Dersim'den Kanada'ya göç: Son üç yılda 3 bine yakın kişi göç etti, Dersimliler Kanada'da dernekleşiyor

Dersim'de ne oluyor da insanlar yönünü Amerika kıtasının bu uzak ülkesine dönüyor?

Kolaj: Independent Türkçe

Madenler, barajlar, orman yangınları, intiharlar derken Dersim son üç yıldır çok ciddi bir sosyolojik sorunla daha karşı karşıya.

Bu sorunun adı göç. Dersimliler son üç yıldır akın akın Kanada'ya göç ediyor. İddialara göre rakamlar 3 bin ila 7 bin arasında.

Kentte yerel olarak yayımlanan Tunceli Emek gazetesinin sahibi Hüsniye Karakoyun köşesinde Eylül 2022 itibarıyla 1200 kişinin yeni pasaport aldığını geçtiğimiz günlerde yazdı.

Kanada'ya göç eden Dersimliler öyle ciddi bir popülasyona ulaştı ki, önce sosyal medyada örgütlendiler, şimdi de bir dernek kurmak için hazırlıklara başladılar.


Peki, Dersim'de ne oluyor da insanlar yönünü Amerika kıtasının bu uzak ülkesine dönüyor? 

Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Cem Demir; göçün Dersim'e özgü bir olgu olmadığını söylese de 2018'den 2021'e kadar 3 bin kişilik bir göçün olduğunun anlatıldığını, ancak bunun tahmini bir sayı olduğunu, buna dair resmi verilerin oluşturulmadığını söyledi.

Kentte daha önce Almanya ve Hollanda'ya doğru yönelen göçün şimdi Kanada'ya uzanmasını ise Kanada'nın göçmenlik politikasıyla ilgili olduğunu savundu ve Kanada'nın her yıl 400 bin göçmen işçi aldığını hatırlattı.


"Ekonomik sıkıntılar ve siyasi belirsizlik"

Prof. Demir, göçün nedenlerine dair ise şunları vurguladı:

En önemli nedenler ekonomik gerekçeler ve siyaseten yaşanan belirsizlik. Ekonomik anlamda gençler bir istihdam alanı göremiyor hem Türkiye'de hem de Tunceli'de. Tunceli nispeten eğitim durumu yüksek bir il. İnsanlar eğitimle daha iyi yaşayacaklarını düşünüyorlardı ama artık bunu yapamıyorlar, bundan dolayı da şanslarını dışarıda denemek istiyorlar. Meslek sahibi olan insanlar da mesleğini dışarıda yaparak daha iyi gelir kazanacağını düşünüyorlar. Mesela Kanada'da ortalama saat ücretinin 15 dolar olduğunu düşünün, bunu hesapladığınızda kaçak çalışmanın yoğun olduğu bazı iş kollarında mesela inşaat gibi günlük yaklaşık 300 dolara tekabül ediyor bu iyi bir para.
 

murat cem demir.jpg
Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Cem Demir / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Dersim'de sadece gençler değil, ileri yaşlardaki insanlar da Kanada'ya gidiyor.

Prof. Murat Cem Demir buna dair şu yorumu yaptı:

TÜİK verilerine göre Tunceli Türkiye'nin en mutsuz illerinin başında yer alıyor. Hatta son verilerde Diyarbakır'dan sonra ikinci sırada. Bu kadar çok mutsuzluk varsa ve mutsuzluğu bu gerekçelendirebilecek nedenler varsa; bu artık olayın yetişkinlere de yansıdığını gösteriyor. Yetişkinler belki bunu gençler kadar iyi hissetmez ama dikkat ederseniz Türkiye'de yaşam süresi biraz uzadı ve insanlar 40'lı, 50'li yaşlarda bile hayatını değiştirebileceklerini düşünüyor. O potansiyeldeki insanlar bu tercihi daha çok yapıyor, çocuklarıyla ve aileleriyle birlikte. Ayrıca kaçak olmayan yollardan gidenler de var; maddi durumu iyi olan aileler çocuklarını dil okullarına , lisansa veya yüksek lisansa kayıt yaptırarak  Kanada'ya gönderdi, meslek sahipleri olanlar mesleklerini orada yapmak üzere gittiler.


Göçün en önemli nedenini kentin mutsuzluğuna bağlayan Prof. Demir, bu mutsuzluk halini ise şöyle tanımladı:

Öncelikle buradaki insanların sosyokültürel özelliklerine bakmak gerekiyor, kendini etnik olarak nasıl tanımlıyor, eğitim durumları ne, yaşadıkları sıkıntılar ne? Yaşadıkları sıkıntılar Türkiye'de bir ise, burada katlanarak yaşanıyor. Çünkü o kadar çok dezavantajlı durumu dile getiriyor ki insanlar. Düşünün eğitime yatırım yapıyorsunuz, siyasi olarak kendinizi ifade edebilecek cümleler kuruyorsunuz, hayata bakışınız çok güzel ama yaşadığınız kent ve ülke  sizi bir türlü doyuramıyor. Ne hissedersiniz? Buradaki insanların yaşadığı şey hep bir umutsuzluk, bir muhalefet, bir isyan halini her yerde görebiliyorsunuz, kahvede görebiliyorsunuz, kantinlerde görebilirsiniz, maçta görebiliyorsunuz. Hep bir mağduriyeti görüyorsunuz, mağduriyetler üzerinden oluşmuş bir dil görüyorsunuz. Bu yüzden var olan potansiyellerini dışarıya kanalize etmek istiyorlar, ancak çıkarak mutlu olacaklarını düşünüyorlar.


