Irak'ta barışçıl bir adam

Kazimi Irak'taki durumu, sanki ülke politikacıları İskandinav enstitülerinden mezunmuş gibi ele alıyor

Fotoğraf: Reuters

"İstihbarat" kelimesi, her ne kadar normal olarak kabul edilse de insanların içine korku salıyor. Üçüncü dünya ülkelerinde "istihbarat" kelimesinden amacın, korku salmak kadar bilgi ve koruma sağlamak olduğu pek bilinmez.

İnsanlar "istihbarat şefi"nin kim olduğunu veya ne yaptığını nadiren bilirler. İstihbarat şefi, görevinden emekli olduğunda yüzlerce sıradan çalışan gibi sessizce evine döner ve halen halk tarafından tanınmaz.

Nadiren kendisinden övgü veya eleştiriyle bahsedilir. O, işini olduğu gibi hukuka, adalete ve tarafsızlığa uygun olarak yapar.

Birçok çağda istihbarat şefinin adı, döneminin yöneticilerinden daha fazla anılmıştır. Meşhur istihbaratçı Lavrenti Beriya, neredeyse Stalin'den daha ünlüydü.

İnsanlar Suriye'de es-Sirac adını hatırlıyor ancak onun zamanında devlet başkanının kim olduğunu çok az kişi biliyor. Salah Nasr ismi Arap dünyasında yolsuzluk, adaletsizlik ve zulmün bir sembolü olarak popülerdi.

Diğer yandan en ünlü istihbaratçılar çağlar boyunca Irak'taydı. Bu, birbiri ardına monarşilerin kaldırıldığı bu çağda, Iraklıların dayatmayla yönetilen zor bir halk olduğu sonucunu doğurabilir. Ama bu doğru değil.

Medeni davranmayı seven Lübnanlılar, iç savaşlarda daha az şiddet kullanmadı. Keza Suriyeliler, Cezayirliler, Libyalılar ve diğerleri…

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Irak tarihinin en bilge, en sakin, en bilgili ve en geniş görüşlü istihbaratçısı Mustafa el-Kazimi'den ne istihbaratta olduğu zaman ne de iktidara geçtiğinde karanlık geçmişle ilgili bilgi alınamadı.

Çok fırtınalı, gündemin sürekli sıcak olduğu bir ülkede hiç kimse ya da hiçbir şey, Kazimi'nin tutturduğu orta yolu değiştiremedi. Irak'taki siyasi güçler, komünizmden DEAŞ’a kadar toprakların tüm kimliklerini üstlenirken o, Irak kimliğinin arkasında sebat etti.           

Bu kutuplaşmalar, bölünmeler, Yeşil Bölge'deki "çatışmalar" ve ulusal dengedeki bozulmalar karşısında Kazimi sanki sakin ve istikrarlı bir ülkeden devlet adamıymış gibi davranıyor.

Kazimi Irak'taki durumu, sanki ülke politikacıları İskandinav enstitülerinden mezunmuş gibi ele alıyor.

Arap dünyasında, özellikle de Irak'ta siyaseti yönetmek zor ve ilk defa istihbarat servisinden, hapse atılması ve kovalanması gereken kişilerin değil, barışçıl, affedici, uzlaşıcı kişilerin isim listesiyle gelen bir adam görüyoruz.

İşte böyle günün birinde, savaş alanlarından yalnızca ülkesi için barışı arzulayan bir adam çıkar.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Sema Sevil

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU