Siyasilerin seçim vaatleri: Çözüm yüksek ücret mi düşük enflasyon mu?

Seçimler yaklaştıkça siyasilerin vaatleri de arttı. Kılıçdaroğlu'nun, emekli ikramiyesini 8 bin 500 Türk lirasına çıkaracağını vaat etmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. İsraf üzerinden iktidarı eleştiren muhalefet, kaynağı nereden bulacak?

Emekli kardeşlerim size güzel haberim var; hakkınız olanı alacaksınız. Şu andan itibaren emeklilerin bayram ikramiyesi asgari ücret kadar, yani güncel tutarla 8 bin 500 liradır. Şu andan itibaren diyorum çünkü bu Ramazan Bayramı da buna dahildir."

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerine bakılırsa seçilmesi durumunda emeklilerin hesabına 17 bin lira yatırılacak. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Seçimler Ramazan Bayramı'ndan sonra gerçekleşecek. Kurban Bayramı ise seçimden sonra. 

Millet İttifakı'nın adayı cumhurbaşkanı olarak seçilirse bayram ikramiyeleri 2 bin liradan 8 bin 500 liraya çıkarılacak ve ikisi de Kurban Bayramı sürecinde emeklilere ödenecek. 

Kılıçdaroğlu'nun emeklilere yönelik vaadi çok afaki gözükmüyor. Ancak bu durum iktidar partisi tarafından yine "alay" konusu oldu. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde mesele tartışıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'nun emeklilere yönelik vaadini hatırladıktan sonra "Seçimlerden sonra 15 bin lira her emeklinin hesabına yatacak. Analarının ak sütü gibi kullansınlar. Yaptık, yapıyoruz. Bu hakkı vereceğiz, emeklinin yüzü gülecek" dedi. 

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise bu vaadin yerine getirilemeyeceğini ileri sürdü. 

Elitaş, Özgür Özel'in daha önce bir tweetine atıf yaparak, "Bizim belediyeler her çiftçiye birer traktör verecek. Millet hala traktör bekliyor. Genel başkan mı sözünü yerine getirecek yoksa çıtayı mı yükseltiyor, göreceğiz. 14 Mayıs'ta millet bunu teraziye koyacak" ifadelerini kullandı. 

 

Kemal Kılıçdaroğlu
Kemal Kılıçdaroğlu / Fotoğraf: AA

 

CHP ve AK Parti'li yetkililerin arasındaki tartışmanın bir benzeri de vatandaşlar arasında yaşanıyor. 

Kimisi bu vaadi çok uçuk bulurken kimisi de daha önce gündeme getirilen ve hayata geçirilenleri hatırlatarak bunun mümkün olabileceğini savunuyor. 

"Adaletli gelir dağılımını vaat etmek gerekir"

Ancak siyasilerin vaatlerine itiraz edenler de var. İktisatçı ve eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda uyarılarda bulundu:

"Enflasyonla uğraşmak yerine rastgele ücret artışları yapan bir iktidara karşı muhalefetin daha fazla popülizm vaat etmesi yanlıştır. Daha yüksek ücret yerine daha düşük enflasyon, eşit işe eşit ücret ve adaletli bir gelir dağılımı peşinde koşulacağını vaat etmek gerekir."

 

 

Muhalefet hükümetin hemen hemen yaptığı her harcama, mal veya hizmet alımının karşılığı soruyor.

Peki muhalefet sözü edilen kaynağı (para) bulunabilir mi? 

Emekli ve ekonomistler konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"Ülkede ciddi gelir ve servet dağılımı bozukluğu var"

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, ekonomi yönetiminin bir öncelikler meselesi olduğunu söyledi.

Türkiye'de çok ciddi gelir ve servet dağılımı bozukluğunun varlığına dikkati çeken Prof. Dr. Kozanoğlu'na göre bundan en fazla etkilenen kesimlerin başında emekliler geliyor.

Söz konusu uygulamanın düzeltmeye yönelik ciddi bir hamle olduğunu kaydeden Kozanoğlu, "Bu bayramda alın harcayın gibi bir şey değil, yılda 12 maaş alan emeklilere 14 maaş vermek gibi düşünülebilir. Düşük maaş alanlar için belli bir iyileştirme sağlamak anlamına gelebilir" yorumunda bulundu.

 

Hayri Kozanoğlu
Hayri Kozanoğlu / Fotoğraf: Twitter

 

"Toplum için yararlı olur"

Uygulamanın bütçede ciddi bir maliyeti olacağını ama Türkiye'de kâr yazan banka ve büyük şirketlerin varlığına değinen Kozanoğlu, "Emlak fiyatlarında inanılmaz yükselişler, toplumun bu dönem zenginleşen kesimlerinden, ihalelerden büyük çıkarlar sağlayan müteahhitler var" dedi ve devamında şunları kaydetti:

Kısaca Türkiye'de yeterince vergilendirilmeyen kesimler var. Bu seçime yönelik bir para veya ulufe dağıtma şeklinde değil de daha çok gelir ve servet dağılımını düzeltme yolunda bir adım olarak düşündüğümüz taktirde kaynağı da bulunur. Toplum için yararlı da olur. Emeklilerin şöyle bir özelliği var; önlerinde çok uzun yıllar olmadığı için tasarruf etme eğilimleri yüksel değildir, doğrudan doğruya mal ve hizmet alımına yönelecek bu da ekonomiyi canlandırıcı bir etki yaratacaktır."

"Kaynak yaratılabilir ama başka harcamalardan vazgeçilmeli"

Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da merkez yönetim bütçelerinde personel, cari, yatırım giderleri gibi çok farklı kalemler olduğunu söyledi.

Genel bütçe içerisinde hükümetlerin tercihine göre aktarmaların yapılabileceğine değinen ekonomist Aslanoğlu, "Bütçe önceliklendirme konusudur. Ne tarafa daha çok harcama yapmak istiyorsanız o tercihinizle önceleyebilirsiniz. Bu çerçevede kaynak yaratılabilir ama başka harcamalardan vazgeçmek gerekebilir" diye konuştu.

 

Erhan Aslanoğlu
Erhan Aslanoğlu / Fotoğraf: Twitter

 

"Kayıt dışı mücadeleyle kaynak yaratımı sağlanabilir"

Ekonomide temel kaynak yaratmanın vergi gelirleri olduğunu hatırlatan Aslanoğlu, "Kayıt dışıyla mücadele edip doğrudan vergileri artırarak güçlü kaynak yaratımı sağlanabilir" dedi ve ekledi:

Bu çerçevede sürdürülebilirlik açısından vergi gelirlerinin doğrudan vergi ve güçlü olması önemlidir. İlk başta bu tür harcamaların bir yük getirileceği düşünülebilir. Ama zaman içerisinde enflasyon oranında ne kadar güncellendiği de bütçenin zaman içerisindeki yükünü belirler. Çünkü Türkiye yüksek bir enflasyonda ve ne boyutta güncelleneceği de bütçeye getireceği yük açısından önemlidir."

"Kılıçdaroğlu verdiği sözün arkasında durdu"

Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan, Kılıçdaroğlu'nun verdiği her sözün arkasında durduğunu ve söz konusu ikramiyeyi de vereceği görüşünde.

Emekliler olarak bu yönde çalışmalar yaptığını ve taleplerin bu olduğunu dile getiren Çalışkan, "Gelecek hükümetler öncelikle tüm emeklileri kapsayacak, hizmet ve prime dayalı bir intibak yasasının çıkarılmasını istiyoruz" talebinde bulundu.

 

Satılmış Çalışkan
Satılmış Çalışkan / Fotoğraf: Twitter

 

"Asgari ücretten aşağı olmamalı"

Sosyal güvenlik çatısı altında üç kurumun farklı uygulamalarını olduğuna dikkati çeken Tüm Emekliler Derneği Genel Başkanı Çalışkan, sözlerini şöyle tamamladı:

Öncelikle bu farklılığa son verilmeli. Emeklilere uygulanan sağlıktaki katkı payının kaldırılması ve özel hastanelerinin yüzde 200'lük farkın makul bir seviyeye çekilmesi gerekir. Ayrıca Kemal Beyin sözünü ettiği ikramiye şu anki hayat standardına göre olmalıdır. Örneğin Kurban Bayramı'nda bir kurban alabilecek şeklinde olmasını talep ediyoruz. Bu da asgari ücretten aşağı olmaması lazım. Kemal Bey ikramiye meselesini gündeme taşıyan isim, üzerinde durdu ve verildi."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU