Ahmet Davutoğlu: Yeter ki Gazze’ye gidecek yolu bize açın, şehit düşeceksek onlarla şehit düşelim

“Bu grup toplantımızdan sonra en kısa sürede Refah kapısına geçiş izin için Mısır Devlet Başkanına hitap müracaat başvurumu Mısır Büyükelçiliğine ileteceğim”

Fotoğraf: ANKA

Yeni Yol grup toplantısında konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ahmet Davutoğlu, konuşmasına hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anarak başladı. Davutoğlu, şunları kaydetti:

Gönül rahatlığıyla kutlayamadığımız bir bayramı daha geride bıraktık. Bu 610 gündür süren bir soykırımda yüreğimiz yana yana idrak ettiğimiz dördüncü bayram. Bir tarafta şehadet şerbetini içtikten sonra vuslata erişen 60 bine yakın şehit, diğer tarafta insanlığın gözü önünde işlenin soykırım suçunu bir film izler gibi her gün duyarsızca izleyen milyarlarca insan. Bir tarafta ölen ve ağır yaralanan 50 bin çocuk, annesini ve babasını kaybeden 25 bin yetim, ebeveyninden birini kaybeden 75 bin öksüz, diğer tarafta soykırımcı İsrail ile ticareti sürdüren, normalleşme adımları atmaya hazırlanan ya da diliyle batıyı ve İsrail’i lanetleyen ama hiçbir somut adım atmayan liderlerin kontrolündeki 1,5 milyar Müslüman ve bu tabloya isyan ederek kendilerini cüssesi küçük anlamı büyük bir tekne ile Madleen özgürlük filosuyla Akdeniz sularına bırakan 12 kahraman. Dilleri farklı, ülkeleri farklı, dinleri farklı ama isimleri vicdan, soy isimleri insan.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

''Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının canı Rahip Brunson’dan daha az değerli değildir''

Havada, karada, denizde korsanlığı kimselere kaptırmayan Siyonist korsanlar bu vicdan yolcularını uluslararası sularda durdurdu. İşgalci çete gemiye el koydu ve gemide 2’si Türk, 12 sivili zorla Aşdod Limanına götürdü. Şu anda aralarında Yasemin Acar ve Şuayb Ordu’nun da bulunduğu 8 yolcu hala soykırımcı İsrail’in elinde esir durumda. Vatandaşımız esir alındıktan sonra bile cılız bir kınama dışında sesi çıkmayan Ankara’daki yetkililere sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının canı Rahip Brunson’dan daha az değerli değildir.

Bu grup toplantımızdan sonra en kısa sürede Refah kapısına geçiş izin için Mısır Devlet Başkanına hitap müracaat başvurumu Mısır Büyükelçiliğine ileteceğim. Bu geçiş iznini Mısır’ın, Türkiye’nin ve İslam dünyasının onuru için vermenizi talep ediyorum. Güvenlik riski varsa şahsen üstüme alıyorum, hiçbir güvenlik talep etmiyorum, çıplak ayaklarımla yürümeye hazırım. Eğer bir kaygı taşıyorsanız bu kaygıyı giderecek ne taahhüt isterseniz vermeye hazırım. Yeter ki Gazze’ye gidecek yolu bize açın, yeter ki o mazlumlara en azından kapıdan selam verelim, girebilirsek zorlayalım içeri girelim, şehit düşeceksek onlarla şehit düşelim. Zillet içinde yaşamaktansa izzet içinde şehit düşelim.

''Bugün 4 bin lira bayram ikramiyesiyle ancak birkaç kilo et alabilmekte''

Bayramda yüreğimizin bir yarısı Gazze için yanarken diğer yarısı da ülkemizde her bayramda daha da artan yoksulluk tablolarıyla hüzne gömüldü. Bu bayramda da tarım ve hayvancılık politikalarının iflası bir yana, toplumdaki sınıfsal uçurumda devasa boyutlara ulaşmış durumda. Orta sınıf her geçen gün erirken, toplum faiz ve rant üzerinden rahat kazanan küçük bir zümre ile kurban kesebilmekten kurban ekine muhtaç hale düşen on milyonlar arasında bölünmüş durumda.  Bugün geldiğimiz nokta ibadetin bile bizde ne derece fahiş bedeller gerektirdiğini ortaya koymakta. Diyanet’in yurt içi ve yurt dışı kurban bedelleri arasındaki uçurum da bunu ispat ediyor. Tüm dünya eti ortalama 6-7 dolara tüketirken, bizde bu rakam 17 dolara ulaşmış durumda. Eti 17 dolara tüketen vatandaş ithal et politikalarının hayvancılığı bitme noktasına getiren ithalat politikalarının veran siyasetlerinin kurbanı hükmünde. Bayram ikramiyesi bin lirayken küçükbaş hayvan alabilen vatandaş, bugün 4 bin lira bayram ikramiyesiyle ancak birkaç kilo et alabilmekte.'

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU