Yerli teknik adamların hakimiyetindeki bir ülkeye, hem de sabırsız ve çalışması zor bir iklime geldi elin Portekizlisi.
Her hafta söyledikleri ve yaptıkları ile Türk futbolunda şimdiden iz bırakmayı garantiledi belki de.
Oyuna, oyunculara ve taraftara bakış açısı ile fark yaratan Jorge Jesus, Fenerbahçe'yi çok kısa sürede, yıllardır girdiği krizden de kurtardı.
Her şeyden önce, camianın yıllardır bozulmuş olan psikolojisini onarıyor Portekizli.
Yaptığı her hareketle de yorumculara ve birçok kişiye göre, ezberleri bozuyor Jorge Jesus.
Gerçekten Jorge Jesus ezberleri bozuyor mu peki?
Yaptıkları ve söylemleri ile Jorge Jesus, Türk futbolundaki yerleşik bakış açısını değiştirdi mi?
Ya da Türk futbolunda ezberler var mı?
Türk futbolunda yıllardır, yerleşik düzenin trendleri belirlediği bir sistem var.
Bu yerleşik düzene göre hareket eden yöneticiler, teknik adamlar, oyuncular ve spor medyası, yıllardır başarı ya da başarısızlığı, kendi koydukları standartlara göre belirliyor.
Bu standartlar, uluslararası başarı ya da sistem ve planlamalara göre belirlenmiyor.
Her şey, yerel futbol sisteminin adı konmamış kuralları çerçevesinde işliyor.
Nasıl olsa Avrupa'da başarı gelmiyor ve kimse bunu sağlayamadığı için sorun da kalmıyor.
Ara sıra Avrupa'da saman alevi parlayan başarılar olsa da bu başarılar, bir kor halini almıyor.
Bununla beraber sistem, hep aynı kişileri işaret ediyor spor medyasının da büyük katkısı ile.
İşte Jorge Jesus, böyle bir sistemin içine geldi ve bu sistem, yıllardır sayısız yabancı teknik adamı tüketti.
Ve bugün, ezber diye söylenen birçok şeyin, aksini yaptı Portekizli.
Portekizli Türk futbolunun Avrupa futboluna uyumsuzluğunu gösterdi
Mesela, kadro istikrarı diye yorum yapan sayısız yorumcu, bunun dışına çıkmaya çalışan teknik adamları, bilgisizlikle suçladı bugüne kadar.
Mesela, teknik adamların hangi dizilişle oynamasına bile karar vermeye çalıştı bu yerleşik düzen.
Örneğin 3'lü oynamaya çalışan ve belli bir sistem oluşturmaya çalışan teknik adamlar, itibarsızlaştırıldı.
Ayrıca üç günde bir maç yapmaya alışık değildi bizim takımlarımız ve bu durum kanıksandı. Sık maç yapmaya bağlı olarak, başarısızlıklara hep bir bahane bulundu.
Seyirciye ve tribünlere oynamayı seven futbol aktörleri, sürekli popülizme sarıldı ve asla doğrudan eleştiremedi taraftarları.
Çünkü taraftarlar, hep haklıydı. Bu yüzden taraftar, istediğini ıslıklar, beğenmediğini de göndertebilirdi.
Bütün bunların dışında hareket ediyor Jorge Jesus. Aslında ne yaptığını bilen, futbolu seven ve buna kafa yoran bir teknik adam yönetimi gösteriyor sadece.
Kimi zaman başarılı kimi zaman da başarısız oluyor kariyerinde. Ve şimdi başarılı olduğu Türk futbolunda Jorge Jesus, ezberleri bozmakla övülüyor.
Aslında modern futbolun teknik, taktik ve antrenman metotları ile sistem gibi kriterlerine uyumsuz kalan Türk futbolu, uyum sağlayamadığını kendine uyum sağlar hale getiriyor sürekli.
Dolayısı ile yerleşik futbol sistemi, kendi kendine ezber diye kriterler ortaya çıkarıyor.
Ve bu şekilde başarısız birçok futbol aktörü, sistemin arkasında saklanıyor.
Jorge Jesus biraz başarısız olsaydı sistem onu da yutardı
İşte elin Portekizlisi, bu sistemin dışında kalabildi ve sisteme uyum sağlamadan kendi doğruları üzerinde gitti.
Tabi ki biraz başarısız olsaydı Jorge Jesus, sistem onu da yutmak için elinde geleni yapardı.
Aslında Jorge Jesus'un, ezber falan bozduğu yok. Sadece işini yapıyor ve işini yaparken de futbolun dinamiklerine, şartlarına uyum gösteriyor. Futbola ve insan yönetimine, kafa yoruyor.
Bizdeki ezber diye anlatılanlar ise aslında futbolun dışında kalmış, yerleşik futbol sisteminin söylemlerinden başka bir şey değil.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
