Sabah yazarı: Cin şişeden çıktı

“Acaba en çok bağıranlar, dövizi en çok stoklayanlar mı?”

Fotoğraf: AA

Sabah yazarı Dilek Güngör, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun krediye erişemediğini ifade eden şirketleri “döviz stoklamakla” itham etmesiyle ilgili yazdı. Güngör, Kavcıoğlu’nu eleştiren isimler için “Acaba en çok bağıranlar, dövizi en çok stoklayanlar mı?” diye sordu.

Dilek Güngör, bugünkü köşe yazısında Kavcıoğlu ile reel sektör arasında yaşanan tartışma hakkında şu hatırlatmayı yaptı:

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu geçenlerde İstanbul Sanayi Odası'nda şişeden cini çıkardı. Hiç lafı eğip bükmeye gerek yok. Konuşma belli çevreler tarafından sağa-sola çekilmeye, istismar edilmeye çalışılsa da mesaj gayet net:

"Kimse devletin parasını ucuza alıp, gidip yatırım-üretim-istihdam yaratmak yerine dövize istifleyemeyecek. Bunu yapana da izin verilmeyecek." Başkan yüzlerine bakıp, rakam vererek 'ne yaptığınızı biliyorum' diye haykırınca, afalladılar. Bu sefer bağırmaya başladılar: 'Krediye erişemiyoruz', 'Eximbank kaynakları kıstı', 'Dövizi ithalat için alıp, tutuyoruz'.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Rakamlara bakalım... Veriler açık...” diye devam eden Güngör, şunları yazdı:

2021'in ilk altı ayında TL kredi kullandırımı 75.6 milyarken, 2022'de 11 kat artıp 820 milyara çıktı. KOBİ kredileri ilk altı ayda 14 kat yükseldi. Kredi kullanan firma sayısı 82 bin, KOBİ sayısı 195 bin adet yükseldi. Keza reeskont kredileri de öyle... Kavcıoğlu geldiğinden bu yana limitler 10 milyar dolar daha artarak 30 milyar dolara çıktı. Kaynağın faizi düştü, vadesi arttı.

Kredi konusunda tepki gösterenlerin "dertlerinin farklı olduğunu" iddia eden Güngör, şu yorumu yaptı:

Eee öyleyse dertleri ne? Ben söyleyeyim... Yıllardır bu tayfa, Eximbank'ın sağladığı ucuz kaynağı kendilerine has kullanmaya alışmışlar! Anlayacağınız, al gülüm, ver gülüm... Soran yok, eden yok... Şimdi Merkez Bankası kurallar koydu. Eximbank'ta reeskont kredisini kullanmak isteyenlere diyor ki, 'ucuz kaynaktan yararlanmak istiyorsan, önce dövizini bozdur, bir ay da vereceğim parayla döviz alma.' Üstelik ucuz kaynağın tamamını 'büyükbaşlar'a (!) vermek yerine üretim yapan imalatçı küçük işletmelere daha fazla akıtıyor. O tayfanın tüm derdi de, tasası da bu... Alışmışlar devletten para alıp, götürüp dövize-altına-eve-arabaya yatırmaya... Biri bunu yüzlerine vurduğunda kakofoni yaparak üste çıkmaya çalışıyorlar. Valla niye yalan söyleyeyim? Aklımda iki gündür şu soru var; 'Acaba en çok bağıranlar, dövizi en çok stoklayanlar mı?'

 

Sabah, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU