İngiliz The Guardian gazetesi birinci sayfadan Ulusal Suç Ajansı'nı (NCA) kaynak göstererek, Ulusal Sağlık Servisi'ndeki (NHS) hastalara ait 300 milyon sağlık kaydının bu ayın başında Rus bilgisayar korsanlarından oluşan Qilin adındaki bir çete tarafından çalındığı haberini yayımladı.
Gazetenin haberine göre kayıtlar, HIV ve kanser ile ilgili kan testlerinin sonuçları da dahil olmak üzere hastaların NHS ile etkileşimlerini kapsıyor.
Birleşik Krallık'ın en hassas sağlık otoritelerinden birine yönelik bu Rus saldırısının boyutunu açıklamak amacıyla gazete, NHS'ye bağlı iki kurum tarafından işletilen en az yedi hastanenin korsan saldırıdan etkilendiğini bildirdi.
Yetkililer arasında, çetenin, hastaların isimlerini, onlarla ilgili kişisel bilgileri ve yaptıkları tarama ve testleri içeren çalınan bilgileri kamuoyunda yayımlaması ile ilgili endişeler var.
Bu endişelerinin nedeni, patoloji alanında Sağlık Hizmetleri Kurumu ile ortak çalışan Synnovis'in, teknik bilgi sistemine erişimine yönelik engelin kaldırılması için 50 milyon dolarlık fidye ödemeyi reddetmesi.
Saldırının sonuçları arasında, İngiliz sağlık sistemindeki çeşitli birimlerin, özellikle de kan tarama testleri ile ilgili birimin felç olması, kanser ve organ nakli hastalarına yönelik planlanan 1.134 ameliyatın iptal edilmesi ve 2 bin 194 hasta randevusunun ertelenmesi de yer alıyor.
Bu siber saldırının ilk sonuçları arasında, İngiliz sağlık sistemindeki çeşitli birimlerin, özellikle de kan tarama testleriyle ilgili birimin felç olması ve bunun hastaların sağlığı ve morali üzerindeki doğrudan etkisi de yer alıyor.
Saldırının bir diğer sonucu ise kanser hastalarına yönelik ameliyatlar ve organ nakli ameliyatları dahil olmak üzere bin 134 planlı ameliyatın iptal edilmesi oldu.
Saldırıdan sonraki ilk iki hafta için verilen 2 bin 194 ayakta tedavi randevusu da ertelendi.
En kötüsü de bu saldırıya ilişkin soruşturmaların tamamlanması haftalar sürebilecek iken, bazı hastalara tekrar tekrar tarama yapmak zorunda olunması.
Buna ek olarak, zaman aşımı nedeniyle artık analiz için uygun olmayan bazı test numunelerinin kaybolması, bazı hastaların hayatlarını tehdit ediyor.
Bu ise yıllardır idari, mali ve hizmetler açısından sıkıntı çeken "yaşlı" Sağlık Hizmetleri Kurumu (1948'de kuruldu) ve sağlık hizmeti sağlayıcıları üzerinde daha fazla baskı oluşturuyor.
İngiltere, bu tür fidye yazılımı programları için çeteler ile doğrudan iletişim kurma konusunda bir emsal oluşturdu.
İngiliz yetkililerin önündeki en büyük meydan okuma, bu çetelerin Rusya'da veya eski Sovyet ülkelerinin birinde faaliyet göstermeleri.
İngiltere daha önce de Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Europol ve uluslararası polis teşkilatlarından oluşan bir ittifakı içeren uluslararası ortaklar ile yürütülen müşterek bir operasyonla dünyanın en büyük fidye yazılımı çetesi olan Rus LockBit çetesinin korsan saldırılarını engellemişti.
Sessiz elektronik çatışmalar
İngiltere'nin, Rusya ile fiili bir savaş halinde olduğu, Ukrayna'ya askeri ve istihbarat finansmanında Avrupa'nın başını çektiği, ABD ile yakın iş birliği içinde Rusya'ya yaptırımlar uyguladığı bir sır değil.