"Nesil kaybolacak"

Peki bu kadar büyük bir göç kentin sosyolojisini etkiler mi?

Prof. Demir böyle bir kaygının olduğunu ancak kentin zaten genç nüfusunun da diğer şehirlere kıyasla az olduğunu söyledi:

Tunceli'de genç nüfus zaten çok fazla değil. Mesela nüfus istatistiklerine baktığımızda yüzde 14'ün altı genellikle az sayıda genç nüfusa hitap eder ve biz o bölgedeyiz. Tunceli'de genellikle orta yaş ve yaşlı nüfus var. Evlenme yaşının yüksekliği, doğurganlık oranlarının azlığı da bunun nedenleri arasında. Bir de var olanı kaybetmek neslin kaybı gibi. Yani daha korkutucu bir şey yaşanıyor, çünkü o nesil yaratıcı bir nesil. Mesela Kanada 400 bin kişiyi neden alıyor, çünkü nüfusu yaşlanıyor.
 

cem demir.JPG
Prof. Dr. Murat Cem Demir

 

Prof. Dr. Murat Cem Demir "göçün durdurulup durdurulamayacağına" dair sorumuza ise şu yanıtı verdi:

Göç sürecine başlamış bir nüfusu yüzde 100 geriye çekmek çok mümkün değil ama azaltabilirsiniz, buna yönelik imkanlar sunarsınız, istihdam koşulları yaratırsınız, yaşam koşullarını iyileştirirsiniz, demokratik kapasiteyi artırırsanız. Ben 2010'lu yıllarda Avrupa'daydım, o zaman Türkiye'ye dönmek isteyen çok insan vardı.


Demir bir bilim insanı olarak; göçün durdurulmasına ilişkin şu tavsiyede bulundu:

Her yaş grubunun beklentilerini tarif edebilecek çalışmalar yapmalı ve buna ilişkin politikalar üretilmeli. Özellikle gençlere yönelik daha çok politika geliştirilmeli ve nitelikli istihdam alanları yaratılmalı.


Kanada'daki Dersimlileri bir araya getiren ünlü pizzacı

Dersim'den Kanada'ya göç konusunda konuştuğumuz ikinci isim, Kanada'nın dünyaca ünlü pizzacısı Zeynel Arı.

Önümüzdeki günlerde yapılacak Toronto Meclis Üyeliği seçiminde de aday olan Zeynel Arı, Dersimli ve bu uzak ülkeye giden Dersimlilerin ilk aradığı kişi.

Bu yüzden Kanada Dersimliler Platormu'nu kurdu ve yakın zamanda dernek kurmak için de arkadaşlarıyla birlikte kolları sıvadı.
 

zeynel ari foto.jpg
Zeynel Arı​​​​​​​ / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

24 yıl önce gittiği Kanada'da önemli bir iş insanı olan Arı, ilk gittiği yıllarda ülkedeki Dersimlilerin sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini söyleyedi ve sözlerine şunları ekledi:

Bizden sonra da gelenler oldu. Ancak bu son iki-üç sene içerisinde aşırı bir göç oldu. 3 bine yakın bir kesimin insanı geldiği söyleniyor. Sadece Dersim'den değil, mesela Ağrı'dan 15-20 bin kişinin geldiği anlatılıyor. Bir yol bulmuşlar, hepsi Meksika üzerinden geliyor. Bu şebekelere çok büyük paralar ödeyerek, hayatlarını riske atarak geliyorlar, Amerika'da iki-üç ay cezaevinde kalıyorlar. Kanada'yı daha özgürlükçü bir ülke olarak görüyorlar ve hepsi buraya gelmeye çalışıyorlar.


Gelenlerin uzunca bir dönem kötü koşullarda, tek göz odalarda yaşamak zorunda kaldığını söyleyen Arı, Dersim'den göç edenlerin neden geldiğine dair sorumuza şu yanıtı verdi:

Ekonomik ve politik gerekçeler var ama daha çok ekonomik nedenlerle geliyorlar. Burada kalarak refah düzeylerini, yaşam kalitelerini yükselteceklerini düşünüyorlar. Arada geri dönenler de oluyor, çünkü Türkiye'de belli bir standartta yaşıyorlar ve buradaki zor koşulları kaldıramadıkları da oluyor. Gelenler daha çok inşaat sektöründe çalışıyor, ama burası kış ülkesi eylül-ekim aylarından sonra inşaatlar duruyor ve insanlar 700-800 dolar devlet yardımıyla geçinmek zorunda kalıyor. Gelenlerin bir kısmı da Uber'cilik yapıyor.
 

zeynel arı.jpeg
Zeynel Arı ​​​​​​​ / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

En çok Toronto'ya gidiyorlar

Dersim'den Kanada'ya gelenlerin daha çok Toronto'ya geldiğini söyleyen Zeynel Arı, Toronto'nun bir nevi Kanada'nın İstanbul'u gibi olduğunu ve iş olanaklarının daha fazla olduğunu anlattı:

Diğer şehir ve kasabalarda iş olanakları olmadığı için insanlar Toronto'yu tercih ediyor. Bir de çoğunun burada tanıkları, akrabaları, arkadaşları var, kendi dillerini konuşuyorlar, kendi kültürlerini yaşayabiliyorlar, iltica ettiklerinde tercüman bulabiliyorlar, avukat bulabiliyorlar.
 

 

Kanada'da Dersim nüfusunun giderek büyümesinden dolayı önce Facebook'ta bir "Kanada Dersimiler Platformu" kurduğunu, ardından dernekleşme kararı aldıklarını anlatan Arı; dernek kurmanın en önemli gerekçesinin Dersimliler arasında dayanışma ve işbirliğini artırmak olduğunu söyledi: 

Ev bulma, oda bulma, iş bulma konularındaki süreci kolaylaştırmak için Facebook'ta bir platform kurduk, ilk toplantıyı ben kendi işyerimde yaptım. Ardından ikinci kez toplandık ve dernekleşmeye karar verdik.
 

 

Arı bir yandan da Dersim'den göçün durdurulması gerektiğini, aksi halde Dersim'in giderek insansızlaşacağını ve boşalacağını belirterek, şöyle konuştu:

Dersim şu anda gerçekten boşaltılmış durumda. Gençlik geldikçe nesil nasıl devam edecek, nüfusu düştükçe il statüsünü koruyabilecek mi, bunları hep düşünüyoruz. Bu konuda öncelikle bence Dersimli iş insanlarımıza büyük görevler düşüyor. Ben bu konuyla ilgili de girişimde bulundum, Dersimli iş insanları olarak bir whats app gurubu kurduk ve ne yapabiliriz diye tartışıyoruz. Hem Türkiye'de hem Avrupa ve dünyaya dağılmış Dersimliler bir araya gelip, nasıl bir iş ortamı yaratabiliriz diye düşünmeliyiz, bu hepimizin görevi olmalı. Belediyelerimizin, STK'larımızın bu iş insanlarını bir araya getirmesi gerekiyor. Çünkü bu şekilde giderse geride bir Dersim kalmayacak. Dersim'i kendi ellerimizle yok edeceğiz.


"Çocuklarımın eğitimi için geldim, geldiğime de memnunum"

Zeki Yeşilgöz; Kanada'ya yeni göç edenlerden. 50 yaşında hayatının bu önemli kararını almasının en önemli nedeni; çocuklarının eğitimi.

İstanbul'da uzun yıllar süren çalışma hayatından sonra 15 yaşındaki oğlu ve 13 yaşındaki kızı için, hayatına reset atmış ve Meksika üzerinden Kanada'ya geçmiş.

Yeşilgöz, a anları şu sözlerle anlattı:

Son dönemlerde eğitimle ilgili çok sıkıntılar vardı, baskılar da cabası. Özellikle çocuklarım istedi gitmeyi. Şimdi ben geldim ama ilk hedefim, çocuklarımı en kısa zamanda buraya getirmek.
 

zeki yesilgoz foto.jpg
Zeki Yeşilgöz​​​​​​​ / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

İstanbul'da uzun süre önemli restoranlarda işletme müdürlüğü de yapan Zeki Yeşilgöz, ancak pandemi döneminde maddi olarak büyük sıkıntılar çekmiş ve bu sürecin Kanada'ya gitme kararını da hızlandırdığını altını çizdi:

Devlet 1000-1200 lira para veriyordu, git bununla geçin diyordu. Çok ciddi bir geçim sorunu yaşadık. Aynı zamanda son dönemlerde artan politik nedeniyle böyle bir karar aldım, aldığım karardan memnunum. Tabii zor bir karar ama çocuklarımın geleceği için bu kararı verdim.


Yeşilgöz, Kanada'ya girmeden önce yaptığı yolculuğu da bizimle paylaştı:

Önce Meksika'ya gittim, oradan Amerika'ya. Amerika'da 20 gün filan cezaevinde kaldım, orada bir de Covid oldum, 12 gün de öyle geçti. Çıkar çıkmaz uçak biletimi alıp New York'a geçtim, bir arkadaşım karşıladı beni. New York'ta 5-6 saat kaldım, arabayla sınıra getirdi beni, çok rahat bir şekilde sınırı geçtim. Sınırda polisler ‘hoş geldin' diye karşılıyor. Bu bile, bizim ülkemizdeki baskıları hatırlattı bana. Burada gerçek özgürlük var.


Yedi ay önce Kanada'ya giden Zeki Yeşilgöz bir yandan iltica talebinin kabul edilmesini bekliyor, bir yandan da 50'sinde İngilizce öğrenmek için dil kursuna gidiyor, aralarda da bulabilirse çalışıyor. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU