Emniyet Müdürlüğü’nün “kürtaj listesi” istemesine Savcılık’tan açıklama Türk Tabipleri Birliği’nden tepki

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün İl Sağlık Müdürlüğü’nden 'polikistik over sendromu' olan ve kürtaj yaptıran 30-40 yaş aralığındaki kadınların listesini istemesiyle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı açıklama yaptı

Fotoğraf: Unsplash

İstanbul Emniyeti Müdürlüğü'nün İl Sağlık Müdürlüğü’nden 2017-2019 tarihleri arasında tüm kamu ve özel hastanelerde doğurganlığı olumsuz etkileyen 'polikistik over sendromu"na sahip ve kürtaj operasyonu geçiren 30-40 yaş aralığındaki kadınların listesini istediği ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yaptı. 

"Emniyetten skandal-kürtaj listesi istendi" şeklindeki haberlere ilişkin yapılan açıklamada söz konusu talebin, bir şüpheliyi ihbar eden başka bir kişinin "polikistik over sendromu"na sahip olduğu, ancak kendisine ulaşılamadığı için söz konusu kayıtlara ihtiyaç olduğu gerekçesiyle yapıldığı vurgulandı.

Yürütülen soruşturma süresince tüm araştırmalara rağmen ihbar eden şahsa ulaşılamadığı ve soruşturmadaki bilgilerden ihbarcının 2017-2019 yılları arasında İstanbul ilinde "Polikistik Over Sendromu" tanısıyla tedavi gördüğünün tespit edildiği anlaşıldığından, bu nedenle söz konusu tarihler arasında bu tanıyla tedavi gören şahsın tespitine yöneliktir.


Ne olmuştu?

BirGün'de yer alan habere göre İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nden İstanbul Sağlık Müdürlüğü’ne ‘ivedi’ ve ‘gizli’ ibareleriyle 29 Ağustos’ta bir yazı gönderildi.

Emniyet, ‘FETÖ silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘rüşvet’ ve ‘Cumhurbaşkanı ile devlet büyüklerine hakaret’ konularından yürütülen soruşturma kapsamında 1 Ocak 2017 ile 31 Mayıs 2019’da kentte kürtaj yaptıran, 30-40 yaş aralığında ve polikistik over sendromu olan kişilerin listesini İl Sağlık Müdürlüğü’nden istedi.

Habere göre listesinin en geç 13 Eylül’e kadar gönderilmesi talep edildi. 

TTB: Meslektaşlarımıza sır saklama yükümlülükleriniz hatırlatırız

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, yaptığı açıklamada liste istenmesine tepki gösterek Sağlık Bakanlığı’nın bu talebi ivedilikle geri çekmesini talep etti. 

TTB Merkez Konseyi, “Meslektaşlarımıza ve bütün sağlık otoritelerine uluslararası hekimlik uygulamalarını hatırlatır, sır saklama yükümlülüğüne uygun tutum almalarını bekleriz. Zira aksi kişi hak ve özgürlüklerine müdahaledir ve suçtur” açıklamasını yaptı. 

Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, inançları, örgütsel bağları, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verilerinin özel nitelikli kişisel veriler kapsamında girdiğini hatırlatan TTB, "Bu veriler kural olarak, ilgililerin açık rızası olmadan işlenemez" ifadesini kullandı. 

Sağlık ve cinsel hayata ilişkin verilerin ise yukarıda sayılanlardan daha özel olduğuna vurgu yapan TTB,  "Kişinin açık rızası olmadan, ancak sağlığa ilişkin belli amaçlarla ve sadece sır saklama yükümlülüğü altındaki kişi ve kurumlar tarafından işlenebilir. Bu şartlar altındaki işlemeler de sınırsız değildir; işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olmalıdır" açıklamasına yer verdi. 

İnternet sitesinden ulaşılabilen açıklamanın bir bölümü şu şeklde: 

Hasta ile hekim arasındaki güven ilişkisi temel olarak sır saklama yükümlülüğü ile korunur. Bu durum hekimliğin önemli etik değerleri arasındadır.

Sağlık kuruluşuna başvuran hasta kişisel sağlık bilgilerinin gizliliğine saygı gösterileceği, yasal zorunluluk olmadıkça kimseyle paylaşılmayacağına güvenir.

Bu güvenin ihlal edilmesi hastanın bilgi gizlemesi veya sağlık hizmeti almaktan bütünüyle kaçınmasına neden olabilir.

Bütün bu nedenlerle, bir sağlık kuruluşundan kişisel sağlık verisi talep edilmesi ancak kesin bir zorunluluk halinde ve somut başka verilerin bunu gerektirmesi koşuluyla istenebilir.

Son yaşanan olayda ise talep edilen kişisel sağlık verileri ile soruşturma konusu arasında bir ilgi kurulamadığı gibi, herhangi bir suç soruşturması gerekçe yapılarak bu derece geniş ve ölçüsüz biçimde kişisel sağlık verisi istenmesi de anlaşılamamaktadır.


Polikistik over sendromu nedir?

Doğurganlığı olumsuz etkileyen, kısırlığa zemin hazırlayan "Polikistik over sendromu", yumurtalıklarda küçük ve iyi huylu çok sayıda (poli) kistin oluşumuyla başlıyor. 

Adet düzensizliği ile kendini belli eden hastalıkta, yumurtalıklarda oluşan kistler, yumurtlama düzenini bozuyor.

Hormonal yapının bozulmasıyla tüylenme ve sivilce oluşumu da görülüyor. Dış görünüşün bozulması kaynaklı psikolojik sorunlar da oluşabiliyor. 

Bu hastalığa sahip olan kadınlarda çocuk sahibi olamama sorunu sıklıkla gözleniyor. 

Ayrıca tedavi edilmemesi durumunda ilerleyerek hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları gibi pek çok ikincil hastalığa da yol açıyor.


Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU