Saadet Partili Aydın'dan AK Parti Sözcüsü Çelik'e: Neden "FETÖ’nün siyasi ayağı araştırılsın" önergesini reddediyorsunuz? 

SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik arasındaki "Darbenin siyasi ayağı" tartışmasına Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın da katıldı

Temel Karamollaoğlu-Fatih Aydın / Fotoğraf: SPFatihAydın

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun "Darbenin siyasi ayağı AK Parti'dir" sözlerinin yankıları sürüyor.

Karamollaoğlu'nun ifadelerini kınayan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'e yanıt, Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın'dan geldi.

 Aydın, Twitter'dan yaptığı paylaşımda FETÖ'nün siyasi ayağı araştırılsın önergesinin reddedilmesine tepki gösterdi.

"FETÖ’nün siyasi ayağı olmadığınızı söylüyorsunuz. Bu yaklaşımlarınız bizde de kamuoyunda da FETÖ’nün sadece siyasi ayağı değil; başı olduğunuz izlenimini uyandırmaya başlamıştır" diyen SP Genel Başkan Yardımcısı, şu ifadeleri kullandı:

 "Geçtiğimiz günlerde 15 Temmuz hain darbe girişimini, millet olarak hep birlikte andık. Darbe girişiminin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen bir türlü ortaya çıkarılamayan FETÖ’nün ‘siyasi ayağı’nın, ne hikmetse, mecliste çoğunluk olan iktidar ortakları tarafından araştırılmasına dahi izin verilmemektedir. AK Parti Sözcüsü Sn. Ömer Çelik, Genel Başkanımız Sn. Temel Karamollaoğlu'nun 15 Temmuz'la ilgili açıklamalarını çok talihsiz olarak tanımlamış ve ''siyasi ahlakla'' bağdaşmadığını iddia etmiştir.

Genel Başkanımızın açıklamaları çok açık ve nettir. Milletimizin aklında soru işaretleri oluşturan ve 3 yıldır ısrarla yanıtını beklediği konular Genel Başkanımız tarafından kamuoyunun gündemine tekrar getirilmiştir.

Biz bu sorulara cevap alana kadar, milletimizin kafasındaki soru işaretleri giderilene kadar sormaya devam edeceğiz; “15 Temmuz’a ilişkin şu soruyu sormak istiyoruz; darbeyi organize edenler nerede? Bu işin siyasi ayağı nerede? Neden ‘FETÖ’nün siyasi ayağı araştırılsın.’ önergesini reddediyorsunuz?” Sn. Ömer Çelik'in ifadelerinden de bir kez daha anlıyoruz ki; iktidar da bu sorulara cevap vermemekte ısrarcı.

Biz, darbeye iştirak ettiğini iddia ettikleri terziye kadar gidip bulan, bankaya para yatırdığı gerekçesiyle kadınları bebekleri ile beraber cezaevine koyan, “şu sendikaya üye oldu”, “çocuğunu şu okula gönderdi”, “şu dershaneye gitti” diye memuru, işçiyi, ev hanımını, üniversite öğrencisini hapse atarak FETÖ ile mücadele ettiğini söyleyen AK Partili yöneticilere ısrarla sesleniyoruz; şu işin bir de siyasi ayağı ortaya çıkarılsın, onlarla da mücadele edelim. Olan sadece yine gariban, kimsesi olmayan insanlara olmasın!

Biz bunları söyleyince de ''Elinizde bilgi ve belge varsa paylaşsınlar'' gibi çok komik, bir o kadar da garip açıklama yapılmıştır. Bu konuda belgeye de bilgiye de sahip olması gereken icra makamında bulunan yetkililerdir. Belge arıyorsanız; çok uzakta aramayın!

