Yabancı bir teknik direktörsünüz. Menajeriniz size, Türkiye'den bir takımdan teklif geldiğini söylüyor.

Teklif oldukça cazip, ilk konuşmalar gayet güzel, uzun vadeli planlar bile konuşuluyor.

Görünürde her şey iyi duruyor.

Ama bir bakıyorsunuz, en son yabancı bir teknik adamın şampiyon olmasının üzerinden, 15 yıl geçmiş.

Bir bakıyorsunuz, yabancı teknik adamlar pek barınamıyor Türkiye'de.

Bir bakıyorsunuz, FIFA'da en çok dosyası olan ülkelerden biri Türkiye. Hatta birçok yabancı teknik adam, ayrılırken sorunlu ayrılmış.

Bir bakıyorsunuz, futbolu yorumlayan spor yazarları yerine, holiganlaşmış yorumcular var.

Bir bakıyorsunuz, sistem hasta ve her hafta hakemler tartışılıyor. Hatta VAR olmasına rağmen, bilerek yanlış karar veren hakemler var.

Bir bakıyorsunuz, büyük kulüplerin borçları devasa boyutta ve herkes kendini hala dev aynasında görüyor.

Bir bakıyorsunuz, gelişime açık potansiyelli yabancı oyuncular, pek gelmek istemiyor Süper Lig'e.
 

 

Bir bakıyorsunuz, önceki yıl çalışan bir teknik adam, 3'lü oynuyor diye yorumcular ve taraftarlar tarafından, futbolu bilmemekle suçlanarak, sürekli hedef gösterilmiş.

Bir bakıyorsunuz, birçok kariyerli yabancı teknik adam, saygısızca eleştirilmiş, itibarsızlaştırılmış ve gönderilmesi sağlanmış.

Bir bakıyorsunuz, yine bazı yabancı teknik adamlar, sosyal medyada sistemli olarak istifaya zorlanmış.

Bir bakıyorsunuz, kulüplere yakın muhabirler eli ile bir yabancı teknik adamların gönderilmesi için haberler yapılmış.

Bir bakıyorsunuz, nedense yerli teknik adamlar hep kollanmış ve yabancı teknik adamlar, daha fazla eleştirilmiş.

Bir bakıyorsunuz, yabancı teknik adamlar kontratını tamamlayamamış ve uzun vadeli planlar yapılamamış.

Bir bakıyorsunuz, Avrupa'nın en çok teknik adam değişimi yaşanan ülkelerin başında, Türkiye geliyor.

Bir bakıyorsunuz, Türkiye, sürekli transfer yapılan ve sayıca en çok transfer yapan ülkelerden biri ve kulüplerde devamlılık sağlanamamış.

Bir bakıyorsunuz, bir kulüp başkanı, aktif bir spor köşe yazarını danışman olarak göreve getirmiş.

Bir bakıyorsunuz, ülkede futbol değil, futbolun yarattığı kaos seviliyor.

Bir bakıyorsunuz, ülke futbolunda oyuna dair bir değer ve bir gelişim yok.

Bir bakıyorsunuz, şampiyon olsanız bile Şampiyonlar Ligi'ne direkt gidemeyebilirsiniz.

Bir bakıyorsunuz, kendi sistemini oynatmaya çalışan ve o sistemle, vadettikleri ile tercih edilen bir teknik adam, baskılara dayanamayarak sistemini değiştirmiş.

Siz olsanız menajerinizden gelen bu teklifi kabul eder miydiniz?

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.