Erdoğan'dan Özel'e "boykot" tepkisi: Bunun adı ekonomik tetikçiliktir, CHP'nin kendi ülkesini jurnallemesini görmezden gelmeyiz

"Hiç kimse muhalefet ediyorum diye ekonomisini batırmaya çalışmaz, firmalarımızı hedef göstererek onlara zarar verme peşinde koşamaz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşen MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İmamoğlu protestolarında yaptığı 'boykot' çağrısını sert sözlerle eleştiren Erdoğan, "Adı yolsuzlukla, sahtecilikle anılan bir avuç muhterisi memnun etmek için 85 milyonu hayal kırıklığına uğratıyor. Bu ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir, ispiyonculuktur."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

28 Şubat'ın atmosferinin devam ettiği günlerde MÜSİAD'ın dayanışmasının kalbimde hep müstesna yeri oldu. MÜSİAD her zaman adaletten, hukuktan yana güçlü duruş sergiledi. MÜSİAD hak ve özgürlüklerle birlikte her alanda destan yazdılar. Bazılarına öz bazılarına üvey evlat yapıldığı dönemde Türkiye için çalışmaktan asla vazgeçmedi. 1990'dan bugüne Türk ekonomisinin büyümesine, istihdamın, büyümenin artmasına, Türkiye'nin cazibe merkezi olarak öne çıkmasına katkılarda bulundunuz. Kazanırken çalışanlarınızdan başlayarak millete kazandırmayı, kanaatle ticaret yapmayı hiçbir zaman ihmal etmediniz. Türkiye'nin demokraside, diplomaside, savunmada ve birçok alanda yazdığı başarı hikayesinde en çok emeği olanlardan biri de MÜSİAD ailesidir. 2002 öncesine göre çok daha güçlü Türkiye varsa bunda MÜSİAD'ın mücadelesinin önemli payı var. Demokrasimizi hedef alan saldırıların boşa çıkarılmasında MÜSİAD'ın desteği yadsınamaz. MÜSİAD'a Türkiye ekonomisi katkıları için şükranla kendilerini anıyorum.

“11 aydır enflasyon kesintisiz düşüyor”

Nice engelin, badirenin üstesinden geldik. Bundan sonra da her oyunu bozup engelleri aşacağız. 35 yıldır sizinle yol yürümekten kıvanç duydum. MÜSİAD'ın milletimiz, demokrasimiz için yürüttüğü mücadelesine her zaman destek olduk. İnşallah gelecekte de bir ve beraber olacağız.

Dünyamız sancılı olduğu kadar değişimlerin yaşandığı kritik süreçlerden geçiyor. Korona virüsü 3 yıl önce geride bıraktık, etkileri ise halen devam ediyor. Enflasyondaki direnç hala kırılamadı. Gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen restleşmelerle artan gerilimin devam edeceği anlaşılıyor. Geniş yelpazede riskler ve tehditler giderek artıyor. Küresel ekonomi fırtınalı denizde ilerlemeye çalışıyor. Taşların yerine oturması biraz daha vakit alacak. Hükümet olarak fırtınalı sularda gemiyi limana güvenle oluşturacak plana projeye ve iradeye sahibiz. Her gün yenisi patlak veren krizlere rağmen soğukkanlı ve sabırlı yol alıyoruz. Artısını eksisini hesap ederek kararlarımızı uyguluyoruz. Reform programı ile ekonomimizi güçlendirdik. Programın en önemli hedeflerinden biri vatandaşı hayat pahalılığından kurtarmak. Son 2 yılda ciddi mesafe kat ettik. 11 aydır enflasyon kesintisiz düşüyor. Son 40 ayın en düşüğüne ulaştık. Depremin yaralarını hızla sararken geçen yıl başlattığımız harcama disiplini ve tasarruf tedbirlerini bu yıl da sürdürüyoruz. Kayıt dışılıkla mücadelemiz de devam ediyor. Hesabını kitabını doğru tutanı korumaktır devletin görevi. Kayıt dışılığa göz yummak işini doğru yapan kardeşlerimizin hakkını yedirmektir. Dış dengede de tablo olumlu.

“Kim üretmek istiyorsa, yatırım yapıyorsa biz onun yanında olacağız”

Kısa süreli dalgalanmaların önüne geçen, kapsayıcı büyüme hedefi ile yolumuza devam ediyoruz. Son 1 buçuk aydır ortaya çıkan dalgalanmalara karşı başarılı sınav verdik. Malum çevrelerin operasyonu ellerinde patladı. Bu haftadan itibaren rezervlerimiz yeniden artmaya başladı. Hiçbir kesimi yalnız bırakmıyoruz. Çiftçimizin kullandığı kredilerde her 10 finansman giderinin 7 lirasın biz ödüyoruz.

Yüksek teknolojide atılım için yeni program başlattık. 2030'a kadar 30 milyar dolarlık destek vereceğiz. İhracat sadece döviz geliri değildir, üretimdir, istihdamdır, refahtır. Yazılım üreten de turizmde hizmet sunan da arkasında devletin desteğini hissediyor. Yılın ilk 4 ayında 15.7 milyar dolar desteği kullandırdık. Kim üretmek istiyorsa, yatırım yapıyorsa biz onun yanında olacağız.

"CHP'de kantarın topuzu kaçtı, düzelme umudu da kalmadı"

Muhalefetin siyaseti centilmence bir rekabet yerine yıkıcı bir husumetle yürütme isteği aşılmaz bir duvar gibi karşımıza çıkıyor. Aktörler değişse de bu zihniyette zerre düzelme olmuyor. Ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor kendi ülkesini yabancı aktörlere şikayet ediyor. Boykot çağrılarıyla yerli ve milli markalara zarar veriyor. İhracatçılarımıza zarar veriyor. İstihdam sağlayan sanayicilerimize zarar veriyor. İş dünyamıza zarar veriyor.

Sayın CHP genel başkanı kusura bakmasın bunun adı ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir, ispiyonculuktur. Bizim CHP'lilerin birbirini jurnallemesi bizi ilgilendirmez ama kendi ülkelerini jurnallemesini görmezden gelmeyiz. Hiç kimse muhalefet ediyorum diye ekonomisini batırmaya çalışmaz, firmalarımızı hedef göstererek onlara zarar verme peşinde koşamaz. Kantarın topuzu kaçmıştır, düzelme umudu da kalmadı. Siyaseti marjinalleştirmek bu ülkeye yapılacak çok büyük bir kötülüktür.

‘Hükümet yara alsın da Türk ekonomisine ne olursa olsun’ hastalıklı bir zihniyettir. Türkiye bu siyaset tarzını 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan çok iyi bilir. Gezi kalkışmasından çok iyi bilir... CHP’nin süratle normalleşmesi şart. Buradan herkesi, özellikle de muhalefet aktörlerini sükunete davet ediyorum. Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, iç cephesini güçlendirmeye ihtiyacı var. Bölgemizde ve dünyada tansiyon bu kadar yükselmişken, yangına körükle gitme yanlışından bir an önce dönülmesini tavsiye ediyorum.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU