Ev sinemasından vizyona bu hafta: Yaşam ile ölüm arasındaki bir köyün hikâyesi; Ve Panayır Köyden Gider

Mehmet Erduğan, Independent Türkçe için bu hafta çevrim içi platformlarda ve sinema salonlarında gösterime girecek filmler ile "Festival ajandası"nı yazdı

Geçen haftalarda Cem Davran sosyal medya hesabında paylaştığı bir fotoğrafın altına şöyle bir not düşmüştü:

Bir filmden fazlasıdır aslında. Yabancı, unutmadığım bir yolcudur, bu fotoğraftan hayat damıtmaya devam her hâlükârda…


Paylaştığı fotoğraf zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çeken, kendisinin de yer aldığı 2015 yılına ait "Ve Panayır Köyden Gider" adlı filme aitti.

İlk gösterimi için 34'üncü İstanbul Film Festivali'nin programına girdiğinde merakla beklediğim bu filmi o yıl tescil belgesine sahip olma gerekliliğinden çıkan krizden dolayı yaşanan kargaşa nedeniyle festivalde izleme imkânım olmamıştı, ama sonra özel bir gösterim sayesinde merakımı giderme şansım olmuştu.

Cem Davran'ın bu yorumunu ve filme ait o sahneyi görünce, doğrusu vakti zamanında sinemada izlediğimde biçimsel olarak beğenmiş olsam da senaryosundaki boşluklar ve kafa karıştıran karakterleri nedeniyle uzaklaştığım filme dair düşüncelerim değişir mi acaba diye yeniden izlemek istedim.

Bir bakıma "Sen Aydınlatırsın Geceyi" filmine benzeyen tuhaf ve esrarengiz hikayesiyle farklı bir şey ortaya koyan Mete Sözer'in bu filmiyle ilgili düşüncelerim, dijital ortamda bir kez daha izlediğimde yine de değişmedi.


Yaşam ile ölüm arasındaki bir köyün hikâyesi; Ve Panayır Köyden Gider

Yönetmen: Mete Sözer / Oyuncular: Engin Altan Düzyatan, Cem Davran, İlyas Salman, Açelya Devrim Yılhan, Meral Çetinkaya, Ercüment Balakoğlu, Haluk Yüksel, Nebil Sayın, Lebip Gökhan, GloriaHuwiler, Fuat Onan, Ertuğrul Karakaya, Halil Rüzgar / Süre: 113 dakika
 

 

2016 yılında Mars Dağıtım ve Cadavre Film iş birliğiyle vizyona giren Ve Panayır Köyden Gider; kendisi bir yüksek mimar olduğu halde zorunluluk gereği eğitimini aldığı mimarlık mesleğini bırakıp benzer disiplinlerde hareket ettiğini söyleyerek gönlündeki sinema tutkusuyla yönetmenliğe soyunan, çektiği "Kayıp" ve "Saçmalık" adlı kısa filmleriyle ödüllere doymayan Mete Sözer'in ilk uzun metrajlı filmi.
 

 

İsmi, gizemli hikâyesi ve oyuncu kadrosuyla oldukça göz dolduran filmde yaşam ve ölüm arasında, Anadolu'daki bir köyde başlayan hikâye, yönetmenin metaforik anlatım tarzıyla buluşuyor.
 

 

Üstelik Engin Altan Düzyatan, Cem Davran, Açelya Devrim Yılban, Lebip Gökhan, İlyas Salman ve Meral Çetinkaya gibi birbirinden farklı oyuncuları bir araya getiren, özgün müzikleri The Police grubunun efsane gitaristi Andy Summers tarafından yapılan ve Brad Pitt'in editörü John Paul Horstmann tarafından kurgusu tamamlanan film aslında konuşulacak oldukça zengin bir malzeme sunuyor ve haliyle tüm bunlar seyircide büyük bir beklenti yaratıyor.
 

 

Ama gelin görün ki; İrlanda Underground Film Festivali'nde "En İyi Uluslararası Film Ödülü" alan, Alaska-Anchorage Uluslararası Film Festivali'nde "En İyi İkinci Film" seçilen, Meksika Uluslararası Film Festivali'nde "Gümüş Palmiye Ödülü" kazanan, San Francisco Film Festivali programına alınan bu değerli filmi, İstanbul'da Kanyon'da yapılan gala gösteriminde izledikten sonra "Bu da neydi şimdi?!" demekten alıkoyamamıştım kendimi.
 

 

Araf'ta bir köy

"Ve Panayır Köyden Gider" konusu itibariyle insan psikolojisi ve tabiatından beslenen, yaşam ve ölüm arasında sıkışıp kalmış bir köyde bir avuç insanın yaşamına odaklanıyor.

Karanlık geçmişe sahip bir köye geçmişini sorgulayan bir yabancının gelmesiyle başlayan olaylar zinciri filme yön veriyor; yabancının köye gelişi önce merak, sonra şüphe uyandırıyor, yıllar önce bir düğünde yaşanan kanlı bir gecenin karanlık anıları tekrar canlanıyor.
 

 

Yabancı, geçmişten gelen biri mi, yoksa gençlerin terk ettiği, her günün, her anın bir öncekinin tekrarı olan bu köye umut mu getiriyor sorusu film boyunca cevabını bulmaya çalışıyor.
 

 

Ancak; neden hâlâ o köyden gitmedikleri anlaşılmayan ve geçmişlerini unutmak isteyen köylüler ile neden o köye geldiği bilinmeyen ve geçmişiyle yüzleşmek isteyen bir yabancının merak ve şüphe ekseninde ilerleyen hikâyesi, metafor bombardımanı ve Amerikan Gotik Edebiyatı'nın öncüsü Edgar Allan Poe'dan yaptığı alıntılarla kurulan diyaloglaında önemli bir şeyler söylüyor intibası yaratırken, alt metinlerinden bir çıkarım yapmaya çalışırken gerçek anlamda hayal kırıklığı yaratıyor.
 

 

Dolayısıyla filme böylesi bir anlam yükleme çabası izleyicinin elini boş bıraktığı için filmden kopmak ve kaybolmak da kaçınılmaz oluyor.

Üstelik yaşam belirtisinin adeta durduğu, her anın bir kısır döngü içerisinde geçtiği köy gibi film de panayırın köye gelişine kadar benzer durağanlıkta seyrediyor.
 

 

Doğrusu Nuri Bilge Ceylan, Reha Erdem ve Zeki Demirkubuz gibi hayran bırakacak işlere imza atan usta yönetmenlerin izinden gitmeye çalışan yeni dönem Türk sinemasının hevesli ama yeteneksiz sinemacılarının elinden çıkan, minimalist olduğunu iddia ettikleri çalışmalarından dem vurduğumuz, birbirinin kopyası işlerden yaka silktiğimiz bir dönemde elbette bu filmi harcamak niyetinde değilim.
 

 

Her şeye rağmen en azından film özgünlüğü ve farklılığıyla dikkat çekmeyi başarıyor.
 

 

Yabancı karakteri aslında seyircinin ta kendisi…

Başrolde oynadığı filmin senaryosu hakkında "klasik bir roman" benzetmesi yapan Cem Davran verdiği anekdotlarda canlandırdığı ve filmin kilit karakterlerinden biri olan Yabancı'nın aslında "biz" yani seyircinin kendisi olduğunu vurguluyor.
 

 

Ayrıca kendi kehanetini gerçekleştiren, vicdan kokusu burnunda tüten ama korkak genlerine yenik düşen bir kahramana hayat veren Cem Davran, acımasız bir cinayetin belirsiz şüpheleri gölgesinde ortaya koyduğu performansıyla göz dolduruyor.
 

 

Oyunculuğunu gerçek anlamda ilk defa beğendiğim Engin Altan Düzyatan bu filme kadar rol aldığı dizi ve film projelerinin aksine; yüzünün bir tarafı yanık, kendine güvensiz ve köydeki hayatına mahkûm bir genci canlandırıyor.
 

 

Ali karakterine hayat veren Düzyatan, bu karakteri için farklı bir vücut formu ve lehçe üzerinde uzun süren bir çalışma yapmış gibi göünüyor.
 

 

Yine zaman zaman Emir Kusturica, zaman zaman Wes Anderson tadı aldığım sinematografisiyle bu filmden de Onur Ünlü'nün kendine özgü kurgusu, anlatım tekniği ve siyah beyaz görüntüleriyle dikkat çeken fantastik ve absürd öğelerle yüklü ilginç bir kara sinema örneği olan "Sen Aydınlatırsın Geceyi" filmi gibi Türk sinemasının "kült" filmlerinden biri olarak bahsetmek de ayrıca yanlış olmaz.
 

 

Özetle; Los Angeles ile Konya'nın Gökbudak köyünü, Amerikan müziği ile Anadolu ezgilerini, Amerikan sinemasıyla Türk sinemasını ve Türk sinemasının üç kuşak oyuncularını birbirine harmanlayarak farklılıkların uyumundan deneysel bir çalışma ortaya çıkaran Mete Sözer'in bir tam bağımsız film örneği olan Ve Panayır Köyden Gider'i, "farklı" bir film seyretmek isteyenler için önerebilirim.
 

 

Filmi basit bir aramayla çevrimiçi platformlarda bulmanız mümkün.


Haftanın diğer filmleri

Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrimiçi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.

Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra, "Asmoday: Cin'ür - Racim", "Çirkin Şansı", "Kan Kokusu" ve "Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü" gibi filmler bu hafta vizyonda kendine yer buluyor.


Amalfi Güneşinin Altında

Yönetmen: Martina Pastori / Oyuncular: Lorenzo Zurzolo, Isabella Ferrari, Ludovica Martino, Luca Ward, Davide Calgaro, Kyshan Wilson, Nicolas Maupas, Elena Funari, Marit Nissen, Raz Degan, Andrea Occhipinti, Carla Ferraro / Süre: 95 dakika
 

 

Ciddi bir ilişkiye dönüşen tatlı bir yaz aşkı…


Netflix'in İtalya Yapımı Romantik Komediler kategorisinde gösterime giren ve "Riccione Güneşinin Altında (Sotto il sole di Riccione)" adlı filmin devamı olan Under the Amalfi Sun (Sotto il sole di Amalfi) adlı bu film; bir yıl boyunca uzak mesafe ilişkisi yürüten bir çiftin, artık ilişkilerini bir arada yürütmeleri gerektiğini fark etmelerini ve ardından bunun zorluklarıyla başa çıkmaya çalışmalarını konu alıyor.

Bir yıl önce Riccione'de tanışan Vincenzo ve Camilla çifti, son derece keyifli bir yaz aşkı yaşamıştır, ancak Camilla'nın, Riccione'ye kısa süreliğine gelmesi ve yaz bittiğinde buradan ayrılacak olması, çiftin uzaklaşmasına neden olur.

Camilla'nın okuluna devam edebilmek amacıyla Kanada'ya geri dönmesinin ardından birbirlerine olan duygularını yitirmeyen çift, aralarındaki binlerce kilometrelik uzaklığa rağmen ilişkilerini devam ettirmeye karar verir.

İkilinin birbirlerinden uzak olması ve uzak mesafe ilişkisi yürütüyor olmaları onlar için her şeyi çok daha kolay bir hale getirir, ama bir müddet süre sonra bu durum tersine döner çünkü Camilla'nın okulu bittikten sonra genç kız yeniden İtalya'ya geri döner.

Riccione'den bir yıl sonra Vincenzo, Camilla ve Furio'yu babasının efsanevi Amalfi Sahili'ndeki evine davet eder.

Böylelikle cenneti andıran Amalfi Sahili'nde tatil için tekrar buluşan Vincenzo ve Camilla'nın aşkı bir dizi sınavdan geçer.

Bunun ardından yeniden bir araya geldikleri için fazlasıyla heyecanlı olan çift, birlikte yaşama planları yapmaya başlar, ancak bir süre sonra çift, bir araya geldiklerinde ilişkilerini yürütmenin çok daha zor bir hal aldığını fark eder.

İlişkilerini bir adım ileriye taşımak isteyen çiftin karşısına bir de Camilla'nın aldığı bir iş teklifi çıkınca bu durum her şeyi çok daha karmakarışık bir hale getirir.

Dünyanın öbür ucundan iş teklifi alan genç kadın, adeta bir çıkmaza girer ve kendisini büyük bir çıkmazın içerisinde bulur.

Camilla Kanada'ya gitme ya da İtalya'da kalma konusunu düşünürken bir yandan da ilişkilerinde ne yapacaklarına karar vermeleri gereken çifti bu süreçte keyif dolu anlar bekler.

Martina Pastori'nin ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu, muhteşem Amalfi Sahili'nde yaşanan yaz arkadaşlıkları ve aşkları konu edinen bu filmin ana karakterlerini Lorenzo Zurzolo, Ludovica Martino, Isabella Ferrari ve Luca Ward canlandırıyor.


Ante Sundharaniki

Yönetmen: Vivek Athreya / Oyuncular: Nani, Nazriya Nazim, V.K. Naresh, Azhagam Perumal, Nadia Moidu, Tanvi Ram, Rohini, Venkatesh Maha, Harshavardhan, Anupama Parameswaran, Sai Ronak, Srikanth Iyengar, Rahul Ramakrishna, Pruthvi, Bhanu Prakash / Süre: 173 dakika
 

 

Komediyi, romantizmi ve dramayı mükemmel bir şekilde harmanlayarak duyguları harekete geçiren bir film…


Netflix'in Hindistan Yapımı Romantik Komediler kategorisinde gösteime giren Ante Sundharaniki adlı bu ezber bozan uçuk kaçık filmde; farklı dinlerden olan çocukluk arkadaşları Sundar ve Leela, birbirlerine âşık olur ve muhafazakâr ailelerine bu ilişkiyi kabul ettirmek için bir plan yaparlar.

Toplumsal mesaj içeren bu sıra dışı romantik komedide ortaya çıkan drama, çiftin çeşitli engellerle nasıl karşılaştığı hakkındadır ve çiftin birbirine kavuşmak için yapacakları hikâyenin can alıcı noktasıdır.


Asmoday: Cin'ür - Racim

Yönetmen: Rotin Engin Tutuş / Oyuncular: Emine Söyler, Bayram Barış Kesen, Esra Er, Demet Öz / Süre: 95 dakika
 

 

Kendi türünü tekrar eden bir korku filmi…


TME Films dağıtımı ve Büyük Galileo Film ile Vessa Yapım iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Asmoday: Cin'ür - Racim; üne kavuşmaya çalışan ve bunun için terkedilmiş bir köyü çekmeye karar veren sosyal medya fenomeni dört arkadaşın hikâyesini anlatıyor.

Elif, Hazal, Evrim ve Ömer ünlü olmaya çalışan sosyal medya fenomenleridir.
Bu dört fenomen planlarına göre, ünlü olup para ve takipçi kazanmak için Fırat Nehri'nin kenarında terkedilen gizemli ve korkunç bir köye giderek orayı canlı yayında izleyicilerle buluşturacak ve amaçlarına ulaşacaklardır.

Ancak köye ulaştıklarında hiçbir şey planladıkları gibi gitmez ve ünlü olmak için verdikleri mücadele ölüm kalım savaşına dönüşürken bir taraftan da köyün korkunç ve kanlı geçmişiyle de yüzleşmek zorunda kalacaklardır.


Bu Kadar Doğru Olduğunu Biliyorum

Yönetmen: Andrew Dominik / Oyuncular: Earl Cave, Nick Cave, Andrew Dominik, Warren Ellis, Marianne Faithfull / Süre: 105 dakika
 

 

Olağanüstü bir performansın belgeseli, müzikal yaratıcılığın sahne arkası…


Dijital dünya prömiyerini 4K görüntü kalitesiyle sadece MUBI'de yapan This Much I Know to Be True adlı, Andrew Dominik'in 2016 yapımı filmi "One More Time With Feeling" ile birbirini tamamlayan bu belgesel, Nick Cave ve Warren Ellis'in yaratıcı iş birliğine odaklanıyor.

Modern zamanların iki ozanı Nick Cave ve Warren Ellis, müzik aleminde gördüğümüz en özel dostluklardan birine sahip.

Bu belgeselde yönetmen Andrew Dominik sahne arkasına geçerek, son stüdyo albümlerini kaydeden ikilinin olağanüstü yaratıcı ilişkisine eşsiz bir pencere açıyor.

Bir müzik filminin ötesine geçerek, yaratıcılık, dostluk ve birbirine ilham verme üzerine bir yolculuğa dönüşen yapımda iki dev müzisyen, son iki albümlerinden şarkıları seslendirirken, onlara Marianne Faithfull da katılıyor.

Nick Cave and the Bad Seeds'in iki has üyesi, Andrew Dominik imzalı bu filmde son iki albümleri "Ghosteen" ve "Carnage"dan parçalar icra ediyor.


Çirkin Şansı

Yönetmen: Bilal Kalyoncu / Oyuncular: Eylül Öztürk, Soydan Soydaş, Halil İbrahim Göker, Doğa Konakoğlu, İlkin Tüfekçi, Aylin Kabasakal, Hilmi Erdem, Ömer Naci Boz, Nilgün Kasapbaşoğlu / Süre: 111 dakika
 

 

Hayaller ve gerçeklerin birbiriyle çakıştığı bir hikâye…


CJ ENM dağıtımı ve 2506 Film iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Çirkin Şansı; çiçek satarak geçinen Pembe'nin yanlışlıkla öldükten sonra dünyaya geri gönderilmesiyle gelişen olayları anlatıyor.

Çingene mahallesinde büyüyen Pembe çiçek satarak geçimini sağlamaktadır ve en büyük hayali süperstar Berke ile bir gün tanışabilmektir.

Ama hiç beklenmedik şekilde bir gün, bir kaza sonucu ölür ve Araf'ta kalır.

Pembe yanlışlıkla öldüğü için tekrar dünyaya gönderilecektir ama bu sefer dilediği hayatı yaşamakla ödüllendirilecektir.

Hal böyle olunca Berke'nin sevgilisi olarak uyandığı yeni hayatında Pembe'yi hiç hoşuna gitmeyen şeyler beklemektedir.


Deniz Canavarı

Yönetmen: Chris Williams / Oyuncular: Karl Urban, Zaris-Angel Hator, Jared Harris, Marianne Jean Baptiste, Benjamin Plessala, Somali Rose, Kaya McLean, Davis Pak, Helen Sadler, Xana Tang, Alex Wyndham, Brian T. Delaney, Ian Mercer, Shannon Chan-Kent, Max Mittelman, Paul Chowdhry, Jim Carter, Doon Mackichan, Dan Stevens, Rajia Baroudi, Kathy Burke, Emily O'Brien, David S. Lee, Jason Anthony, Mark Rhino Smith / Süre: 115 dakika
 

 

Haritaların bitip gerçek maceranın başladığı bir dünyaya doğru eşsiz bir yolculuk…


Netflix'in Çocuk ve Aile Filmleri kategorisinde gösterime giren The Sea Beast adlı, izleyicisine kendisini iyi hissettiren bu animasyonda; efsanevi bir deniz canavarı avcısı ve gemisine kaçak yolcu olarak binen bir genç kız, keşfedilmemiş sularda tarih yazacakları destansı bir yolculuğa çıkarlar.

Korkunç canavarların denizlerde cirit attığı ve canavar avcılarının meşhur kahramanlar olduğu bir dönemde, halk tarafından en çok sevilen kahraman Jacob Holland adlı bir avcıdır.

Ancak küçük Maisie Brumble ondan habersiz meşhur gemisine girip saklanınca Jacob beklenmedik bir dost edinir.

Böylelikle birlikte bilinmeyen sulara açıldıkları ve tarih yazdıkları destansı bir yolculuğa çıkarlar.


Hurdang

Yönetmen: Nikhil Bhat / Oyuncular: Sunny Kaushal, Nushrratt Bharuccha, Vijay Varma, Viraj Kapoor, Shivam Mishra, Anupam Mishra, Mahesh Chandra Deva, Nitanshi Goel, Shubhashish Jha, Rakhi Kishor, Jayesh Pathak, Rajeev Siddhartha, Abhishek Singh, Prashant Singh, Amit Sinha, Parth Srivastav, Harsh Srivastava, Priyanshu Srivastava, Avinash Thakur, Prafulla Tripathi / Süre: 122 dakika
 

 

Hint toplumunun karanlık tarafını öne çıkaran bir başka film…


Tüm öğrencilerin, velilerin ve işçi sınıfının izlemesi gereken filmler arasında yer alan ve Netflix'in Bollywood Filmleri kategorisinde gösterime giren Hurdang adlı bu filmde; 1990'lı yıllarda, küstah bir üniversite öğrencisi, Hindistan'ın eğitim sistemini etkileyecek kritik bir yasa tasarısını çevreleyen bir kargaşanın içine doğru sürüklenir.

Bilinmeyen bir tehdit nedeniyle kimsenin konuşmadığı bir konuyu kadrajına alarak madalyonun öbür yüzünü göstermeye çalışan film, Hint toplumu ve eğitim sistemi hakkında pek çok şeyi anlamanıza yardımcı olacak.

Eğitim ilerlemenin anahtarıdır ve sinemanın farkındalığın yayılmasında çok büyük etkisi vardır ve bu film de bu anlamda mesajını çok güzel bir şekilde iletmektedir.


Jewel

Yönetmen: Adze Ugah / Oyuncular: Michelle Botes, Connie Chiume, Chris Djuma, Desmond Dube, Lillian Dube, Nqobile Khumalo, Cindy Mahlangu, Sandile Mahlangu, Senzo Radebe, Robert Whitehead / Süre: 82 dakika
 

 

Mücevher gibi bir güzellik, beklenmedik bir aşk ve bazı anıların nasıl asla unutulmayacağı hakkında bir hikâye…


Netflix'in Afrika Yapımı Sosyal Konulu Dramalar katgorisinde gösterime giren Jewel adlı bu duygusal filmde; Güney Afrika'daki bir katliam anıtını ziyaret eden bir fotoğrafçı, yerel bir kadından çok etkilenir, ancak bu aşk ortak bir geçmişin acı dolu anılarını da beraberinde getirir.

Sade bir arka plan yakalama konusunda basit ve ustaca bir kamera çalışması, her iki kadın başrol de harika ve genç siyahi kadının sonsuza kadar izleyebileceğiniz bir yüzü ve performansı var.


Kan Kokusu

Yönetmen: James Nunn / Oyuncular: Holly Earl, Jack Trueman, Catherine Hannay, Malachi Pullar Latchman, Thomas Flynn, Daniel Casingena, Manuel Cauchi, Maxime Durand, William Erazo Fernández, Ludovica Loda, Milo McDowell, Joshua Takacs / Süre: 87 dakika
 

 

Pusuda bekleyen derinlerdeki bir terör ve eve dönüş yolunu bulmak için verilen büyük bir mücadele…


Bir Film dağıtımı ve iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmleden biri olan Shark Bait; tatil sırasında çaldıkları jet skilerle eğlenirken yaptıkları kaza sonucu açık denizin ortasına sürüklenen bir grup gencin yaşam mücadelesini konu ediniyor.

Bahar tatilinin tadını çıkarmak isteyen bir grup genç Meksika'da eğlenmektedir.

Arkadaş grubu sahilde sabaha kadar eğlendikleri gecenin ardından denizde eğlenmek için bir çift jet ski çalar, ancak kötü kararlar ve cesaret gösterileri gençlerin korkunç bir kaza yapmasına sebep olur.

Kaza sonrasında bir jet ski batarken diğeri de çalışmaz hale gelir ve bir arkadaşları çok kötü yaralanır.

Yapayalnız bir şekilde akıntıyla sürüklenerek kıyıdan kilometrelerce uzaklaşırlar, işte gerçek korkunun başladığı yer de burasıdır.


Kızımın Katili

Yönetmen: Antoine Tassin / Oyuncular: Stephen Samson, Russell MacLeod, Emil Petrov, Marek Gajda, Ivan Vorlictek / Süre: 833 dakika
 

 

Bir baba olarak çocuğunuz için neler yapabilirsiniz?..


Netflix'in Gerçek Suç Belgeselleri kategorisinde gösterime giren My Daughter's Killer (L'assassin de ma fille) adlı bu filmde; bir baba, kızının katilini adalete teslim etmek için Fransa ve Almanya'da onlarca yıl mücadele verdikten sonra sıra dışı bir yola başvurur.

Bu neredeyse otuz yıllık bir dava; on dört yaşındaki Fransız kız Kalinka'nın 80'lerde öldürüldüğü zamana dayanıyor.

Bu süre içinde inanılmaz bir gelişme yaşanan hikâyeyi kadrajına alan yönetmen Antoine Tassin, röportajlar ve arşiv görüntüleriyle André Bamberski'nin kızı için verdiği mücadeleyi inceliyor.

Bu olayda, tarihler 1982 yılını gösterdiğinde, Almanya'nın, Lindau kenti son derece trajik bir haberle sarsılır.

Henüz on dört yaşında bir kız olan Kalinka Kamberski, vahşi bir şekilde öldürülür ancak katil zanlısı bir türlü yakalanamamıştır.

Yetkililer ve kasaba halkı her ne kadar katilin Kalinka'nın üvey babası Dieter Krombach olduğunu düşünse de Krombach her zaman suçsuz olduğunu söylemiştir.

Buna rağmen polisler Dieter'i kısa süreliğine de olsa tutuklamış ancak delil yetersizliğinden yeniden serbest bırakmıştır.

Ama bu arada Dieter'in, Kalinka'yı öldürdüğüne dair kanıtlar, Dieter'in suçunu örtbas edebilmek amacıyla da bilerek ortadan kaldırılmıştır.

Yaşadığı bu trajik olayın ardından kendisini kaybeden, Kalinka'nın gerçek babası Andre Kamberski perişan olmuş bir halde kızının adaletini sağlayabilmek uğruna kendisini büyük bir mücadeleye adar.

Kızının katilinin Dieter olduğuna inanan Andre, mahalleye onun hakkında afişler asar ve onunla davalık olur.

Bir doktor olan Dieter, insanları kendi çıkarları uğruna kullanan, birbirinden farklı yolsuzluklara karışan bir adam olması nedeniyle dikkatleri üzerine çeker.

Kızının katilinin Dieter olduğundan neredeyse emin olan Andre, bir süre sonra onun Fransa'ya getirilebilmesi için insan kaçakçılarına para verir, ancak seneler geçmesine rağmen bir türlü kızının katilini adalet karşısına çıkaramayan Andre, bu yolda her ne kadar zorlansa da yasa dışı yöntemlerle olsa bile Almanya'dan, Fransa'ya büyük bir uğraş vererek küçük kızına bunu yapanların tutuklanabilmesi için her şeyi yapmaya devam eder.


Lansky

Yönetmen: Eytan Rockaway / Oyuncular: Harvey Keitel, Sam Worthington, John Magaro, Minka Kelly, David James Elliott, Danny A. Abeckaser, David Cade, AnnaSophia Robb, Shane McRae, Jackie Cruz, Steve Alderfer, Stacey Hinnen, Dylan Flashner, Robert Walker Branchaud, Jay Giannone, Dodge Prince, Vincent Minutella, Claudio Bellante, Rudy Eisenzopf, John Branch, Jim E. Chandler, Lowrey Brown, Joe Knezevich, James Moses Black, Ekaterina Baker, Sandra Ellis Lafferty, Damien Chinappi, Melissa Haas, Howard Kosovske, Ron Fallica, Wass Stevens, Jim Plannette, Joel Michaely, Pascal Yen Pfister, Lee Broda, Demi Castro, Chase Levy, Emily Marie Palmer, James Devoti, Alon Aboutboul, Eytan Rockaway, Beau Hart, John Dixon, Cal Johnson, Lex D. Geddings, Hunter Baxley, Dawson Towery, Chris J. Fanguy, Artie Malesci, Jeff Galpin, Dean Grimes, Tom Akos, Matt Thompson, Chuck Borden, Cesar Abrego, William Buster Benefield, Matthew Rush Campbell, Rebecca Chulew, Bruce Cooper, Bennett Wayne Dean Sr., Doris Dean, Nathan Harris, Lawrence Hinkle, Robert Junkins, James H Keating, Hassel Kromer, Joel Laird, Don Lay, Curtis Maynard, Myles Phillips, Eden Grace Redfield, Eric C. Schmitz, Friedman Twinkies, Rick Whiston, William Shannon Williams / Süre: 119 dakika
 

 

Amerikan tarihindeki en acımasız gangesterlerden birinin kendi geçmişiyle hesaplaşması…


beIN CONNECT'in Biyografi Filmleri kategorisinde gösterime giren Lansky adlı bu filmde; milyonlarca doları saklandığından şüphelenilen emekli bir gangster olan Lansky, hayatıyla ilgili bilinmeyenleri ortaya çıkarmak için bir yazara ulaşır.

Sıradan denebilecek bir hayatı olan David Stone oldukça ünlü ve bir o kadar da şansız bir yazardır.

Lakin bir gün başına hiç beklemediği bir iş gelir; gangter Meyer Lansky, David Stone'un peşine düşmüştür ve her yerde onu arıyordur çünkü Lansky'nin kendi hayatı hakkında bilmediği bazı şeyler vardır ve ona göre bu gizli bilgileri ortaya çıkarabilecek tek kişi ise David Stone'dur.

Bu arada Meyer Lansky, yasa dışı yollarla elde ettiği milyonlarca doları yetkililere belli etmeden saklamıştır.

Hükümet yetkilileri ise yıllardır, çaresizce bu parayı aramaktalardır, ancak paranın nerede olduğunu kesinlikle bulamıyorlardır.

Mafya muhasebecisi olarak ünlenen Meyer Lansky'nin gerçek hikayesini anlatan bu filmde, usta aktör Harvey Keitel başrolde.


Lanetli Sembol

Yönetmen: Kevin Ko / Oyuncular: Hsuan-yen Tsai, Ying-Hsuan Kao, Sean Lin, Ching-Yu Wen / Süre: 110 dakika
 

 

Niyetlerimiz bu dünyayı sessizce şekillendirir…


En İyi Film ve En İyi Kadın Oyuncu dahil on üç dalda Altın At Ödülü'ne aday gösterilen ve Netflix'in Tayvan Yapımı Korku Filmleri kategorisinde gösterime giren Incantation (Zhou) adlı bu ürpertici filmde; altı yıl önce dini bir tabuyu yıkmasının ardından lanetlenen Li Ronan, şimdi kızını kendi yaptıklarının sonuçlarından korumaya çalışır.

Li Ronan bundan altı yıl öncesinde bazı dostlarını da yanına alarak Hayalet Avcıları isimli bir grup kurar, bu grubun amacı ise batıl inançların ne kadar saçma ve yalan olduğunu insanlara göstermektir.

Tam da bu dönemlerde Li Ronan'ın erkek arkadaşı aile büyüklerinden bir haber alır ve hemen gelmesi istenir.

Bunun nedeni ise kendi ailesinde bir gelenek haline gelen ve sadece yirmi yılda bir tekrar eden bir törendir.

Li Ronan'ın erkek arkadaşı ve ekibi ise böyle bir fırsatın ancak yeniden yirmi yıl sonra geleceğini bildikleri için hep beraber bu törene katılmaya ve bunun ne denli saçma bir şey olduğunu kanıtlamaya karar verirler.

Ekip davet edildiklei köye gittiğinde ailenin uzun yıllardır çok büyük bir büyü ile savaştığını öğrenirler, bu büyünün en büyük önemi ise çok tehlikeli bir iblise ait olmasıdır.

Eğer her yirmi yılda bir korunma tılsımı yapılmaz ise bu büyünün etrafında olan herkese kötülük saçacaktır, fakat ne Li Ronan ne erkek arkadaşı ne de ekibi buna inanmamaktalardır.

Hatta o kadar cesur davranırlar ki büyünün yapılmış olduğu ve kimsenin girmesine izin verilmeyen saklı tünellere girip sözde iblisi görmek dahi isterler.
Fakat Li Ronan'ın henüz bilmediği şey bu cesaretlerinin bedelini bundan tam altı yıl sonra hem kendisinin hem de küçük kızının ödeyeceğidir.


Nasıl Olduğumu Biliyorsan, Ben Size Anlatacağım

Yönetmen: Fernando Ayllón / Oyuncular: Joavany Alvarez, Xilena Aycardi, Ana Cristina Botero, Tato Devia, Iván Marín, Alexandra Montoya, Liss Pereira, Nelson Polanía, Fabiola Posada, Ricardo Quevedo, Christian Lopez El Pantera Rojas / Süre: 85 dakika
 

 

Mutluluk ve zihinsel özgürlük arayan çiftler yeniden bir arada…


Bozulan ilişkilerini tamir etmek için bir inziva merkezine giden dört çiftin başından geçenleri anlatan 2018 yılına ait "Si saben cómo me pongo ¿pa' qué me invitan?" adlı filmin devamı olan ve Netflix'in Kolombiya Yapımı Komediler kategorisinde gösterime giren Si saben cómo me pongo ¿pa' qué me invitan? 2 adlı bu filmde; El Encanto tatil beldesi, bir yalancı, bir seks bağımlısı ve bir hırsız da dahil olmak üzere, ilişkilerini düzeltmeye çalışan dört çift için bir kez daha bir inzivasına ev sahipliği yapıyor.


Paula ve Jojo

Yönetmen: Barbara Ott / Oyuncular: Caro Cult, Nina Gummich, Steven Sowah, Louis Nitsche, Susanne Bredehöft, Mohamed Elgendy, Sidsel Hindhede, Pascal Houdus, Ali Jaber, Luna Kerber, Vivent Krüger, Tom Lass, Tristan López, Iskander Madjitov, Kalle Perlmutter, Ahmed Shawky Shaheen, Lyn Stucht, Ahmed Shafy Tolba, Anne Zander / Süre: 96 dakika
 

 

Bir arkadaşın bir arkadaşa en fazla ne tür duygular ile bağlanabileceğini ve bunun ne gibi sonuçlar doğurabileceği üzerine yolculuğa çıkaran bir yetişkinliğe geçiş öyküsü…


Netflix'in Almanya Yapımı Dramalar kategorisinde gösteime giren For Jojo (Für Jojo) adlı bu samimi ve duygusal filmde; Paula, âşık olup Berlin'deki çılgın flört maceralarını geride bırakan en yakın arkadaşı Jojo'nun düğününü sabote etmek için elinden geleni ardına koymaz.

İki samimi arkadaş Jojo ve Paula, genç ve bekâr kadınlar olarak Berlin'de hayatın tadını çıkarmaktadır.

Ancak Jojo kendi memleketinden genç bir adama sırılsıklam âşık olup da onunla, Berlin'den ve Paula'dan uzakta bir yaşam kurmaya karar verince işler değişir; Jojo olmayınca Paula'nın dünyası başına yıkılır.

Ayrılık acısı ve yalnızlık korkusuyla hareket eden Paula, ruh eşi olarak gördüğü Jojo'nun evlenmemesi için elinden geleni yapar, çünkü ona göre evlilik Jojo'nun hayatının en büyük hatası olacaktır.


Suç

Yönetmen: Sharif Arafah, Mohamed Nasser, Hamza / Oyuncular: Ahmed Ezz, Menna Shalabi, Maged El-Kidwani, Haggag Abdulazim, Walid Abo Elmaaty, Riyad Al-Kholi, Mohamed Al-Sharnuby, Hamad Almutaani, Kamilia Assem, Sabrine Cherif, Amr Darbka, Salma Ezz Eldein, Khaled Elkodosy, Nardeen Farag, Moudi Gameel, Mohamed Goma, Mohamed Nasser Hamza, Ibrahimshahoot, Ali Jaber, Walid Mahmoud, Amr Mohamed, Hussein Hassan Mohamed, Mario Moris, Mohamed Nagia, Mohamed Naiem, Alaa Nashat, Mostafa Nasr, Myrna Noureldin, Ebrahem Okda, HGM Moe Ji One, Sayed Ragab, Ahmed Shawky Shaheen, Omar Sherif, Kareem Tarek, Dj Wael / Süre: 127 dakika
 

 

Geçmişin hatalarını tekrar eden bir adamın hikayesi…


Netflix'in Orta Doğu Yapımı Gerilim Filmleri kategoisinde gösterime giren The Crime adlı bu filmde; 1970'lerde Mısır'da orta yaşlı bir adamın psikiyatri koğuşundan kaçması ve bir dizi cinayetle ilgili yeni kanıtların ortaya çıkmasıyla bir soruşturma başlar.

Adel psikiyatri kliniğinde yaşayan yaşlı bir adamdır ve Nadia adında bir kadınla evlidir.

Adel'in birçok suçu işlemesine yol açan olaylar zinciri karısı ve oğlunun annesi olan ilk aşkı Nadia'nın ortadan kaybolması etrafında dönüyor.


Tehlikeli İlişkiler

Yönetmen: Rachel Suissa / Oyuncular: Paola Locatelli, Simon Rérolle, Ella Pellegrini, Héloïse Janjaud, Jin Xuan Mao, Oscar Lesage, Camille Léon-Fucien, Elsa Duchez, Aymeric Fougeron, Tristan Zanchi, Julien Lopez, Alexis Michalik, Nicolas Berno, Sabine Perraud, Rachel Suissa, Ginnie Watson, Mollie Laylin, Sophia Benkirane Ivara, Asia Suissa-Fuller, Lila-Rose Gilberti, Clara Marzloff, Moon Dailly, Vanessa Guide, Dylan Aouirezate, Mehdi Bedache, Clara Bessard, Pauline Bonnat, Chanelle Boujdi, Romain Capdevielle, Eleonore Dailly, Tessa Egger, Kalia Farigel, Victoria Grace, Kevin Grassien, Gaël Grzeskowiak, Maxime Heliot, Lisa Ingrand-Loustau, Simon Larrezet, Alistair McKenzie, Veronica Powers, Tommi Rose, Ahmed Shawky Shaheen / Süre: 109 dakika
 

 

Bir kere şöhretin tadını aldıktan sonra ona tutunmak için her şeyi yaparsın; seni öldürse bile…


Aynı isimli romandan uyarlanan ve Netflix'in Fransa Yapımı Gençlik Filmleri kategorisinde gösterime giren Dangerous Liaisons (Les liaisons dangereuses) adlı bu skandallarla dolu filmde; kitap kurdu Célène, Biarritz'deki yeni lisesinde kötü çocuk Tristan'a âşık olur, ancak onun sosyal medya kraliçesi Vanessa ile zalim bir bahse girdiğinden habersizdir.

On yedi yaşında idealist bir kız olan Célène, mutlak aşka inanmakta ve sosyal medyadan çok kitap okumakla ilgilenmektedir.

Yaşıtlarının aksine, daha içe dönük ve kitaplarına âşık olan Célène yarattığı dünyada gayet mutludur ve bir gün gerçek aşkı bulacağının hayallerini kurmaktadır.

Günlerden bir gün, sıradan bir hayat yaşadığı Paris'ten Biarritz'e taşınarak nişanlısı Pierre'den ayrı kalmaya hazırlanan genç kız, yeni okulunda kötü emelleri olan elit bir grup öğrenciyle yüzleşmek zorunda kalır.

Çünkü Biarritz'te yaşam, Célène'in aşina olduğu dünyadan çok farklıdır.

Bu yeni hayatında her geçen gün Paris'te bıraktığı erkek arkadaşı Pierre'den ve Paris'teki tekdüze yaşamından uzaklaşan Célène bu yeni dünyaya adapte olmaya çalışırken bela peşini bırakmayacaktır çünkü okulun popüler kızı Vanessa ile arasının iyi olduğunu söylemek pek mümkün değildir.

Bu yüzden Célène bu yeni şehre uyum sağlamaya çalışırken artık bir de zorbalıkla mücadele etmek zorundadır ancak hepsine göğüs germeye hazır olan Célène, hiç beklemediği bir anda aşkla tanışınca her şey daha da alt üst olur.

Çünkü âşık olduğu kişi de okulun popüler karizmatik çocuklarından Tristan'dır.

Bu elit grubun başını çeken eski film yıldızı ve Instagram fenomeni Vanessa ile ünlü sörfçü Tristan hem tehlikeli hem baştan çıkarıcı karakterlerdir.

Tristan'a âşık olan Célène ise Vanessa ve Tristan arasındaki zalim bir bahsin merkezinde yer aldığından habersizdir.

Bakalım bu bahsi kazanmak için ne kadar ileri gidecekler?


Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü

Yönetmen: Taika Waititi / Oyuncular: Chris Hemsworth, Natalie Portman, Christian Bale, Tessa Thompson, Taika Waititi, Russell Crowe, Jaimie Alexander, Idris Elba, Chris Pratt, Dave Bautista, Karen Gillan, Pom Klementieff, Sean Gunn, Vin Diesel, Bradley Cooper, Carly Rees, Kat Dennings, Suren Jayemanne, Natasha Cheng, Brett Goldstein, Stephen Curry, Stellan Skarsgård, Bobby Holland Hanton, Luke Hemsworth, Matt Damon, Daley Pearson, Dianne Close, Sam Neill, Melissa McCarthy, Greg Mitchell, Ben Falcone, Briegh Winderbaum, Mayzie Winderbaum, Izaac Winderbaum, Alanis Long Borrello, Luka Bale, Kieron L. Dyer, Simon Russell Beale, India Rose Hemsworth, Manny Spero, Jonny Brugh, Andrew Crawford, Chanique Greyling, Brooke Satchwell, Elsa Pataky, Zia Kelly, Rosangela Fasano, Cameron Chapek, Tristan Hemsworth, Samson Alston, Alan Spies, Eliza Matengu, Shari Sebbens, Victoria Zerbst, Johnny Nasser, Jenna Owen, Gemma Dart, Victoria Ferrara, Ava Rodrigo-Porter, Elsa Rodrigo-Porter, Kaan Guldur, Indeia Booc, Indiana Ierano, Cayla Sutherland, Tui Vincent, Garth Wood, Yure Covich, Matatia Foa'i, Alan Dukes, Alan Tsibulya, Arka Das, Simona Paparelli, Nico Cortez, Priscilla Doueihy, Nicole Milinkovic, Chayla Korewha, Imaan Hadchiti, Carmen Foon, Clariza Vicente, Kuni Hashimoto, Stephen Hunter, Justin Paul Hitchcock, Nazih Kheir, Tatyana Gillam, Indiana Evans, Samantha Allsop, Olivia Vasquez, Adam Todd, Josh Heuston, David Hambly, Janessa Dufty, Ava Caryofyllis, Chloé Gouneau, Ben Sinclair, Jane Yubin Kim, Dave Cory, Te Kainga O'Te Hinekahu Waititi, Sasha Hemsworth, Amalia Millepied, Molly Moriarty, Luc Barrett, Bo Chambers, Leeton Alan Ingrey, Jessica May Lynne, Kim Doan, Sienna Ngeru, Gabriel Siemer, Arias Vang, Xander Mouradian, Matewa Kiritapu Waititi, Aleph Millepied, Joseph Bale, Hannah Gray, Luca Darda, Zali Mae Harrison, Evan Stanhope, Jaimee Rose Lynn, Simone Landers, Rafael Siemer, Ronin Fabi, Corban Ierano, Jacob Yee, Dante Alba, Hunter Stratton Boland, Martin Cohen, Larissa Costa, Josephine Croft, Mark Casimir Dyniewicz Jr., Paolo Guglielmini, Patrick Hatfield, Jason Jago, Fletcher Kennedy, Luisa Mariano, Imi Mbedla, Aiden Mckenzie, Shayan Murray, Eric Presnall, Chipo Riva, Gemma Russell, Akosia Sabet, Rachel Slack, Craig Walker, Bobby Winch / Süre: 118 dakika
 

 

Tanrıların umurlarnda olan tek kişi kendileridir ve tanrıların da bazen bir planı olmayabilir…


UIP Filmcilik dağıtımı ve Disney Studios Türkiye iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Thor: Love and Thunder; Avengers: Endgame sonrası Thor'un yaşadıklarıyla başlıyor ve yıllar sonra karşılaştığında artık Mighty Thor olduğunu öğrendiği Jane Foster ile birlikte tüm tanrıları yok etmeye ant içmiş Gorr the God Butcher'a karşı mücadele veren Thor'un hikâyesini anlatıyor.

Odinoğlu Thor sıradan bir insan değildi; bir tanrıydı, beş yüzüncü kez Dünya'yı kurtardıkta sonra Thor yeni bir yolculuğa çıktı ve yeniden forma girince kendini koyvermiş vücudundan tanrı vücuduna geçti.

Bu yeni bölümde Thor tam da ünvanını yeniden geri almak üzereyken eski ezeli sevgilisiyle yeniden karşılaşır ve ayrıca şimdiye kadar karşılaştığı hiçbir maceraya benzemeyen yeni bir yolculuğa çıkar; iç huzur yolculuğuna.

Ancak emekliliği, tanrıların yok edilmesini isteyen Gorr the God Butcher olarak bilinen galaktik bir katil tarafından kesintiye uğrar.

Thor, karşılaştığı bu tehditle mücadele etmek için Kral Valkyrie, Korg ve şaşırtıcı bir şekilde çekici Mjolnir'i "Güçlü Thor" olarak kullanan eski kız arkadaşı Jane Foster'ın yardımına başvurur.

Birlikte, Gorr the God Butcher'ın intikamının gizemini ortaya çıkarmak ve çok geç olmadan onu durdurmak için korkunç bir kozmik maceraya atılırlar.

Mjolnir ile Thor'u çemberine alan filmde bu defa Thor, Mjolnir'i tutma yeteneğini kaybeder ama bu olay sonrasında Jane Foster filme dâhil olur ve Thor'un yerine Mjolnir'i tutma görevini üstlenir.

Olayın bu kısacık örgüsünden bile bu filmin Mighty Thor karakterini yeniden hayata getireceğini anlamak mümkün olabilir.

Bir başka değişle dişi Thor karakteri beyaz perdede bu sayede hayat bulacak gibi görünüyor ancak Mighty Thor karakteri hangi şartlarda hayata geri getirilecek ve Thor neden yeteneğini kaybedecek gibi sorular henüz resmi olarak açıklanmamıştır.

Bu yüzden resmi film konusu açıklanana kadar orijinal çizgi romanda olan olaylar üzerinden bir tahmin yürütülebilir.


Yalnızlar

Yönetmen: Hong Seong-eun / Oyuncular: Jeong Da-eun, Seo Hyun-woo, Jeong-hak Park, Gong Seung-Yeon / Süre: 91 dakika
 

 

Yalnızlığı bir yaşam biçimi olarak seçen genç bir kadının krizini zorlayıcı olduğu kadar olağanüstü bir incelikle ortaya koyan kayda değer bir ilk yönetmenlik denemesi…


MUBI'nin Yeni Bir Bakışla: Kadın Yönetmenler kategorisinde gösterime giren Aloners (Honja saneun saramdeul) adlı bu filmde bir hayalet hikayesiyle şehir yaşamının huzursuzluğunu harmanlayan Hong Sung-eun'un çıkış filmi, şehir sakinlerinin bel bağladığı duygusal güvenlik ağlarını gözler önüne seriyor.

Filmde; bir kredi kartı şirketinin çağrı merkezinde çalışan Jina, yakın ilişkilerden kaçınan ve hem özel hayatında hem de işte yalnız olmayı tercih eden bir kadındır.

O bir honjok, yani Güney Kore'de şehirlerde yalnız yaşayan, akrabaları, partnerleri veya arkadaşları olmayan insanları tanımlayan bir terim; kaçınılmaz olmadıkça her türlü temastan ve sözlü iletişimden mümkün olduğunca kaçınan insanları için kullanılır.

Ancak Jina günün birinde, komşusunun yalnız başına öldüğünü öğrenince, o güne kadar pek de umurunda olmayan ilişkilerin eksikliğini hissetmeye başlar.

Yalnızlık ile kimsesizlik arasındaki sınırı irdeleyen film, monotonluğun içinde iyilik ve sıcaklığın peşine düşüyor.

Başroldeki Gong Seung-Yeon'un olağanüstü performansıyla da öne çıkan, Toronto Film Festivali'nden ödülle dönen bu Güney Kore yapımı film, genç bir kadının yalnızlıkla yüzleşmesini dokunaklı, sade bir öyküyle anlatıyor.


Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrimiçi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2022 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.


beIN CONNECT

Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün, izleyicilerine diledikleri zaman arzu ettikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT, bu ay birbirinden güzel filmleri evinize getirmeye devam ediyor. Platformun zengin kütüphanesinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

  • Acımasız Tanrı (Carnage / God of Carnage, 2011)
  • Aşk Denen Hastalık (The Big Sick, 2017)
  • Cesur Gergedan Riki (Riki Rhino, 2020)
  • Greenland: Son Sığınak (Greenland, 2020)
  • İntikam (The Salvation, 2014)
  • Tanrı Komitesi (The God Committee, 2021)
  • Yol Ayrımı (La fracture / The Divide, 2021)

MUBI

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI, dünya festivallerinde dikkat çekmiş yapımlardan oluşan geniş seçkisini özel yayın kuşaklarıyla sinemaseverlerle buluşturmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

  • Aşk ve Dostluk (Love & Friendship, 2016)
  • Mandy (2018)
  • Pixote: En Güçsüzün Yaşam Savaşı (Pixote: A Lei do Mais Fraco, 1980)
  • Sil Baştan (Coup de Torchon, 1981)
  • Yeni Baştan (La Belle Époque, 2019)

Netflix

190'dan fazla ülkede 221 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix'in bu hafta kütüphanesinde öne çıkan filmler şöyle:

  • 12 Savaşçı (12 Strong, 2018)
  • Ahşap Tanrısı (El dios de madera / The God of Wood, 2010)
  • Ayı Adası (Bjørnøya / Bear Island, 2014)
  • Bir Sessizlik Anı (Un minuto de silencio / A Moment of Silence, 2013)
  • Cumhuriyetin Kadın Öğretmenleri (Las maestras de la República / The Female Teachers of the Republic, 2013)
  • El Değmemiş Proje 2: Alplerin Güneşli Tarafı (Untouched Project 2: Sunny Side of the Alps, 2014)
  • Güzel Bir Gün Batımı (A Beautiful Sunset, 2003)
  • Harry Dean Stanton: Kısmen Kurgu (Harry Dean Stanton: Partly Fiction, 2012)
  • Hayallerinden Vazgeçme: Şimon Peres'in Yaşamı ve Mirası (Never Stop Dreaming: The Life and Legacy of Shimon Peres, 2018)
  • Isoken (2020)
  • Kanat Adam (Wingman, 2015)
  • Kurt (Varg / Wolf, 2008)
  • León ve Olvido (León y Olvido / León and Olvido, 2004)
  • Midilli ve Kuş Çocuk (Puluboin ja Ponin leffa / Pony and Birdboy, 2018)
  • Murals (2010)
  • Mutluluk Eğrisi (The Happiness Curve, 2010)
  • No Mad (2019)
  • Otoyol Devriyesi (CHIPS, 2017)
  • Ölüler Vadisi (Malnazidos / Valley of the Dead, 2020)
  • Parlak Köşeler: Sierra Leone (Brilliant Corners: Sierra Leone, 2017)
  • Yüzde On Sekiz Gri (18% Grey, 2020)

SinemaTV

Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun yanı sıra D-Smart, TV+ ve KabloTV platformları üzerinden de yayın yapan SinemaTV, yerli ve yabancı farklı türlerdeki kanallarında pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş aksiyon, macera, korku, komedi ve eğlence dolu en yeni filmleri ekranlara getirmeye devam ediyor.

SinemaTV'nin izleyicilerine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

  • Aile Bağları (Paris-Willouby / Meet the Guilbys, 2015)
  • Burada Değilim (I'm Not Here, 2017)
  • Eltilerin Savaşı (2020)
  • Karakomik Filmler (2019)
  • Ölümcül Labirent (Escape Room, 2019)
  • Ruhlar Bölgesi: Son Anahtar (Insidious: The Last Key, 2018)
  • Siyah Giyen Kadınlar (Ladies in Black, 2018)
  • Yeniden Leyla (2020)

SPI International

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yer alan önde gelen film ve dizi kanalı FilmBox, etkileyici öyküleri, dünya yıldızları ile buluşturan sinema filmleriyle ekranlara heyecan ve eğlence katmaya devam ediyor.

Bu hafta farklı ülkelerden eğlenceli ve etkileyici öyküleri aktaran en iyi filmlerin adresi FilmBox ekranlarında sizi bekleyen ekran prömiyerleri şöyle:

  • Aşıklar Şehri (La La Land, 2016)
  • Barfi! Aşkın Dile İhtiyacı Yoktur (Barfi!, 2012)
  • Denemeye Değer (Long Shot, 2019)
  • Dostumun Yolculuğu (A Dog's Journey, 2019)

TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri orijinal dilleriyle sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin bu hafta yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle:

  • Ailem ve Kurt (Ma famille et le loup / My Family and The Wolf, 2019)
  • Bal (2010)
  • Beyaz Sayfa (Carte Blanche, 2015)
  • Bir Anlaşma / Bilinmeyen Usta (Tuntematon mestari / One Last Deal, 2018)
  • Daire (Dayereh / The Circle, 2000)
  • Görevimiz Tehlike: Yansımalar (Mission: Impossible: Fallout, 2018)
  • Kaptan Pengu ve Arkadaşları: Mandalina'nın Günlüğü (2020)
  • Kırmızı Bahçe (Pomegranate Garden / Red Garden, 2016)
  • Kovan (2019)
  • Nokta (2008)
  • Paralel Yaşamlar (La Pointe-Courte, 1955)
  • Tarzan Efsanesi (The Legend of Tarzan, 2016)
  • Tulsa (1949)
  • Zafer Bizimdir (We Are Marshall, 2006)

Festival ve Etkinlik Ajandası

Boğaziçi Film Festivali

Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 10'uncusu düzenlenecek Boğaziçi Film Festivali, 21-28 Ekim tarihleri arasında seyircilerle bir araya gelecek.

Türkiye ve dünya sinemasından seçkin örneklerin gösterimleri, ustalık sınıfları ve söyleşileriyle seyircilerini ağırlayacak olan 10'uncu Boğaziçi Film Festivali'nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda En İyi Film Ödülü olan "Altın Yunus" için yarışacak filmler açıklandı.
 

 

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda "Altın Yunus" için 10 film yarışacak!

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda Ümit Köreken'in sinema oyuncusu olmak isteyen Umut'un yirmi yıldır görmediği MS hastası annesinin gelişiyle kırk iki saatte değişen hayatını anlatan ve dünya prömiyerini 44'üncü Moskova Film Festivali'nde yapan "Bir Umut"; Cüneyt Karakuş'un görme yetisini küçük yaşta yitiren Eflatun'un baba yadigarı bir saat dükkanında tanımadığı ama sesine aşık olduğu bir adamı bekleyişini konu alan "Eflatun"; Atalay Taşdiken'in atlarla birlikte büyüyen Beste'nin, çiftliğin kapatılma kararına karşı dururken en sevdiği atın satılmasını ve aynı dönemde ailesinin de dağılmasıyla giderek zorlaşan hayatını konu edinen "Hara"; Ümran Safter'in yaz tatilini geçirmek için gittiği köyde ilk regli deneyimini yaşayan on üç yaşındaki bir kızın, kendindeki değişime uyum sürecinin yanı sıra toplumun hissettirdiği kötü duygulardan kurtulma çabasını anlatan "Kabahat"; Selcen Ergun'un kışın bitmek bilmediği bir kasabaya atanan genç bir hemşirenin güç ilişkileri, yüzleşmeler ve sırlar arasında kalmasını konu alan, dünya prömiyerini 47'nci Toronto Film Festivali'nde yapan "Kar ve Ayı"; Özcan Alper'in gezgin bir müzisyen olan İshak'ın yedi yıl sonra döndüğü kasabada geçmişle yüzleşmesini ve yaşadığı suçlulukla mücadelesini anlatan "Karanlık Gece"; Cem Demirer'in adada yaşayan iki balıkçı kuzenin yüzleşemedikleri karakterlerini, saklanan bir sırrı ve kuzenlerden birinin giderek paranoyak bir hal almasını konu alan ve 46'ncı Atlanta Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapan "Mendirek"; Olgun Özdemir'in İngiltere'den Türkiye'ye dönen bir kadın ve kendisiyle yüzleşmekten kaçan bir adamın yarım kalan bir kitabı tamamlamak için çabalarını ele alan ve dünya prömiyerini 44'üncü Moskova Film Festivali'nde yapan "Tatlı Süt Köpüğü"; Sezgin Cengiz ve Şiyar Gedik'in asık suratlılığıyla tanınan Mustafa ve babasının kesilen bacağı ile yaşadığı absürt olayları konu alan "Tebessüm"; Hakan Kerim Karademir'in müzayede için İstanbul'dan New York'a giden bir çiftin de bulunduğu uçağın kuşkulu bir ölümle kaderleri değişen yolcularını anlatan, Türkiye'de çekilmiş ve tamamı uçakta geçen ilk film olan "Uçuş 811" filmleri yarışacak.

Yönetmenlik kariyerinin başında olan isimleri desteklemek ve yönetmenlerin yeni filmlerinin önünü açmak amacıyla ulusal yarışmada Akli Film'in destekleriyle verilen "En İyi İlk Film Ödülü" için de yönetmenlerinin ilk uzun metrajları olan "Eflatun", "Kabahat", "Kar ve Ayı", "Mendirek" ve "Uçuş 811" filmleri yarışacak.

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda yer alan filmlerden "Eflatun", "Tebessüm" ve "Uçuş 811" filmleri ise dünya prömiyerlerini 10'uncu Boğaziçi Film Festivali'nde gerçekleştirecek.

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda büyük ödül olarak En İyi Film'e verilen Altın Yunus'un yanı sıra jüri değerlendirmelerinin ardından En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Görüntü Yönetmeni ve En İyi Kurgu dallarında ödüller sahiplerini bulacak.


Ulusal Yarışma jüri üyeleri açıklandı!

Boğaziçi Film Festivali'nin Ulusal Yarışma finalistlerini değerlendirecek jüri üyeleri belli oldu; festivalin Ulusal Yarışma jürisine bu yıl Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden biri olan Semih Kaplanoğlu başkanlık edecek.
 

 

İlk uzun metrajlı filmi "Herkes Kendi Evinde" ile Singapur Uluslararası Film Festivali'nde "En İyi Yönetmen Ödülü"ne layık görülen Semih Kaplanoğlu; 2005-2010 yılları arasında çalıştığı Yusuf Üçlemesi'nin son filmi "Bal" ile 60'ıncı Berlin Film Festivali'nde "Altın Ayı Ödülü"nün sahibi oldu.

30'uncu Tokyo Film Festivali'nde "En İyi Film Ödülü" alan 2017 yapımı Buğday'ın ardından 2019 yılında çektiği Bağlılık Üçlemesi'nin ilk filmi "Bağlılık Aslı" ile 7'nci Boğaziçi Film Festivali'nden "En İyi Yönetmen Ödülü" alan Semih Kaplanoğlu; dünya prömiyerini Cannes Film Festivali'nin Un Certain Regard bölümünde gerçekleştirdiği Bağlılık Üçlemesi'nin ikinci filmi "Bağlılık Hasan" ile de 9'uncu Boğaziçi Film Festivali'nden "En İyi Film", "En İyi Görüntü Yönetmeni" ve "En İyi Senaryo" ödülleri ile ayrıldı.

Festivalin ulusal jürisinde; Cannes Film Festivali'nin Film Departmanı Direktörü ve Festival Direktör Yardımcısı Christian Jeune; 2010 yılında Avrupa Film Akademisi "Eurimages Yılın Yapımcısı Ödülü"ne layık görülen ve yapımcılığını üstlendiği Kış Uykusu ile 67'nci Cannes Film Festivali'nde festivalin en prestijli ödülü olan Palme d'Or'u kazanan; Oscar Akademisi, Avrupa Film Akademisi ve Asya Pasifik Akademisi üyesi yapımcı Zeynep Atakan; "Sokaktaki Adam", "Mavi Gözlü Dev", "Yarım Kalan Mucize" ve "Çelo" gibi filmlerde imzası bulunan yönetmen Biket İlhan ile "Eşik" romanıyla 2012 Yunus Nadi Roman Ödülü ve "Son Bakış" romanıyla 2020 Duygu Asena Roman Ödülü'nü kazanan yazar ve antropolog Irmak Zileli yer alıyor.


FİYAB En İyi Yapımcı Ödülü jürisi

10'uncu Boğaziçi Film Festivali kapsamında, kategori ödülleri dışında Ulusal Yarışma'da Film Yapımcıları Meslek Birliği tarafından para ödülüyle desteklenen FİYAB En İyi Yapımcı Ödülü veriliyor.

FİYAB jürisinde bu yıl; 2015 yılından beri Uluslararası Film Yapımcıları Birliği (FIAPF) Yönetim Kurulu Üyesi olan yapımcı Osman Subaşı; FİYAB'ın kurucularından ve yönetim kurulu üyesi olan yapımcı Ramazan Arman ile bağımsız sinemacı olarak çalışmalarını sürdüren yönetmen ve yapımcı Sevinç Gül Akdere bulunuyor.
 

 

FİLM-YÖN En İyi Yönetmen Ödülü jürisi

Festival kapsamında ulusal yarışmada Film Yönetmenleri Derneği tarafından verilen Film–Yön En İyi Yönetmen Ödülü jürisinde dünya prömiyerini Sundance Film Festivali'nde gerçekleştirdiği "Can" filmi ile, Jüri Özel Ödülü'ne layık görülen yönetmen Raşit Çelikezer; "Sır Çocukları" ve "Janjan" filmleri ile çok sayıda uluslararası film festivalinde ödüle layık görülen Türk Sinema Vakfı Genel Sekreteri Aydın Sayman ile "Uzak Ülke" filminin yönetmeni Kubilay Erkan Yazıcı yer alıyor.
 

 

İki yeni ödül

10'uncu Boğaziçi Film Festivali'nin ulusal ve uluslararası film yarışmaları kapsamında verilen ödüllere bu yıl iki yeni ödül eklendi.

Bu yıl ilk kz verilecek olan SİYAD Ödülü; Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından, nisan ayında kaybettiğimiz sinema araştırmacısı Agah Özgüç anısına verilecek.

Yine bu yıl ilk kez verilecek olan FEDEORA Ödülü; Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması'nda Avrupa ve Akdeniz Film Eleştirmenleri Federasyonu (FEDEORA) tarafından verilecek, jüride ise FIPRESCI ve FEDEORA üyesi, akademisyen Rıza Oylum; sinema yazarı Sergey Lavrentiev ve film eleştirmeni Ştefan Dobroiu yer alıyor.


Uluslararası Yarışma jüri üyeleri açıklandı!

10'uncu Boğaziçi Film Festivali'nin Uluslararası Uzun Metraj Yarışması'ndaki yılın iddialı filmlerini değerlendirecek jüri üyeleri arasında; Sidney Film Festivali'nin direktörü Nashen Moodley; Locarno Film Festivali'nden altı ödülle ayrılan "Nothing Personal" ve dünya prömiyerini 64'üncü Cannes Film Festivali'nin "Yönetmenlerin On Beş Günü" bölümünde gerçekleştiren "Code Blue" filmlerinin yönetmeni Urszula Antoniak; yapımcılığını üstlendiği EFA ödüllü filmi "Requiem for Mrs. J." ile 2017 yılında Oscar adayı olan Avrupa Film Eleştirmenleri Federasyonu (FEDEORA) başkan yardımcısı Nenad Dukic; Summer Film School Uherské Hradiště Program Direktörü Jan Jilek ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Ana Sanat Dalı'nda akademik kariyerini sürdüren Prof. Dr. Şükrü Sim bulunuyor.


Bu yılın En İyi Kısa Kurmaca Filmleri'ni belirleyecek olan jüri üyeleri açıklandı!

10'uncu Boğaziçi Film Festivali'nin Kısa Kurmaca Film Yarışması'nın jürisinde; "Anadolu Leoparı" filmiyle dünya prömiyerini gerçekleştirdiği Toronto Film Festivali'nden FIPRESCI ödülü ile ayrılan Emre Kayiş; ikinci kısa filmi "Displaced" ile 37'nci Sundance Film Festivali'nde En İyi Kurmaca Olmayan Ödülü ve 9'uncu Boğaziçi Film Festivali'nde Ahmet Uluçay Büyük Ödülü'nü kazanan yönetmen Samir Karahoda; Toronto Film Eleştirmenleri Derneği tarafından 2017'de Jay Scott Ödülü'ne layık görülen, 2018 yılında "Maison du Bonheur" belgesel filmi ile En İyi Kanadalı Film olarak Rogers Ödülü'ne aday gösterilen ve üçüncü uzun metrajlı filmi "MS Slavic 7" ile 69'uncu Berlin Film Festivali'nde prömiyerini yapan yönetmen Sofia Bohdanowicz yer alıyor.
 

 

Ulusal Belgesel Yarışması'nın jüri üyeleri açıklandı!

Festival kapsamında bu yıl ilk kez düzenlenen Ulusal Belgesel Yarışması'nda En İyi Ulusal Belgesel Film ve Jüri Özel ödülleri sahiplerini bulacak.
 

 

Yarışma jürisinde; uluslararası önemli belgesel filmlerin yapımcılığını üstlenen ve çektiği ilk uzun metraj belgesel "Bekleyiş" ile birçok ödül kazanan Aslı Akdağ; dünya prömiyerini 25'inci Saraybosna Film Festivali'nde yapan "Dilsiz" filmi ile "Miraciyye Saklı Miras" ve "Mâşuk'un Nefesi" belgesel filmlerinin yönetmeni Murat Pay ile "Yangın Yerinde Orkideler" filminin yönetmeni Selin Şenköken yer alıyor.
 

 

Boğaziçi Film Festivali'nin onur konukları

Türkiye ve dünya sinemasından seçkin örneklerin gösterimleri, ustalık sınıfları ve söyleşileriyle sinemaseverleri ağırlayacak olan 10'uncu Boğaziçi Film Festivali'nin uluslararası konukları da büyük heyecan yaratıyor.
 

 

Festival bu yıl onur konuğu olarak Lav Diaz ve Ildiko Enyedi'yi ağırlayacak.
 

 

Boğaziçi Film Festivali'nin açılış gecesinde Onur Ödülü takdim edilecek olan Filipinli yönetmen Lav Diaz, sinemaseverlere bir masterclass verecek.

Pek çok soruna eleştirel bir gözle bakan intikam dramı "The Woman Who Left" filmiyle 2016 Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan Ödülü'nü alan yönetmen, uzun ve siyah-beyaz filmlerin yönetmeni olarak şair, yazar, besteci ve aktör kimlikleriyle de çeşitli alanlarda çalışmaya devam ediyor.

Filmlerinde genellikle kendi şiirlerini ve müziklerini kullanan Lav Diaz, 2017'de Academy of Motion Picture Arts and Sciences (Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi)'e davet edilirken; yönetmenin filmografisinde "Serafin Geronimo: The Criminal of Barrio Concepcion", "Jesus, the Revolutionary", "Season of the Devil", "Butterflies Have No Memories" gibi filmler yer alıyor.

"From What is Before" filmi ile 2014 yılı Locarno Film Festivali'nde en iyi film kategorisinde Altın Leopar Ödülü'nün sahibi olan Diaz'ın son filmi "When The Waves Are Gone" prömiyerini bu yıl 79'uncu Venedik Film Festivali'nde gerçekleştirdi.

Festivalin kapanış töreninde Onur Ödülü alacak olan Macar senarist ve yönetmen Ildiko Enyedi, festival kapsamında bir masterclass verecek.
 

 

67'nci Berlin Uluslararası Film Festivali'nde, 2017 yapımı "On Body and Soul" filmi ile Altın Ayı Ödülü'nü alan ve aynı yıl Oscar'a aday olan Enyedi; bilim kurgudan büyüye, Yunan mitolojisinden halk masallarına farklı kaynaklardan beslenerek geleneksel Macar sinemasının sosyal gerçekçi üslubuna karşı ülke sinemasına yeni bir anlatım getirdi.

Enyedi'nin ikinci uzun metrajlı filmi "Benim 20. Yüzyılım (Az én XX. Századom)", Cannes'da Altın Kamera Ödülü'ne layık görüldü.
 

 

Festivalin teaserı yayında!

10'uncu Boğaziçi Film Festivali'nin afişi sanatçı Ege Öztayfun imzası taşıyor; festivalin modern çizgileriyle dinamik ve doğal yapısının ön plana çıkarıldığı, İstanbul Boğazı'nı çağrıştıran ve festivalin sembolü olan yunus motifinin yer aldığı afişinden uyarlanan ve İstanbul'un en güzel manzaralarını içinde barındıran tanıtım videosu ise festivalin görünürlüğüne renk katıyor.
 


T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün desteği, TRT'nin Kurumsal İş Ortaklığı, Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortaklığı ile gerçekleşecek olan 10. Boğaziçi Film Festivali ile ilgili tüm gelişmelere ve festivale dair güncel haberlere www.bogazicifilmfestivali.com adresi ve festivalin resmi sosyal medya hesapları üzerinden erişilebilir.


Biletler satışta!

21-28 Ekim tarihleri arasında seyircisiyle buluşacak olan 10'uncu Boğaziçi Film Festivali'nin biletleri 17 Ekim'de satışa sunuldu.


Bosphorus Film Lab

Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 21-28 Ekim tarihleri arasında 10'uncu kez düzenlenecek Boğaziçi Film Festivali'nin endüstri bölümü olan Bosphorus Film Lab'in "Pitching Platformu" ve "Work in Progress"da 8'er proje ve "First Cut Lab"da ise 2 proje yer alacak.
 

 


Pitching Platformu'nda bu yıl sekiz proje yarışıyor

Pitching Platformu'nda yer alan projeleri bu yıl İsrail Film Fonu Film Geliştirme Direktörü Avital Bekerman, TRT Sinema Müdürü Faruk Güven ile Norveç Uluslararası Film Festivali'nin film pazarı New Nordic Films Direktörü Gyda Velvin Myklebust değerlendirecek.

Platformda yer alan projelerden birine TRT Ortak Yapım Ödülü verilirken, bir proje de Postbıyık Renk Düzenleme Ödülü'nün sahibi olacak.


Work in Progress'da da bu yıl sekiz proje yarışıyor

Bu yıl Work in Progress'da yarışacak sekiz projeyi Intramovies Uluslararası Satış Pazarlama Müdürü ve Alım Sorumlusu Geremia Biagiotti, CGV Mars Dağıtım Genel Müdürü Serdar Can ile Damned Films'in kurucusu dağıtımcı ve yapımcı Yohann Cornu değerlendirecek.

Work in Progress kapsamında yer alan projeler T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü ve CGV Mars Dağıtım Ödülü'nün sahibi olmak için sunumlarını gerçekleştirecek.


First Cut Lab'a seçilen iki proje belli oldu

Kurgu aşamasındaki uzun metraj film projelerinin danışmanlar eşliğinde uluslararası standartlarda geliştirilmesi için tasarlanmış olan kurgu atölyesi First Cut Lab'ın Bosphorus Film Lab bünyesinde bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek.

First Cut Lab'ın Türkiye ayağına başvuran kurgu aşamasındaki projelerden seçilen iki filmin yapımcısı ve yönetmeni, uluslararası film uzmanları ile birlikte özel bir atölyeye katılacak ve uzmanlardan danışmanlık hizmeti alacak.

First Cut Lab'ın ekibinde; Spectre: Sanity, Madness & The Family Yatırımlar ve Uluslararası Ortak Yapımlar Başkanı, yapımcı Céline Dornier, Square Eyes kurucusu, festival stratejisti ve satış sorumlusu Wouter Jansen, Locarno Uluslararası Film Festivali Open Doors'un Yetenek Geliştirme Müdürü Zsuzsi Bánkuti, EFA ödüllü film editörü ve Polonya Editörler Birliği (PSM), Polonya Film Akademisi (PAF) ve Avrupa Film Akademisi (EFA) üyesi Agnieszka Glińska, Ukrayna Film Akademisi üyesi, yapımcı Natalia Libet ile uluslararası projelerin içerik danışmanı Wim Vanacker yer alıyor.


Pitching Platformu'nda yarışacak projeler

  • Benim Mutlu Ailem (Yönetmen: Alkım Özmen, Yapımcı: Samet Hamiş)
  • Hacer (Yönetmen: Yeşim Tonbaz, Yapımcı: Yeşim Aktaş)
  • Hasan (Yönetmen: Hasan Serin, Yapımcı: Önder Önsal)
  • İskeletin Türküsü (Yönetmen: Murat Uğurlu, Yapımcı: Büke Akşehirli)
  • Jackson Kara Orkestrası (Yönetmen ve Yapımcı: Halit Eke)
  • Rüzgarla Beraber (Yönetmen: Ömer Sami Ciminli, Yapımcı: Yelin McKay)
  • Saçma (Yönetmen ve Yapımcı: Fatih Özcan)
  • Toprağın Tuzu (Yönetmen: Murat Eroğlu, Yapımcı: Baran Mayda)
  • Work in Progress kategorisinde yer alan projeler
  • 8x8 (Yönetmen: Kıvanç Sezer, Yapımcı: Kıvanç Sezer, Emin Akpınar, Kaan Korkmaz, Hatip Karabudak)
  • Balık Kırgını (Yönetmen: Baran Gündüzalp, Yapımcı: Deniz Yeşilgün)
  • Bildiğin Gibi Değil (Yönetmen ve Yapımcı: Vuslat Saraçoğlu)
  • Güneşin Altında Yeni Bir Şey Yok (Yönetmen: Murad Zaloğlu ve Yapımcı: Halil Kardaş)
  • Kayıtsız (Yönetmen: Özlem Çıngırlar, Yapımcı: Cemal Çıngırlar)
  • Umut (Yönetmen: Orhan İnce, Yapımcı: Burak Kanısıcak)
  • Uzaylılar (Yönetmen: Aydın Ketenağ, Yapımcı: Bilal Bağcı)
  • Yüzleşme (Yönetmen: Filiz Kuka, Yapımcı: Seçkin Akyıldız)
  • First Cut Lab projeleri
  • Tavşan İmparatorluğu (Yönetmen: Seyfettin Tokmak, Yapımcı: Zeynep Koray)
  • Tereddüt Çizgisi (Yönetmen: Selman Nacar, Yapımcı: Diloy Gülün, Burak Çevik)

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU