SDG ile Suriye rejimi, Türkiye’nin operasyonunu engellemek için görüşmelerini sürdürüyor

SDG yöneticisi: İsrail ile ilişkimiz ya da doğrudan bir iletişimimiz yok

Türkiye sınırından çekilen SDG unsurları. Fotoğraf: Şarku'l Avsat

 

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye rejimi arasında Rusların aracılığıyla gerçekleştirilen müzakerelerin devam ettiği öğrenildi. SDG ile rejim arasındaki görüşmeleri yakından takip eden kaynaklar, rejimin, SDG nüfuzu altındaki bölgelerde Suriye bayrağının kullanılmasını ve dış diplomatik temsiliyetin rejimle sınırlandırılmasını şart koştuğunu bildirdi. Görüşmelerde, rejim ordusunun, Türkiye’nin muhtemel operasyonlarına engel oluşturmak için, ülkenin kuzey sınırlarına konuşlandırılmasına odaklanılıyor. Bu arada Fırat’ın doğusundaki SDG kontrolündeki bölgelerde Rus ve rejim güçlerinin hareketliliklerinde artış gözlemlendi.

Suriyeli üst düzey bir kaynak, rejim ile Özerk Yönetim ve Demokratik Suriye Meclisi (MSD) temsilcilerinin Rusların aracılığıyla düzenlediği toplantılarda dört ana gündem maddesinin öne çıktığını aktardı. Görüşmelerde, Suriye devletinin resmi bayrağının SDG’nin kontrolünde olan tüm bölgelerde kullanılması ve göndere çekilmesi. Kamu binalarında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in posterlerinin kullanılması, yurt dışındaki diplomatik temsiliyetin Suriye devletinin meşru organlarıyla sınırlandırılmasına odaklanıldı. Dördüncü gündem maddesinin ise, rejim ve SDG arasında, Türkiye’nin muhtemel operasyonunu püskürtmek için ‘ortak bir askeri operasyon odasının’ kurulması olduğu kaydedildi. Suriyeli kaynak, rejim birliklerinin Türkiye ile olan tüm sınır bölgelerine konuşlanması ve SDG’nin kontrolündeki ‘sınır bölgelerinde’ Suriye bayrağının dalgalanması üzerinde bir ön anlaşma sağlanması ihtimali olduğunu söyledi.

Özerk Yönetim ve Demokratik Suriye Meclisi’nin (MSD) Amerika Birleşik Devletleri ve DEAŞ’la mücadele kapsamında ülkede bulunan uluslararası koalisyonla yakın ilişkileri bulunuyor.  

Özerk Yönetim’in, Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya, Danimarka, Belçika’da ofisleri bulunuyor. Ayrıca ABD, Rusya Federasyonu ve Mısır’da da resmi ofisleri var. Özerk Yönetim ile rejimin toplantılarını takip eden Suriyeli kaynak, ‘’Görüşmelerde rejim tarafı, Beşşar Esed’in tüm Suriye’nin tek meşru lideri olduğunu vurguladı. Dış temsiliyetin Suriye devleti ile sınırlandırılması gerektiğini, ayrıca SDG kontrolündeki bölgelerde yer alan tüm kamu ve belediye binalarında Suriye bayrağının kullanılmasının zorunlu olduğunda ısrarcı oldular. Ancak Kamışlı ve Şam yönetimi bu konuda henüz bir uzlaşı sağlayamadı. Petrol, enerji, tarımsal üretim ve besi kaynakları gibi hassas konular ise ikinci tura bırakıldı. Rus aracı şu anda, rakibi ABD’nin kontrolündeki bölgelerde siyasi bir kazanım elde etmeye çalışıyor’’ değerlendirmesinde bulundu.

Bu arada Özerk Yönetim’in kontrolü altında olan bölgeler, yoğun uluslararası ve yerel askeri hareketlenmelere sahne oldu. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile Suriye arasındaki El-Velid Sınır Kapısı’ndan, Uluslararası koalisyon güçlerine ait olan, zırhlı araçlar, radar sistemleri ve çeşitli askeri teçhizat taşıyan 50 tır, dün Fırat’ın doğusunda Haseke yakınlarındaki üslere sevk edildi. Rusya da Kamışlı ilçesindeki havaalanına askeri sevkiyat gerçekleştirdi. Kamışlı Havaalanına önceki gün llyushin Il-76 tipi iki Rus askeri kargo uçağı sabah saatlerinde iniş yaptı. Lazkiye'nin Hmeymim Askeri Havaalanı'ndan kalkış yapan uçaklarda, askeri araçların yanı sıra yaklaşık 300 Rus askeri bulunduğu öğrenildi. Suriye rejimi de ülkenin kuzeyindeki Halep ve Rakka’daki birliklerine askeri takviye gönderdi. Esed rejiminin, Menbiç ve Ayn İsa’daki temas hatlarına 50’nin üzerinde tank ve zırhlı araç sevk ettiği bildirildi.

MSD Yürütme Komitesi Başkanı İlham Ahmed, Suriye'deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kudüs Siyasi Araştırmalar Merkezi’nin Zoom üzerinden yaptığı ve pek çok siyasetçi, gazeteci ve araştırmacının katıldığı “Kürt Sorunu ve Suriye’nin Geleceği” adlı oturuma katılan İlham Ahmed, Türkiye’nin ‘operasyon tehdidinin son derece ciddi olduğunu’, operasyonu engellemek ve 2019’da varılan ateşkesin sürdürülmesini sağlamak amacıyla, başta ABD ve Rusya olmak üzere, Suriye dosyasında etkin olan uluslararası güçlerle temas halinde olduklarını söyledi. Suriye’nin kuzeyine yönelik ‘muhtemel bir operasyonun’ egemenlik ihlali ve toprak bütünlüğüne tehdit oluşturacağını savunan İlham Ahmed, “Biz barıştan yanayız, beş milyon kişinin yaşadığı bölgelerde bir çatışma çıkmasını istemiyoruz, herhangi bir operasyon tüm alanlarda insani felaketlere neden olacaktır’’ dedi. İlham Ahmed, Rusya ve rejim ile sınır güvenliğinin sağlanması için görüşmelerinin devam ettiğini söyledi ve İsrail ile Özerk Yönetim arasında herhangi bir ilişki ya da doğrudan iletişim olmadığını da sözlerine ekledi.  

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU