BMGK’da Cezayir’in karar tasarısını veto eden ABD, Gazze’de ‘geçici ateşkes’ alternatifi sundu

ABD’nin karar tasarısı, ateşkesi tüm rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilişkilendiriyor ve İsrail’i Refah’ta herhangi bir büyük saldırıya karşı uyarıyor

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, BMGK’nın Gazze’de ateşkes talep eden bir karar yayınlamasını engellemek için veto hakkını kullanıyor / Fotoğraf: AFP

ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Cezayir’in Arap ülkelerinin oluşturduğu Arap Grubu’nun desteğiyle hazırladığı, Gazze’de acil ve kalıcı ateşkes talep eden karar tasarısını veto etti.

Washington, mümkün olan en kısa sürede ‘geçici ateşkes’ çağrısında bulunan ve İsrail’i, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta büyük bir askeri operasyon düzenlemeye karşı açıkça uyaran alternatif bir karar tasarısı önerdi.

Cezayir’in hazırladığı karar tasarısı, BMGK’nın 15 üye devletinden 13’ünün desteğini alırken, ABD veto etti, İngiltere ise çekimser oy kullandı.

Bu, Hamas’ın 7 Ekim’de saldırısının ardından savaş patlak vermesinden bu yana, ABD’nin BMGK’nin Gazze’de ateşkes çağrısında bulunan bir karar yayınlama girişimlerini engellemek için kullandığı dördüncü veto oldu.

Ancak Başkan Joe Biden yönetimi, ilk kez bu konuda bir karar tasarısı sundu. Geçici de olsa ‘ateşkes’ ifadesini içeren alternatif bir karar tasarısı önerdi.

Dengeli karar tasarısı

Cezayirli delege Ammar Ben Jamaa, oylamadan önce yaptığı açıklamada, “Önerilen karar tasarısı, Cezayir’in BMGK’nın insani gerekçelerle derhal ateşkesle başlayarak, hayatları korumasını sağlama misyonunu yerine getirmesi konusundaki niyetini yansıtıyor” dedi.

Ben Jamaa, karar tasarısında yapılan pek çok değişikliğin, metni dengeli hale getirdiğini ve uluslararası toplum üyeleri arasında geniş destek gördüğünü söyledi.

Cezayirli delege, bu karar tasarısına karşı oy vermenin Gazze’de devam eden acımasız katliam ve soykırımın çıkarına olduğunu da vurguladı.

Veto ve alternatif karar tasarısı

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, ABD’nin, İsrail ile Hamas arasında Filistinli tutuklular karşılığında İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik anlaşma için Mısır ve Katar ile birlikte çalıştığını söyledi.

Greenfield, bunun düşmanlıkların kalıcı olarak durdurulması için koşulların yaratılmasına yardımcı olacağını vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın ABD medyasından aktardığı habere göre, özür dileyen bir ses tonuyla veto haklarını kullandığını dile getiren Greenfield, şu ifadelerle devam etti:

İnanın bana, BMGK’nın yetkisi doğrultusunda durumu olumlu yönde şekillendirmek için acilen harekete geçme arzusunu anlıyorum. Yine de bu arzu bizi sahadaki durumun gerçekliğine karşı kör edemez. Hamas’ın rehineleri serbest bırakmasını gerektiren bir anlaşma olmadan derhal ve koşulsuz ateşkes talep etmek kalıcı bir barış getirmeyecektir. Bunun yerine, Hamas ile İsrail arasındaki çatışmayı, rehinelerin esaret altında geçirdikleri süreyi ve Filistinlilerin Gazze’de karşı karşıya olduğu korkunç insani krizi uzatabilir.

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi, tüm rehinelerin serbest bırakılması formülü temelinde, mümkün olan en kısa sürede Gazze’de ‘geçici ateşkes’ çağrısında bulunan alternatif karar tasarısını güçlü bir şekilde savundu.

Greenfield, sunduğu karar tasarısına ilişkin sözlerine şöyle devam etti:

Çoğumuz BMGK’nın Hamas’ı kınama zamanının geldiği konusunda hemfikir. ABD’nin karar tasarısı kabul edilirse, 7 Ekim’deki iğrenç saldırılardan dolayı Hamas'ı kınayan ilk karar olacak. Bu karar tasarısı aynı zamanda, Gazze’nin gelecekteki yönetiminde Hamas’ın yeri olmadığını ve Hamas’ın Filistin halkının onurunu veya kendi kaderini tayin hakkını temsil etmediğini açıkça ortaya koyuyor.

ABD’nin sunduğu karar tasarısının, Gazze Şeridi’ndeki toprakların daraltılamayacağını belirttiğini ve Gazze’de sivillerin zorla yerinden edilmesini reddettiğini söyleyen Greenfield, şu ifadeleri kullandı;

Karar tasarısı aynı zamanda birçok BMGK üyesinin Refah’taki sivillerin akıbetiyle ilgili kaygılarına da dikkat çekiyor ve mevcut koşullar altında Refah’a yönelik büyük bir kara saldırısının ilerlememesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

Yardımların genişletilmesi

Greenfield, sundukları karar tasarısının, Gazze’ye yardımın büyük ölçekte genişletilmesi çağrısında bulunan hükümler de dahil olmak üzere, 2712 ve 2720 sayılı kararların uygulanmasına yönelik bir yolun ana hatlarını çizdiğini vurguladı.

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi, karar tasarılarının, BM Gazze Kıdemli İnsani Yardım ve Yeniden Yapılanma Koordinatörü Sigrid Kaag’ın görevini güçlendirdiğini de belirtti.

Greenfield, kararın ayrıca insani yardım sağlanmasının önündeki tüm engellerin kaldırılması, ek insani yolların açılması ve mevcut sınır geçişlerinin açık tutulması çağrısında da bulunduğunu ekledi.

Greenfield, çatışmaların 6 hafta süreyle durdurulması ve Hamas’ın elinde bulunan rehinelerin kademeli olarak serbest bırakılması yönünde müzakerelerin devam ettiği bahanesiyle, cumartesi gününden bu yana Cezayir’in karar tasarısını reddettiğini açıklamıştı.

Diğer yaklaşımlar

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, jeopolitik emellerini ilerletmek isteyen Washington’un çıkardığı kaos nedeniyle BMGK’nın otoritesinin ve statüsünün tehlikede olduğunu söyledi.

Nebenzya, “Washington hükümetinin, Gazze halkının yaşamları ya da Filistin halkını desteklemek için seslerini yükselten ABD halkının görüşleriyle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Rus diplomat, “ABD, bizim uyardığımız, düşmanlıkların durdurulması için koşullar oluşturulması çağrısı yapma bahanesiyle, İsrailli yetkililere uluslararası koruma sağlamaya ve Gazze halkına karşı işlenen sayısız suçta cezasız kalmalarını desteklemeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Cezayir’in karar tasarısı

Cezayirli müzakereciler, Cezayir, Ekvador, Guyana, Japonya, Malta, Mozambik, Güney Kore, Sierra Leone, Slovenya ve İsviçre’nin yanı sıra Fransa, Rusya ve Çin’in de desteğini alan karar taslağında çeşitli değişiklikler yaptı.

ABD’nin vetosu sonucu reddedilen söz konusu karar tasarısında, insani nedenlerden dolayı derhal ateşkes talep edilirken, tüm tarafların özellikle siviller ve sivil tesislerin korunması konusunda uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine sıkı sıkıya uyması yönünde çağrı yapıldı.

Karar tasarısında aynı zamanda, sivillere ve sivil tesislere yönelik her türlü saldırı, sivillere yönelik her türlü şiddet ve her türlü terör eylemi kınandı.

Çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere, Filistinli sivil nüfusun zorla yerinden edilmesi reddedilirken, uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukuku da dahil olmak üzere tüm bu ihlallere derhal son verilmesi talep edildi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU