Trablus adında iki şehir var:
İlki, Libya'da ve Lübnan'daki Trablus'tan ayırt etmek için Trablusgarp olarak adlandırılıyor.
İkincisi ise, bir zamanlar Trablusşam olarak biliniyordu.
Birincisi Libya'nın en büyük şehri.
İkincisi Lübnan'ın ikinci büyük şehri ve ikisi de Akdeniz kıyısında.
İkisi de şu anda en tehlikeli ve önemli nedeni silah olan korkunç kaostan korkuyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İki şehir ve ülke arasında silah tehdidinin boyutu değişiyor, ancak artan yıkımda ve kötüleşen felakette birincil faktör onlar.
Her iki durumda da silahlar ne kadar güçlüyse devlet o kadar zayıf oluyor veya devlet güçlendikçe silah zayıflıyor.
Ama fark şu ki, birinci Trablus, Libya'nın kalbi iken, Lübnan'daki Trablus, bağımsızlıktan bu yana dışlanmış durumda ve bazı bölgeleri Kandahar'a benziyor.
Lübnanlıların ne için savaştığını iyi bilenler olabilir, ancak Libyalılar neden veya ne için iç savaşa sürükleniyorlar?
Onları birbirlerini bombalamaya ve bu güzel şehrin sakinlerini yerinden etmeye iten şey nedir?
Libyalılar dünyanın en büyük ve en zengin ülkelerinden birine sahipken neden kavga ediyorlar?
Libya yaklaşık olarak Grönland büyüklüğünde ama üzerinde bir kar tanesi veya bir buz parçası yok ve en ılımlı iklimlerden birine sahip.
Toprak, deniz ve petrol herkes için hal böyleyken neden dünyanın arabulucuları normal bir hükümet kuramıyor?
Trablus sokaklarına akan tüm bu silahlar nereden geliyor?
Lider Kaddafi, büyük Arap anavatanını birleştirmek istiyordu, ancak Abdunnasır gibi başarısız oldu ve sonunda 6 milyon Libyalının yüzüne “Siz kimsiniz?!” diye bağırarak devrildi.
Arap Baharı çilesi sadece Arap ulusunu yerle bir etmekle kalmadı, aynı zamanda Suriye, Irak, Yemen ve Lübnan’da onu silahların ağırlığı altında çökertti.
Tunus bu kaderden kurtuldu çünkü Zeynelabidin Bin Ali akıllı davrandı ve erkenden ülkeden ayrıldı.
Paslı, sıkıcı, çürüme, bozulma ve yolsuzluk kokan sloganlar altında, kahramanları onu parçalamaya teşvik etmek istemeyen bir ülkeyi seçmesi de bir başka neden.
Eğer silahlar şimdi Libya'nın her tarafına yayılırsa, onları hangi güç toplayabilir veya geri alabilir?
Sık sık söylendiği gibi, bu yeni arena ile ilgili korkular sadece Libya’yı değil, aynı zamanda Tunus ve Mısır’ı da kapsıyor.
Mağrip arenasının yaşadığı kaçınılmaz endişeden ise bahsetmiyoruz bile.
Libya'daki son olayların hepsinin ortak bir teması var; yasadışı silahın güçlenmesi ve merkezi otoritenin çöküşü.
Siyaset ve silah arasındaki çatışmada, gücün tetiği tutanda olduğunu söylemek abartı olmaz.
Trablusgarp'taki parlamentoya yapılan saldırı ve diğer hükümet kurumlarına yönelik küçümseme, ülkenin hiç kimsenin son vermediği 10 yıllık bir dağılmadan sonra ulaştığı durumun çok kötü bir işaretidir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.