Eğer siz, Anadolu'nun bir köyünde öğretmen olan bir kişiyi, kuzeni, teyzesi, amcası ''FETÖ''cü diyerek işinden ederken; bu işin siyasi ayağı araştırılsın tekliflerine ısrarla geri çevirir, meclise getirilen önergeleri reddeder, diğer taraftan da darbenin 2 numaralı ismi ilan ettiğiniz birinin kardeşi olan eski vekilinizi büyükelçi olarak atarsanız; birbirlerini bir şehri ''parsel parsel'' satmakla itham eden isimler hakkında sırf Ak Partili olduğu için hiçbir işlem yapmaz da kendi içinizi temizleyemediğiniz için dikkatleri başka tarafa çekip, masum insanların canını yakmaya devam ederseniz elbette bu işin siyasi ayağı ve AK Parti üzerindeki soru işaretleri giderek büyür! İşte belge, işte bilgi!

Bu sorulara cevap vermek yerine; bu soruları soran Genel Başkanımızı hedef alan, ifadelerini çarpıtan, haksızca itham eden Sn. Ömer Çelik'e ve iktidara diyoruz ki; Saadet Partisi ve Sayın Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, sizlerin siyasi ahlâk dersi vermeye kalkacağı ve “sorumlu devlet adamı nasıl olunur” gibi öğütler verebileceği en son adrestir; zaten siyasi ahlaktan bahsedecek en son parti sizsiniz.

İftira atmanın, yalan söylemenin, hakaret etmenin, ötekileştirip herkese bir yafta ile siyasal söylem üretmenin odağı haline gelen Ak Parti’den ahlak ve siyasi sorumluluk öğrenecek değiliz.

Bu söylediklerimizin ve milletimizin sesinin, sözünün 3 yıldır sizlerin bir kulağından girip diğerinden çıktığını biliyoruz. İşiniz gücünüz hamaset yapıp, boş laf üretmek, insanlarımızı birbirine düşman ederek siyaset yapmak, gerçekleri ifade edenleri itham etmek, 'hain-terörist'' olarak yaftalamak!

Şimdi kalkmış FETÖ’nün siyasi ayağı olmadığınızı söylüyorsunuz. Bu yaklaşımlarınız bizde de kamuoyunda da FETÖ’nün sadece siyasi ayağı değil; başı olduğunuz izlenimini uyandırmaya başlamıştır! Herkes biliyor, neler yaşandığını, Herkes biliyor, kimin basiretsiz olduğunu, Herkes biliyor, neler istenip de neler verildiğini, Herkes biliyor, kimlerin kimlerle beraber yol yürüdüğünü, Herkes biliyor, kimlerin hangi yağmurlarda beraber ıslandığını! Sizleri milletimizin vicdanına havale ediyoruz."

 

Çelik'ten SP lideri Karamollaoğlu'na tepki

ömer çelik 2 aa.jpg
Fotoğraf: AA


AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun "Darbenin siyasi ayağı AKP’dir, olan yine garibana oluyor" açıklamalarına tepki göstermişti: 

"Saadet Partisi Genel Başkanı, partimizi “FETÖ’nün siyasi ayağı” olarak tanımlamak gibi basiretsiz bir açıklama yapmıştır. Öncelikle bu vahim açıklamayı kınıyoruz. Vatandaşlarımızın her seçimde birinci parti yaptığı partimizi böyle suçlamak siyasi ahlakla bağdaşmaz.

FETÖ’yü geri plana düşürerek Ak Parti'yi hedefe koyan açıklamalar, maalesef FETÖ tarafından özellikle yurt dışında yürütülen kara propagandaya paralel bir dil kullanmakta ve örgüt üzerindeki baskıyı hafifletmeye çalışmaktadır.SP genel başkanı, FETÖ'nün hedefindeki Ak Parti'ye dönük siyasi sabotaj girişimlerinin parçası olmamalıdır.

FETÖ'nün siyasi ayağına dair mücadeleye katkısı olabileceğini düşündüğü bilgi ve belgeleri ilgili ve yetkili makamlarla paylaşmalıdır. ETÖ’nün hain darbe girişimi ülkemizin atlattığı en tehlikeli badirelerden biridir. Mücadele uzun solukludur. Bu konuya, siyaset ve devlet adamı olmanın sorumluluğu ile yaklaşılmalıdır. İftira, sorumlu bir siyaset tarzı değildir.

 

Independent Türkçe

 

 

DAHA FAZLA HABER OKU