Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, adli makamlara, başkent Trablus’taki güvenlik görevlilerinin meclis üyelerinin bazılarının Türkiye’ye seyahatlerini engellediğini ve pasaportlarına el koyduğunu bildirdi. Peki, Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki geçici Birlik Hükümeti’ne bağlı İç Güvenlik Teşkilatı, konsey üyelerinin Ankara’ya gitmesini neden engelledi?
Arabulucularının Dibeybe ile uzlaşma çabaları sonuç vermeyen Mişri, bu yasağı, ‘genel seçim yapılması yönündeki ciddi adımlara karşı bir ceza ve konseyi kısıtlamayı amaçlayan bir eylem’ olarak nitelendirdi.
Şarku’l Avsat’ın ulaştığı Yüksek Konsey başkanına yakın kaynaklar, Dibeybe’nin bir yanda Mişri ile konseyi, diğer yanda Türk devleti arasındaki temasları istemediğini belirtti. Kaynaklar, ‘siyasi konumunu güçlendiren özel bir avantaj olarak, bu ilişkiyi tekeline almak istediğine’ dikkat çekti.
Bir Yüksek Konsey üyesi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin Dibeybe ile Mişri’yi yakınlaştırmaya yönelik arabuluculuk çabaları, iki taraf arasındaki öfkeyi dindirmeyi başaramadı” değerlendirmesinde bulundu. Üye, Birlik Hükümeti Başkanının Libya’da cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapılmasına yönelik herhangi bir adım atılmasını engellemek için konseyi kısıtlamaya çalıştığına inanıyor.
Mişri, medya ofisi tarafından perşembe akşamı yayınlanan Libya halkına yönelik konuşması öncesinde, başsavcı danışmanı Sadık es-Sur’a bir yazı gönderdi. Yazıda Mitiga Havalimanı’nda Yüksek Konsey üyelerinin Türkiye’ye seyahatlerine engel olunarak maruz bırakıldığı iğrenç suçu soruşturma çağrısı yapıldı. Mişri, “Yüksek Konsey üyeleri, Türkiye’ye bir görevle gidiyorlardı. Dibeybe hükümetine bağlı İç Güvenlik Teşkilatı Başkanı’nın talimatıyla Mitiga Uluslararası Havalimanı’ndan geçmeleri engellendi ve pasaportlarına el konuldu” ifadelerini kullandı.
Mişri, konuşmasında konsey üyesinin görüşleri ile aynı doğrultuda, Dabiba hükümetinin kışkırtmasının “medya yoluyla üyeleri sindirmenin yanı sıra, konseyin toplanmasını engelleme girişimiyle başladığını” söyledi.
Konsey tarafından önerilen yol haritasının Birlik hükümetini tatmin etmediğine inanan Mişri, “Bu nedenle, konsey bu yol haritasının ilk bölümünü oyladıktan sonra hükümet çılgına döndü ve belki de güvenlik birimlerinden konseyi tüm güçleriyle engellemelerini istedi” dedi.
Mişri, aynı şekilde Dibeybe’yi görevde kalmak için kan dökmeye hazır olmakla suçlayarak, hükümetin eylemleri nedeniyle silahlı çatışma olasılığına karşı uyarıda bulundu. Ayrıca Dibeybe’nin seçimlerin gerçekleşmesini istemediğine de dikkat çekti.
Mişri, Konseyin, Temsilciler Meclisi ile anlaşmaya varmayı planladığı yol haritasına ve Libya’nın her yerinde seçimleri gerçekleştirmek için 8 ay çalışacak birleşik bir hükümet kurma ihtiyacına bağlı olduğunu belirtti.
Halid el-Mişri ayrıca, Türk tarafıyla güçlü ilişkileri bulunan Dibeybe’nin daha önce Türkiye’nin başkenti Ankara’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın göreve başlaması için düzenlenen törene katıldığına da dikkat çekti.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat