73 yaşındaki yaşlı adam Salah Avad, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından kendisine sağlanan diyabet ilaçlarını haftalarca alamadı. Doktorların birkaç gün önce ayak parmaklarından birini kesmesinin ardından şimdi de ayağının kesilmesi riskiyle karşı karşıya.
Gazze şehrinin batısındaki Şati Mülteci Kampı’nda yaşayan ve kara savaşının başlangıcında kampa düzenlenen hava saldırısı sonucu evi ağır hasar gören Avad, bir okuldan diğerine gitmek zorunda kaldı ve bu yolculuk sırasında ilaçlarını karşılayamadı. Çünkü ilaçlarını, UNRWA'da, hastanelerde, eczanelerde bulamadı ve kendisine hiçbir faydanın dokunmadığı koşullarda kronik hastalığıyla yaşamaya çalıştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Avad, Şarku’l Avsat’a, “ilacını almak için her yolu denediğini ama başaramadığını”, söyledi ve ekledi: “UNRWA ilaç dağıtımını durdurdu ve bunları başka hiçbir yerde bulamadık. Önce hastanelerde ilaç tükendi ve savaşın başlamasıyla birlikte insanlar ellerine geçen her şeyi eczanelerden satın aldılar. Her şekilde ilaç almaya çalıştım. Önce insülin, ardından ilaçları kesildi. Hiçbir şey bulamadım" dedi.
Avad, yeni duruma uyum sağlamaya çalıştı ancak işe yaramadı. İki hafta önce doktorlar ayak parmağını kesmek zorunda kaldı ve ona daha sonra ayağının bir kısmını kesmek zorunda kalabileceklerini söylediler:
.Ne yapayım? Bu kadar acı, endişe ve ölümle… Susuz, yiyeceksiz ve ilaçsız bir diyet mi uygulayayım? Alaycı bir şekilde “Sonunda tüm ölenler gibi biz de öleceğiz. Bombalamayla değilse de şeker hastalığıyla.
Ayağı kesildikten sonra yarasının bakımının sağlanması bile Gazze Şehri ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde çoğu hastanenin hizmet dışı olduğu bölgelerde bir tür lüks haline geldi.
Gazze'nin kuzeyinde ve şehirde yaklaşık 800.000 insan yaşıyor, neredeyse hiç hastane yok ve güneye gitmek zorunda kalmayan çok az doktor var.
Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, işgalin devam ettiğini belirterek, “Başta hayat kurtarıcılar olmak üzere ilaç ve tıbbi malzemelerin tükenmesi nedeniyle yüz binlerce hastanın hayati tehlikeyle karşı karşıya olduğunu” söyledi ve “İşgalin her türlü ilacın girişini engellediğine” dikkat çekti.
İşgalin, ister kuzeyde ister güneyde olsun, uluslararası kuruluşların bu hastalara sağlık hizmeti verilmesini sağlayacak şekilde ilaç ve tıbbi malzemeleri dağıtmasına izin vermediğini de sözlerine ekledi.
Güney Daha İyi Değil
Kuzeyde hastane, doktor ve klinik eksikliği yaşanırken, hastane ve doktorların bulunduğu güneyde kronik hastalığı olanlar için durum daha iyi değil.
Şeker hastalığı ve yüksek tansiyon hastası olan 52 yaşındaki Sami Ebu Şaban, sağlık durumunun kritik olduğunu ve bunun sonucunda önümüzdeki günlerde ayağının kesilmek zorunda kalabileceğini doğruladı.
Ebu Şaban, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerinden edilenlerin çadırlarında bulunuyor ve oradan Mısır'a doğru yola çıkmaya çalışıyor. Şarku'l Avsat'a şunları söyledi:
Hayatımı kurtarmak istiyorum. Burada kalırsam öleceğimi doğrulayan tüm tıbbi raporları sundum ama boşuna
Ebu Şaban ayrıca "İlaç mevcut değil. Burada benim gibi binlerce kişi ilaç bulamıyor ve yavaş bir ölümü bekliyor. Düşünün, şimdi sağ ayağımın kesilmesini bekliyorum. Tedavisi yok, ilacı yok, sağlık hizmeti yok. Burada sadece ölüm var" diye belirtti.
Ebu Şaban Mısır'a gidebilmeyi ya da en azından ilaç girişine izin vermelerini umuyor. "Fazla bir şey istemiyoruz. Ölmemek için ilaç istiyoruz" dedi.
Tip 2 diyabet hastası Avad ve Ebu Şaban hastalığın komplikasyonlarıyla baş ederken, 18 yaşındaki tip 1 diyabet hastası Kerim’in de vücudu kan şekerini düzenleyen yeterli miktarda insülin üretmiyor. İnsülin dozları birkaç gün içinde tükenecek ve yaşamı tehdit eden komplikasyon riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Kerim'in babası Avni, 9 Ekim'de İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki eş-Şati mülteci kampında ailesinin evinin yakınındaki bir camiye düzenlediği hava saldırısında üç kişinin öldüğünü söyledi. Aile daha sonra güneye, Avni'nin karısının Deyr el-Balah'taki ailesinin evine taşındı ve burada 10 gün kaldı.
Kerim'in insüline ihtiyacı vardı ve Birleşmiş Milletler kliniği, Avni'ye, Refah'ın güneyinde insülin bulmasını tavsiye etti. Böylece aile, Avni'nin amcasının oradaki evine taşındı; burada 34 kişi 4 yatak odasına sığmak zorunda kaldı. Avni, oraya vardıktan sonra insülin bulduğunu ancak “şu anda Refah'ta insülin alabilecekleri bir yer olmadığını” söyledi.
Diyabeti düzenlemek için insüline bağımlı olan diğer on binlerce Gazzeli gibi Kerim de İsrail hükümetinin Gazze Şeridi’ne uyguladığı abluka yüzünden artık insülin alamıyor.
Dünya Sağlık Örgütü, “Gazze'de ciddi bir insülin sıkıntısının yaşandığını, buna ek olarak test çubuklarının, temiz su ve gıda kaynaklarının azlığının şeker hastalarının kan şekeri seviyesini kontrol etmesini zorlaştırdığını” belirtti.
Daha önce çocuklara insülin sağlayan ve 750 çocuğun kan şekeri seviyesini ölçen Hayfa Diyabetli Çocuklar Derneği'nde çalışan İnsan Hakları İzleme Örgütü çalışanının damadı şunları söyledi:
Derneğimizde bir tane Kerim yok ama Kerim gibi 750 kişi var. Çocuklar insülin almazsa hayatları tehlike olacak.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.