Tüm siyasi partiler gibi CHP de seçim çalışmalarını hızlandırmış durumda. Her bölgede ayrı bir stratejiyle çalışan CHP, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki çalışmalarını Doğu Masası adı altında yapıyor.
Parti, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan 24 ildeki çalışmalarıyla ilgilenmek için geçtiğimiz yıllarda kurduğu Doğu Masası'nın yürüttüğü örgütleme ve kapasite arttırma çalışmalarından sonuç almış görünüyor.
İki bölgedeki 24 ilde toplam CHP üyesi 85 bin ile 90 bin arasındayken, şimdi bu sayı 125 bin dolayında olduğu bilgisi veriliyor.
Yine parti kaynaklarının anket çalışmasına dayandırarak verdiği bilgiye göre partinin bölgede 10 ay önce yüzde 1,8 ve 2,2 arasında olan oy ortalaması 7,4'e ulaşmış durumda.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Doğu Masası, 14 Eylül'de başlayan çalışmalar kapsamında dört gün boyunca Erzurum, Van ve Hakkari'de çalıştı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal, Cihangir İslam, 23. Dönem Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim, Parti Meclisi Üyeleri Devrim Barış Çelik, Nevaf Bilek, Aylin Yaman, Hasan Efe Uyar, Gizem Özcan, Semra Dinçer, Ayça Taşkent ve Genel Başkan Danışmanı Veli Özdemir'in yer aldığı heyet, esnaf ziyaretlerinden, halk toplantılarına STK buluşmalarından kentin yerel sorunlarının tespitine yönelik birçok çalışma gerçekleştirdi.
Partinin en çok göze çarpan programı ise Hakkari ve Van'daki üye katılım programları oldu.
Van'da 6 bin 500 ve Hakkari'de bin kişinin katılım sağladığı CHP'nin bölgedeki görünürlüğü artıyor.
CHP'lilere göre partileri, Van, Mardin ve Diyarbakır gibi metropoller ile bölgenin diğer birçok kentinde bir veya birden fazla vekil çıkaracak pozisyona gelmiş.
CHP'nin 81 ilde artan üye sayısına bakıldığında en çok üye yapılan ilk 10 ilin tamamı Doğu Masası içerisinde yer alan kentler. Yine en çok üye yapılan 20 ilin 17'si Doğu Masası'nın kapsamındaki illerden.
Üye artışında ilk sıralarda Batman, Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Van, Muş ve Hakkari kentleri var. Örneğin Hakkari'de CHP'li üyenin olmadığı tek bir köy ve mahalle kalmadığı bilgisi paylaşılıyor.
Hakkari ziyareti: Bin kişi partiye katılım sağladı
CHP heyeti, yüzde 3'lük oy oranıyla MHP'nin de gerisinde olan Hakkari'de de bir dizi çalışma yürüttü.
Buradaki temaslarda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın gündeminde ekonomi, sınır ticareti, çatışmalı ortam, köye dönüşler, kayyumlar ve insan hakları oldu.
Yine kentte ilk defa CHP'ye kitlesel geçişler yaşandı. Düzenlenen rozet takma töreninde bin kişi partiye geçiş yaptı.
Partiye geçiş yapanların çoğunun AK Parti'den kopanlardan bilgisini veren partililer, partilerinin HDP'den sonra Hakkari'de ikinci parti konumuna geçtiğine dönük görüşlerini dile getirdi.
Salıcı'dan bölgede üçüncü yol vurgusu
17 Eylül Cumartesi günü Van'daki yeni isimlere parti rozetlerinin takıldığı üye katılım programında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın üçüncü yol vurgusu dikkat çekti.
AK Parti ve HDP'yi kasteden Salıcı, bölgede üçüncü bir yol açtıklarını söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, "'Genel seçim söz konusu olduğunda ya dinine ya diline oy vereceksin' dediler. Biz siyaset için, oy vermek için dinimizden ya da dilimizden birinden feragat etmek zorunda mıyız? Senin dinin benim dinim, senin dilin de bizim dilimiz. Birini diğerine tercih etmek zorunda değiliz. Hem dinimizi hem dilimizi koruyarak, bunun da üstünde şu dünyada insanca yaşayacak bir Türkiye kurmamız lazım. Bunun için CHP olarak tüm bölgenin önüne üçüncü yol açıyoruz. İnancımıza sonuna kadar saygılıyız. Dilimize, bölgede konuşulan bütün dillere de sonuna kadar saygılıyız. Onlar bizim kültürümüz bizim dilimiz, bizim geçmişimiz geleceğimiz aynı zamanda'' şeklinde konuştu.
Salıcı, basın temsilcileriyle bir araya geldiği bir başka programda ise "Kürt sorunu bizim için tüm Türkiye'nin sorunu. Meseleyi Van'da yaşayan Kürt vatandaşların sorunu olarak görmüyoruz, Türkiye'nin sorunu olarak görüyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Farklı bir yöntem denendi: Yerel sorunlara daha yakın ilgi
Erzurum'da başlayan Hakkari ve Van'la devam eden çalışmaların merkezinde Van vardı.
CHP heyeti, birkaç koldan mahalleleri ziyaret etti, kadın ve çocuklarla bir araya geldi.
Kent merkezinde de STK temsilcileri ile bir araya gelen heyet sık sık esnafla buluştu.
Ziyaretlerde ekonomi, Kürt sorunu, demokrasi gibi genel sorunlar kadar yerel sorunların da dile getirilmesi dikkat çekti.
Bu durum, bölgede yerel yönetimler konusuna oldukça yabancı olan CHP'nin orta ve uzun vadedeki politikalarına dair ipucu vermekte.
Nitekim kentteki temaslarda konuşan partililer, bölge ile kurdukları bağın seçim eksenli olmaktan çıktığını ifade etti.
CHP bölgedeki yerel sorunlarla ilgilenmesi ve ev ev insanları ziyaret etmesinin halkta olumlu bir etki bıraktığını söylemek mümkün.
Bu açıdan; ekonomi, adalet ve Kürt sorununu ilgilendiren taleplere yereldeki sorunlara ilişkin talepler de eklendi.
CHP'li grubun yerel sorunlarla daha yakın ilgilenmesi ve buna dair raporlar oluşturması dikkat çekti.
Kent merkezi ve ilçelerde ev ev dolaşan heyet, hem halkın kanalizasyon, yol, elektrik gibi sorunlarını dinleyerek not aldı hem de kentin trafik sorunundan kirliliğe, madde bağımlılığından belediye hizmetlerine kadar vatandaşların taleplerini dile getirdiği birçok sorunuyla ilgili kurumlarla görüşerek yakından ilgilendi.
Tanal: Bu bölgede oy patlaması yaşayacağız
Heyette bulunan CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal, kent sorunları ile yakından ilgilenen isimlerin başındaydı.
Elinde anayasa kitapçığı ve not defteriyle halk ziyaretleri gerçekleştiren Tanal, kentin önce çıkan sorunlarını yerinden tespit etti, ilgili STK'larla ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Independent Türkçe'ye konuşan Tanal, kendilerine iletilen sorun ve talepleri sıralayarak halkın bunu hak etmediğini ifade etti:
Birçok yeri gezdik. Vatandaş büyük bir ilgi gösterdi ve sorunlarını iletti. Ben de not defteri ve anayasa kitapçığı ile geziyordum. Kent milletvekilleri böyle dolaşıyor mu bilmiyorum. Halk, sorunlarını anlatırken partimizi bir umut olarak görmek istiyor ve artık değişim şart diyor. Vatandaş, yaşadığı mağduriyetin sebebinin AK Parti olduğunu biliyor. Sağlık, su, ulaşım, eğitim gibi konularda sorunlar yaşayan vatandaş, birinci sınıf vatandaş olarak ilgi istiyor.
"Vatandaş bıkmış ve değişim istiyor"
Bölgedeki gençlerin uyuşturucu bataklığında olduğunu söyleyen Tanal, devletin gençleri kötü alışkanlıktan koruması konusunda gerekli tedbirleri alması gerektiğini söyledi.
Tanal, "Bu uyuşturucu belası AK Parti döneminde çıktı. Burada ekonomik olarak da perişan durumda vatandaş. Devletin sosyal devlet ilkesi anlamında ilgilenmesi lazım. Buradaki fakirliği arttıran AK Parti iktidarıdır" dedi.
Halkın değişim istediğini söyleyen Tanal, bölgede oy patlaması yapacaklarına dönük görüşlerini şu sözlerle anlatt:
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki milletin bu ilgisiyle biz iktidara geleceğiz. İktidara gelmek demek buralarda oy patlaması yapmak demek. Gördüğümüz bu ilgi partimiz ve dostlarının adım adım iktidara geldiğini gösteriyor. Vatandaş bıkmış ve değişim istiyor. Çünkü '20 yıldır bize söz veriyorlar, yapsalardı şimdiye kadar yaparlardı' diyor. Millet, 'Türkiye'de cumhurbaşkanlığından muhtarlığa kadar ne istedilerse aldılar, daha ne istiyorlar' diyor. 'AK Parti'ye bugüne kadar tolerans tanıdık, artık bizde kredileri bitti' diyor.
İslam: Bölge halkı Kürt sorunu konusunda netleşmemizi talep etti
Doğu Masası kapsamında yapılan çalışmalarda yer alan bir diğer isim olan CHP İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, bir başka konuya değindi ve bölge halkının kendilerinden Kürt sorununa ilişkin politikalarını netleştirmesi gerektiğini talep ettiğini ifade etti:
Tarım ve hayvancılık konusunda önemli bölgelerden olan burada ekonomiden yana büyük bir yakınma var. Özgürlüklerin kısıtlandığını, bu kentlerde gösteri yapma hakkının valilikler tarafından yasaklandığını görüyoruz. Halkın Kürt sorunu ve genel politikalar hakkında netleşmemiz gerektiği yönünde talepler aldık. Aslında buradaki politikalarımız açık. Kürt kimliği açısından herhangi bir sorunumuz yok. Anadil konusunu zaten yıllar önce Cumhuriyet Halk Partisi grubu gündeme getirmişti.
Cihangir İslam, partisinin politikalarının bölgeye ulaştığını ifade etti ve Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda yapılan anketlerde bölgede ve ülke genelinde en çok oyu alan aday olduğunu söyledi.
İslam, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
Partimizin sayın genel başkanımızın önderliğindeki politikalarının bölgeye ulaştığını görüyorum. Özellikle son birkaç yıldır partimiz bölgede oldukça görünür durumda, Kürt vatandaşlarla yakın ilişkiye geçmiş vaziyette. Bu konuda bölge halkı tarafından teşvik alıyoruz, politikalarımız olumlu karşılanıyor. Bunun yanı sıra sayın genel başkanımızın bölgede büyük bir saygınlığının olduğunu gördük, kendisine dönük bir kişiden bile olumsuz bir yorum işitmedik. Bütün anket sonuçlarına göre Sayın Kılıçdaroğlu hem bölgede hem de ülke genelinde en çok oyu alan aday. Bölgede beklediğimizden fazla oy alabiliriz. Sonuç olarak partimizin ve sayın liderimizin politikaları son derece olumlu tepkiler alıyor bölgede.
Tanal: Demokrasi cephesi bizim Çanakkeli'mizdir
Mahmut Tanal da cumhurbaşkanlığı konusunda adayı belirleme yetkisinin altılı masada olduğunu dile getirdi:
Altılı masada yer alan tüm dostlarımızın tek hedefi mevcut olan tek adam sistemini değiştirmek, parlamenter sisteme geçiş yapmak ve bunu yaparken öncelik olarak demokrasiyi getirmek hukukun üstünlüğünü egemen kılmak, bağımsız ve tarafsız yargıyı tesis etmek, düşünce ve ifade özgürlüğünü sağlamak, din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına almak gerekiyor. Burada kimseyi ayrıştırmadan, ötekileştirmeden herkesi kucaklamak lazım.
Yapılacak seçimlerin bir demokrasi mücadelesi olacağını savunan Tanal, demokrasi isteyen cephenin genişletilmesi gerektiğini söyledi ve Çanakkale benzetmesini yaptı;
Ülkede AK Parti ve MHP dışında kalan herkesin ortak hedefi demokrasi. Herkesin hedefi adalet çünkü ülkenin her tarafında inim inim adaletsizlik var, yolsuzluk ve rüşvet var. Bir tarafta demokrasi cephesi var bir tarafta demokrasi karşıtı cephe var. İnsanlarımız demokrasi cephesinden yanadır ve bu cephe kazanacaktır. Onun için demokrasi cephesinin artık genişletilmesi lazım. Kimseyi ayrımlaştırmadığımız bu cephe bizim Çanakkeli'mizdir. Çanakkale'de Erzurumlu kardeşim de şehit, Karadenizli kardeşim de şehit. Şırnaklı da, Diyarbakırlı, Vanlı ,Mersinlisi ve Trakyalısı da şehit. Haritamız Çanakkale şehitliğidir.
Gürsel Tekin'in 'HDP'ye bakanlık verilebilir' sözleri üzerinden son günlerde yeniden tartışmaya açılan altılı masa ile HDP'nin ittifak yapıp yapmayacağı konusuna ilişkin değerlendirmedebulunan Tanal, ''Demokrasi isteyenler olarak bu ittifakı genişletmek istiyoruz. Herkes gelsin yer alsın. Ayrım yapmıyoruz. AK Parti, MHP veya HDP içinde yer alan kardeşlerimiz var onlar da gelsin. Demokrasi isteyenler ile demokrasi karşısında duranların seçimi var. Demokrasiden yana olanlar CHP ve dostlarının yanında, demokrasi karşıtı olanlar ise AK Parti ve MHP 'ye. 84 milyon vatandaşımız demokrasiye ekmek su gibi ihtiyaç duyuyor. Demokrasi demek bizim yaşam hakkımızın düzelmesi demek, ekonominin düzelmesi, hukuk güvenliğin gelmesi demek, zulüm ve açlığın son bulması demek , adaletin tesis edilmesi, hukuk devletinin saçaklarıyla ülkeye yayılması demek, rüşvetin ve yolsuzluğun bitmesi demek . Biz bunları istiyoruz'' şeklinde konuştu.
''HDP'ye bakanlık" tartışması: Spekülasyonlar yapılıyor
Cihangir İslam da benzer tartışmalara değindi ve tartışmaları spekülasyon olarak yorumladı.
İslam,"Bu konuda HDP'nin tutumu zaten belli. Sayın Sancar'ın HDP'nin altılı masada olmak gibi bir niyetimiz yok şeklinde beyanları vardı. Bakanlık tartışmasını da yine Sayın Sancar, kendilerinin herhangi bir bakanlık taleplerinin olmadığını söyleyerek kapattı. Bence önümüze gelmemiş, birtakım sorun gibi gösterilen şeyler üzerinden spekülasyonlar yapılıyor" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
© The Independentturkish
