Filistin bölünmesi... Arabulucular çekiliyor!

Sorunun kaynağı, tamamen geçmişte yaşayan Filistin siyasi sınıfının yapısı olduğu için bu sınıfın yenilenmesini isteyen herkesin, "nasihatle de olsa" yardımcı olması kaçınılmazdır

Fotoğraf: Reuters

Mısır, merhum Bakan Ömer Süleyman'ın önderliğinde titizlik, kararlılık ve sabırla ciddi bir çaba sarf etti ve Kahire-Ramallah-Gazze hattı, elçilerin maksimum derecedeki aktif hareketiyle gelişti.

Öyle ki, büyüklüğü ve nüfuzunun boyutu ne olursa olsun, bölünmeyle bağlantılı olup kendisi ile istişare yapılmayan tek bir Filistinli taraf kalmadı.

Kahire, pek çok kez bölünmeyi sona erdirmenin yollarını müzakere etmek için tüm Filistinli grupları ve birçok bağımsız şahsiyeti bir araya getirdi.

Filistin durumunu en ince ayrıntısına kadar bilen Mısırlı uzmanlar, değinmedikleri en ufak bir şey bırakmadan çalışma belgeleri hazırladılar.

Bu belgelerde bölünmüş güçleri kapsayıcı ortak bir çerçeveye entegre etmek için pratik planlar ortaya konuldu.

Genel başlığı Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve birleşik Filistin Yönetimi olan bu çerçevenin içeriği pratik ve uygulamalı olup, özellikle güvenlikle ilgili sıkı düzenlemeleri, güçlerin, görevlerin ve sorumlulukların kademeli entegrasyonunu ve Gazze'nin tek akciğeri olan Refah Sınır Kapısı'nın nasıl açılacağını kapsıyordu.

Giriş ve çıkış konusundaki rolü üzerinde anlaşmaya varılan uluslararası gücün ayrılmasından büyük ölçüde etkilenen bu sınır kapısına, sürtüşmelerden kaçınmak ve Gazze halkının gidiş-geliş hareketlerini düzene sokmak için sorumlu kuvvetlerin doğru bir şekilde dağıtılmasını sağlayacak şekilde kimin konuşlandırılacağını ve koruyacağını içeriyordu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Tüm bunlar -ve daha pek çoğu- Mısır'da tartışıldı, üzerinde anlaşmaya varıldı ve başarısı kutlandı.

Ancak Mısır'ın gerçekleştirdiği her toplantıdan sonra evdeki hesap çarşıya uymadı.

Zira taraflar bölünme topraklarına döner dönmez üzerinde anlaşmaya varılan her şey unutuluyordu.

Bunların kısmen de olsa uygulanmasına hiçbir şekilde yeni bir fırsat verilmiyordu.

Olaylar belli bir noktada kalmayıp üstüne bölünmeyi derinleştirecek ve ayrılığa dönüşecek şekilde daha da kötüleşiyordu.

Bu ayrılığı sonlandırma faaliyetleri de içinden çıkılamaz bir duruma dönüşüp, başta Mısır olmak üzere ana aktörleri adeta bir girdaba girmiş gibi çaresizliğe sürüklüyordu.


Açık bir değerlendirme toplantısında konu şuydu:

Gösterilen muazzam çabalara ve bölünmenin derinleşmesinden kaynaklanan tehlikenin büyüklüğü konusunda tarafların hepsinin hemfikir olmasına rağmen, bütün bu başarısızlık nedendi?

Merhum Ömer Süleyman bunun cevabını şöyle veriyordu:

Bunun nedeni, bir Filistin-Filistin kaldıracının olmamasıdır. Bu olmadan, etkisi ne kadar güçlü olursa olsun, başka hiçbir tarafın başarısı için umut yoktur.


Bu, Filistinlilerin kendi aralarında birincil rolü oynaması gerektiği anlamına gelir.

Diğerleri ise ancak işgal, liderlerin ve yetkililerin kriz zemininde ve çözüm çabalarında özgürce hareket etmelerine engel oluyorsa yardım, arabuluculuk ve yer sağlamalıdır.

15 yılı aşkın bir süredir devam eden bölünme ve bunu sona erdirmek için arabulucuların yürüttüğü yüzden fazla girişimden sonra durum hala aynı.

Pratikte bakıldığında tek bir ülkede, Ramallah'ta 'resmi veya anayasal' meşruiyet, Gazze'de ise 'defacto meşruiyeti' olarak adlandırılmak üzere iki meşruiyet ve tek bir kaderi bekleyen halk var.

Bu, herhangi bir dönemde ve yerde görülmemiş benzersiz bir duruma yol açmıştır.

Ramallah'taki iktidar Gazze'de muhalefetken, Gazze'deki iktidar Ramallah'ta muhalefet oluyor.

Bu geçici bir durum olarak kalmayıp aksine daimî bir durum olarak bu topraklara iyice yerleşmiştir.
 


Bölünmeyi sona erdirmek için arabuluculuk yapmayan ülke kalmamış, hiçbir müdahale kaçınılmaz başarısızlıktan kurtulamamıştır.

En tehlikelisi ise bölünmeyi yaratan Filistin siyasi güçlerinin eli kolu bağlı oturup, olur da yeni veya eski bir arabulucu davette bulunur diye telefonun başında beklemekten başka bir şey yapmamalarıdır.

Müdahale eden veya arabuluculuk yapanların hepsi, Filistinlilerin kanayan yarasını kapatmakta çıkarı olan iyi niyetli insanlardı.

Yaşananlardan sonra müdahale ve arabuluculuk yöntemini yeniden gözden geçirme gereksinimi doğdu.

Bu yüzden kim arabuluculuk yapmak isterse, Filistinlilere önce kendi aranızda anlaşın ondan sonra üzerinde anlaştığınız şeyin uygulanmasını sağlayacak her şeyi bizden alacaksınız desin.


Sorunun kaynağı, tamamen geçmişte yaşayan Filistin siyasi sınıfının yapısı olduğu için bu sınıfın yenilenmesini isteyen herkesin, 'nasihatle de olsa' yardımcı olması kaçınılmazdır.

Ancak bu yenilenmenin kopyalama yöntemi ya da gizli anlaşmalar ile değil, herkesin sandığa gitmesiyle yapılması gerekiyor.

Böylece ülkede tek bir meşruiyet sağlanır ve Filistinliler birliklerine giden yola ilk adımlarını atmış olurlar.

Birlik olmadan hiçbir şey inşa edilemez, aksine her şey çöker. Filistinliler siyasi sistemlerini yeniden kurmayı ve meşruiyetlerini birleştirmeyi başardıklarında, iyi niyetli insanlar onlara yardım edebileceklerdir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU