. Türkiye her samimi adıma destek ve katkı vermeye hazırdır. Çünkü biz daha fazla savaş, kaos ve sivil ölümü görmek istemiyoruz. Sivil yerleşim yerlerinin hedef alınmaması gerektiğini savunuyoruz. Gerek Rusya-Ukrayna savaşında, gerek Suriye'de, gerekse Suriye'de tavrımız hep böyle olmuştur.
"Yaşasın Özgür Filistin’ diyoruz"
Duruşumuzu asla bozmadık. Mazlumun yanında olmaktan asla çekinmedik. Kimin ne dediğine değil mazlum ve mağdurların ne dediğine baktık. Bugün de aynı yerde sapasağlam duruyoruz. Bugün de barış, diplomasi, adalet diyoruz. Bugün de Yaşasın Özgür Filistin diyoruz. Türkiye olarak Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kere daha ilan ediyorum. 86 milyon olarak hepimiz Filistinli kardeşlerimizin yanındayız, yanlarında olmaya devam edeceğiz. Yaşanan bunca trajediye bunca haksızlığa ses çıkarmayan kim varsa işlenen tüm bu suçlara ortak olmuş demektir. İnancımıza yakışır biçimde hareket etmemiz şarttır. İslam aleminin en temel sorunu vahdet eksikliğidir. Allah'a çok şükür her şeyimiz var. Stratejik önemi yüksek coğrafyalarımıza, güçlü savunma sanayiimiz var. Bizim en büyük eksiliğimiz birlik ve beraberliktir. Ayrışmayacağız, birbirimize düşmeyeceğiz. Birbirimize yoldaş olacağız. İnanıyorsanız, muhakkak üstünsünüz. Sizlerin birlik olması, kenetlenmesi çok ama çok önemli. Dillerimiz, renklerimiz, mezheplerimiz farklı olabilir. Dünya görüşümüz, hayat tarzımız farklı olabilir. Bunların hepsi kıymetlidir, anlamlıdır. Biz bu kimliklerimizden önce Müslümanız. Müslümanlık hepimizin en üst kimliğidir.
Erdoğan: Her öğrencinin gelişimini bireysel düzeyde takip ediyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye Eğitim Teknolojileri Zirvesi"nde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan şunları söyledi:
Teknolojinin hayatın her alanına hem de derinlemesine nüfuz ettiği bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Dijital teknolojiler yapay zeka ve kuantum bileşimi gibi nice yenilik bugünün dünyasında ekonomiden ulaşıma savunmadan diplomasiye tarımdan ticarete her sahada güçlü bir varlık gösteriyor. Bilgiye erişim geçmişe göre hiç olmadığı kadar kolaylaşırken bilgiyi işleme analiz etme ve kullanma süreçleri de aynı ölçüde hızlanmış durumda. Bir ülke için eğitim yalnızca fiziki şartları ve teknolojik boyutuyla değil fikri altyapısıyla da en hayati sahalardan biridir. Müfredatından eğitimci kadrosuna imkan ve kabiliyetleri itibari ile çağa ayak uydurmayan eğitim sistemleri başarısız olmaya mahkumdur. Kökleri ve tarihi ile bağlarını koparmış istikbalini yabancıların yabancı ideolojilerin insafına bırakmış bir eğitim anlayışının sonu ise elbette ki hüsrandır.
Bu hakikatler ışığında göreve geldiğimiz ilk günden itibaren eğitimde ayrı bir sayfa açtık. Katsayı uygulaması ve başörtüsü yasakları gibi haksızlıklara son verdik. Müfredatı yeniledik, eğitime erişim imkanlarını güçlendirdik, teknolojik altyapıyı önemli ölçüde iyileştirdik. Milli ve manevi hasretlerimizle barışıp bir eğitim sistemini yeni baştan inşa ettik. Bu sistemin en kritik bileşenlerinden biri de Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile çok daha ileri bir seviyeye taşıdığımız Fatih projesi oldu. Dijital teknolojileri her sınıfımıza ulaştırmak ve okullarımızda teknolojinin kullanımını yaygınlaştırmak üzere hayata geçirdiğimiz bu proje kapsamında şimdiye kadar 21 bin 576 okulumuzun altyapı kurulumunu tamamladık. Çok kısa bir süre içinde okullarımıza yüksek hızlı internet hizmetini sunacağız. Türkiye’yi neredeyse tüm dersliklerinde etkileşimli tahta kurulumunu tamamlamış ilk ve tek ülke konumuna getirdik.
"Öğrencinin gelişimini bireysel düzeyde takip ediyoruz"
Öğrencilerimizin bilişim teknolojileri okuryazarlıklarını ve yetkinliklerini geliştirmek için okullarımızda bilişim teknolojileri sınıfları tesis ettik. Eğitim bilişimimiz ile öğrenci ve öğretmenlerimize dijital eğitimde güçlü şekilde destek oluyoruz. Her öğrencinin gelişimini bireysel düzeyde takip ediyoruz. Teknolojik eğitim metotlarını çeşitlendiriyoruz. Eğitim çalışmalarımıza yeni teknolojileri kazandırmaya devam ediyoruz. Yapay zekanın eğitimde büyük fırsatlar sunacağını ve önemli paradigma değişimlerine yol açacağının farkındayız. Eğitimde yapay zeka politika belgesini hazırlayarak geçen hafta paylaştık. Ortaokul ve lise müfredatına entegre ettiğimiz seçmeli yapay zeka derslerimizde teknoloji üreten çözüm geliştiren ve sorgulayan genç bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Eğitim teknolojileri sektörümüz ile Bakanlığımız arasında yeni işbirlikleri geliştiriyoruz. Bu projelerle önümüzdeki beş yıl içinde yüzü aşkın yeni girişimciye önemli destekler sunacağız. Bakanlığımız ve TÜBİTAK arasında yapılacak işbirliği ile yüzün üzerinde yerli girişimi küresel düzeyde rekabet edebilecek seviyeye taşıyacağız.
Independent Türkçe