Rusya, İngiltere, Avrupa ülkeleri ve tüm dünya arasında sessiz ama öldürücü elektronik silahların kullanıldığı çatışmalar bizi nereye götürüyor?
G7 ülkeleri, Rusya'yı iki yılı aşkın süredir devam eden savaşın yükünü üstlenmeye zorlamak amacıyla dondurulan 50 milyar dolar değerindeki Rus varlıklarını Ukrayna'ya devretmeye karar verdi.
Ancak Rusya, Devlet Başkanı'nın deyimiyle bu kararı "hırsızlık" olarak değerlendirdi ve bunun cezasız kalmayacağını söyledi.
Geçen aylarda Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, yurtdışındaki Rus varlıklarına el konulması halinde Rusya'nın tepkisinin son derece sert olacağı konusunda uyardı.
Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, daha önce bankasının rezervlerine el konulmasının diğer merkez bankaları için kötü bir sinyal olacağı ve küresel finansal sistemin zayıflamasına yol açacağı konusunda uyarmıştı.
Rusya Merkez Bankası'nın da "meşru çıkarlarımızı korumak için" önlemler alacağını vurgulamıştı.
Rusya, İngiltere, Avrupa ülkeleri ve tüm dünya arasındaki sessiz ama ölümcül elektronik silahların kullanıldığı bu çatışmalar ve veriler savaşı bizi nereye götürüyor?
Rusya'nın daha önce İngiltere'yi, kendisi tarafından sağlanan silahlar ile Rus topraklarına yapılan Ukrayna saldırıları nedeniyle, Ukrayna topraklarındaki veya başka herhangi bir yerdeki İngiliz askeri merkezlerine ve teçhizatına saldırmakla tehdit ettiğini unutmayalım.
Ya Rusya ya da başkaları bunu yapıp Avrupa'ya siber ekonomik savaş ilan ederlerse, Esnek Kalkan Operasyonu eğitimlerinin bir faydası olur mu? Siber Kubbe ne kadar etkili olabilir?
Dolayısıyla tüm bunlar ile Rus çetesinin fidye talebi arasındaki ilişkinin boyutu ne olursa olsun, İngiliz vatandaşlarının ve orada yaşayanların sağlık kayıtlarının önemli bir kısmı şeytani bir tarafın eline geçti.
Dünya çapında bu kadar yaygın sızmalar, başta İngiltere olmak üzere Avrupa'nın ekonomik ve güvenlik derinliklerini etkileyebilecek daha kötü, büyük ve daha sancılı sızmaların habercisidir.
Siber ekonomik savaş
Peki, ya Rusya ya da başkaları bunu yapıp Avrupa'ya bir siber ekonomik savaş ilan ederlerse?
Sağlık Hizmetleri Kurumu kayıtlarının çalınmasıyla ilgili bu şoke edici yeni skandalın ardından, bankaların ve finans kuruluşlarının da benzer bir saldırıya maruz kalması pek uzak bir ihtimal değil.
Keza finans piyasasındaki ticaret platformları ve devletin ekonomik organlarının da siber saldırılara maruz kalması muhtemel ve bu, kendilerine duyulan güvene dayanan bu kuruluşların doğrudan ve büyük bir çöküşüne yol açabilir.
Aynı zamanda Rusya'ya veya kötü niyetli bilgisayar korsanlarına, İngiltere veya Avrupa'nın dahili hassasiyetlerine ilişkin çok hassas ve tehlikeli bilgiler sunabilir.
ABD Federal Soruşturma Bürosu, yabancı hükümetlerin desteklediği ve gücü, saldırıya uğrayan ülkenin ekonomi politikasını etkileme veya finans, ticaret ve ekonomi politikalarıyla ilgili hassas verileri ya da hayati öneme sahip teknolojileri çalma noktasına varan benzer uygulamaları "ekonomik casusluk" olarak adlandırıyor.
İngiltere ve diğer ülkeler genel olarak bu tehlikelerin gerçekliğinin ve bunların meydana gelme varsayımının güçlü olduğunun farkında.
İngiltere yaklaşık 10 yıldır ve tam olarak Kasım 2015'ten beri bu tür senaryolara hazırlanıyor.
Bu tarihte ABD ve İngiltere'yi temsil eden Siber Güçler "Esnek Kalkan Operasyonu" adı verilen ortak eğitime başladılar.
Siber güvenlik alanında hükümete bağlı ve bağımsız araştırmacıların katıldığı eğitim, önde gelen küresel finans kurumları ve şirketlerle yan yana çalışarak, Batı dünyasının en büyük ekonomilerinin finans sektörlerine yönelik büyük ölçekli koordineli bir saldırı gibi en kötü siber senaryoları simüle etmeyi içeriyor.
Müttefiklerin değerlendirmelerine göre böyle bir saldırı kolaylıkla gerçekleşebilir ve teknolojik olarak birbirine bağlı, küreselleşmiş ve tamamen dijitalleşmiş finansal altyapılar çağının gölgesinde siber dünyada uluslararası iş birliğini gerektiriyor.
Yapay zeka gibi bir imkânın sınırsız ilerici vaatler taşıdığı kadar büyük tehlikeler de taşıyan ürkütücü bir "korkuluk" olduğu, doğudan batıya tüm dünya için netleşti.
Bu ortak eğitimin aktörleri arasında İngiltere Merkez Bankası, Birleşik Krallık Mali İdare Otoritesi (FCA), Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi, ABD Hazinesi, ABD Gizli Servisi ve FBI yer alıyor.
Federal Rezerv Sistemi Yönetim Kurulu, New York ve Chicago Federal Rezerv Bankaları ve tüm ABD istihbarat topluluğu da bu varsayımsal "kıyamet" senaryosuna katılıyorlar.
Yapay zeka korkuluğu
Dikkat çeken husus, 2013 yılından bu yana sürekli hayali siber saldırı senaryolarının benimsenmesinden sonra, İngiliz hükümetinin ABD ile "Esnek Kalkan Operasyonu" (veya günümüz diliyle "Siber Kubbe") kapsamındaki iş birliğinin "ya olursa" değil, "ne zaman" olacak varsayımına dayanmasıdır.
Tüm taraflar bir noktada bu büyüklükteki siber saldırıları engellemenin mümkün olmayacağının, dolayısıyla kritik bankacılık altyapısını hedef alan bir siber saldırı meydana geldiğinde, alınması gereken tedbirlere ilişkin eğitimlerin daha uygun olduğunun farkındalar.
Mümkün olan en büyük ekonomik zararı vermek için siber sızmanın, finansal hedeflerin ötesine geçerek merkezi altyapı sistemlerine kadar uzanabileceğini de unutmamalıyız.
Ulaşım güzergahları, havaalanları, demiryolları, elektrik ve su sistemleri uzaktan dakikalar içinde felç edilerek veya çökertilerek ülke genelinde karmaşa yaratılabilir.
Bu sistemlerin gerekli verimlilikle tekrar çalışmaya başlaması uzun zaman alacaktır.
Yapay zeka ve son derece gelişmiş çipler gibi bir imkânın, sınırsız ilerici vaatler taşıdığı kadar büyük tehlikeler de taşıdığı, dünyanın doğusundan batısına kadar açık hale geldi.
Her gün güncellenen üretken zeka "korkuluğunun" çeşitli sektör ve alanlarda yapabileceklerinin yanında belki de yukarıda bahsettiğimiz her şey (siber saldırılar) tozlu tarih sayfalarına karışacak.
Zira üretken zekâ bütün kolları ile özellikle hükümet, güvenlik ve ekonomik sistemlerin, toplumları ve sosyal iletişim araçlarını tamamen korumasız ve açık hale getirecek.
Böylece elektronik korsanlık için her şey olağanüstü bir çaba göstermeden elde edilebilir hale gelecek.
Bilgi ve verileri ele geçirmek, gençlerin ve torunların favori oyununa dönüşecek.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Bu makale Independent Türkçe Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.