ABD'li kardiyolog, Kovid-19 aşılarının yan etkileriyle ilgili iddialarda bulundu

"Bunlar önemli sonuçlar"

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre şimdiye kadar uygulanan aşı dozu sayısı 13 milyar 340 milyonu geçti (Reuters/Arşiv)

ABD'li ünlü kardiyolog Peter A. McCullough, mRNA teknolojisiyle geliştirilen Kovid-19 aşılarının yan etkileriyle ilgili yazı yazdı.

Daha önce pandemiyle ilgili asılsız iddialarda bulunmakla eleştirilen McCullough, dün Substack platformunda paylaştığı yazıda şu sorunun kendisine sık sık sorulduğunu söyledi:

Neden Kovid-19 aşısını yaptıran bu kadar çok insan görünürde iyi olsa da bazı kişiler kalbinde sorun yaşıyor, felç ve kan pıhtılaşmasından mustarip oluyor ve sonunda sakat kalıyor ya da ölüyor?

60 yaşındaki doktor, bu duruma kısmen aşı partilerindeki farklılıkların yol açmasından aylardır şüphelenildiğini ifade etti:

Başka bir deyişle, herkes aynı dozda mRNA almıyor.

McCullough, ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nin verdiği Acil Kullanım Onayı kapsamında aşı şirketlerinin ve onların anlaştığı firmaların doldurulmuş flakonların son halini kontrol etmediğini öne sürdü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Geniş çapta kullanılan herhangi bir üründe benzeri görülmedi" diyen uzman, şişelerde lipit nanopartiküllerin birikmesiyle bazı aşı partilerinin diğerlerinden daha fazla mRNA içerebileceğini iddia etti.

Kardiyolog, aşı partilerilerinin büyüklüğünün zamanla değiştiğini, bu yüzden bulaşan yabancı maddelerin küçük partilerde yoğunlaşmasının ihtimal dahilinde olduğunu savundu.

McCullough ürün taşıma, depolama ve kullanım faktörlerinin de mRNA'nın doğasını bozabileceğini ileri sürdü.

Japonya'da aşılar toplatıldı

Yazıda, yabancı madde saptandığı için Japonya'da Moderna üretimi çok sayıda aşının Eylül 2021'de toplatılması da hatırlatıldı. Yabancı madde bulaşması sorununun bu gelişmeyle ortaya çıktığı öne sürüldü.

Aşı geliştirme aşamasında manyetik boncuklar kullanıldığını söyleyen McCullough, ilk aşı partilerinde manyetik kalıntılar bulunabileceğini iddia etti. Bu durumun, iğnenin vurulduğu kolda manyetizmaya yol açtığı iddiasını açıklayabileceği öne sürüldü.

Ancak Pfizer/BioNTech aşısında mRNA, lipitler, potasyum klorür, monobazik potasyum fosfat, sodyum klorür, dibazik sodyum fosfat dihidrat ve sukroz şekeri bulunuyor. Moderna aşıları da buna benziyor. Bu aşılarda, mRNA haricindeki bütün kimyasallar yağ, protein, tuz ve şeker yapılı. Yani aşılardaki maddelerin hiçbiri ferromanyetik değil.

Kardiyolog, 30 Mart'ta European Journal of Clinical Investigation adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan bir araştırmadan da örnek verdi. Araştırmada, Pfizer'la BioNTech'in geliştirdiği BNT162b2 adlı Kovid-19 aşısında ciddi yan etkilerin yüzde 71'inin dozların yüzde 4,2'sinden kaynaklandığı iddia ediliyor. Buna göre iddia yan etkilerin yüzde 1'inden azıysa dozların yüzde 32,1'inden geliyor. 

McCullough buradan hareketle yan etki riskinin aşı vurulan kişide değil aşı şişesinde olduğunu ileri sürdü.

Yazıda şu ifadelere yer verildi:

Bunlar önemli sonuçlar. Kovid-19 aşısı fiyaskosunun bir üretim sorunu olduğunu ve çoğu durumda hastaların duyarlılığından kaynaklanmadığını savunuyorlar. Ayrıca denetim eksikliği güvenlik felaketine yol açtı. Bazı talihsiz hastalar çok fazla mRNA ve bulaşan yabancı maddeyle ya da her ikisiyle birden karşılaşıyor.

 

Independent Türkçe, Substack, AA, Evrim Ağacı

DAHA FAZLA HABER OKU