ATV'nin 'sahibine' açık mektup

Altan Tan Independent Türkçe için yazdı

Ekran alıntısı: YouTube

" 'Sahibine' diyeceğine, neden mektubunu şirkete veya şirket patronunun adını sanını belirterek doğrudan kendisine yazmıyorsun? Bu kadar muğlak bir ifadeye ne gerek var?" diyebilirsiniz.

Üstelik bu bilgiler öyle gizli saklı da değil, Ticaret Sicil Gazetesi'nde var. 

Kendinizce haklı olabilirsiniz. 

Lakin kazın ayağı çoğu kez öyle değil!

Feleğin çemberinden geçmiş eski Diyarbekirliler, saygısızlık, soytarılık veya zirzopluk yapan biriyle karşılaştıklarında onunla muhatap olarak seviyelerini düşürmez;

'Sen get sahıbın gelsin!' 

Küfür ettikleri vakit de karşılarındaki bu kişiye küfür etmez;

'Senın sahıbın...' derlerdi.

Onun için bizim muhatabımız da yine Diyarbekir tabiri ile 'Allo-Cellolar' değil; işin esas sahibi.

Google Amca'daki bilgilere göre;

Sabah gazetesi ve ATV, 2005 yılının Mart ayında Ciner Grubu sahibi Turgay Ciner tarafından Dinç Bilgin'den satın alındı.

1 Nisan 2007'de içlerinde Kanal 1 ve Sabah gazetesinin de bulunduğu birçok televizyon kanalı ve gazeteye Merkez Medya Grubu iştirakleri dahil TMSF tarafından el konuldu. 

22 Nisan 2008’de 1,1 milyar dolar karşılığında Çalık Holding'in sahibi olduğu Turkuvaz A.Ş.'ye satıldı. 

ATV ve Sabah gazetesinin sahibi Merkez Yayıncılık, 2013 yılının Aralık ayında ise Kalyon İnşaat'ın sahibi olduğu Zirve Holding patronu Orhan Cemal Kalyoncu'ya satıldı. 

Hâlen a2, a Haber, a Spor, a News, minikaGO, a Para, Radyo Turkuvaz, Vav Radyo, Sabah gazetesi, Yeni Asır gazetesi, Takvim gazetesi ve Fotomaç gazetesi aynı bünyede bulunmaktadır.

ATV ve gruba bağlı diğer yayın kuruluşlarının AK Parti ile yakınlıklarını dünya alemi biliyor.

Dünün İslamcısı, bugünün milliyetçi-muhafazakar kadrolarının nasıl yayıncılık yaptıkları, milyonlarca dolar para harcanarak yapılan dizilerin nasıl diziler olduğu yine hepinizin malumu.

TV yayınları başladığından beri (Diyarbakır'a gelişi 1974) iflah olmaz bir dizi izleyicisi olduğumu daha önce de birkaç kez söylemiştim.

Onun için baştan söyleyeyim 'Sen ne anlarsın bu işlerden' diyerek boş boğazlık etmeyin!

Öncelikle ATV dizilerini büyük bir zevkle izlediğimi itiraf edeyim!

Milliyetçi muhafazakar ve dahi mutaassıp 'Müslüman Türk' halkının aile ve toplum yapısı ile ahlak anlayışına bire bir uygun sahneler, dekor ve kostümler her türlü takdirin ötesinde! 

Ahlak demişken birkaç yıla kalmaz bu dizileri izleyen tüm ailelerin çocukları kolejleri boşaltır, boşaltmakla da kalmaz baykuş yuvasına döndürürler.

İnan edin imam hatiplerde yer kalmaz.

'Demedi' demeyin, çoluk çocuklarınızı orta yerde kalır, bugünden kaydettirin!

Kaydettirdikten sonra da zinhar ATV dizilerinden mahrum etmeyin!

Hercai, Hakim, Bir Zamanlar Çukurova, Kardeşlerim, Adı Sevgi ve daha onlarcası IQ seviyeleri süper (ben bile ilk etapta kavramakta zorlanıyorum!), kurguları mükemmel, senaryoları harika diziler!

Lakin illa da son günlerde yayına giren 'Yalnız Kurt'

Proje tasarımcısı olan Osman Sınav ve senaristler;

Murat Koca, Ali Alper Erze, Recep Çavdar, Adem Bıyık ile yönetmen Çağatay Tosun'u canı gönülden tebrik ediyorum!

Sizleri keşfederek değerlendiren, milyon dolarcıklar verenlere binlerce selam olsun!

Milyon dolarcıklar da ne demek?

Kan, can ve vatan parayla ölçülür mü?

Helal-ı hoş ve nuş-i can olsun!

Bu ne mükemmel bir dizi Ya Rabbi! 

Son olarak izlediğimiz Irak'ın kuzeyinde cereyan eden (Asla ve kat'a Kuzey Irak, ağzımız kurusun Kürdistan hiç değil!) mahkeme sahnesi bizleri mest etti! 

Arkasında Mesut Barzani'nin fotoğrafının olduğu sözde mahkemeyi hak ile yekzan ettiniz!

(Merak edenler izleyebilir, hatta mutlaka izlemelisiniz)
 

 

Kürtlere ne kadar hain, alçak, işbirlikçi, Amerikan uşağı...olduklarını o kadar güzel anlatıp, o kadar kahramanca ders verdiniz ki az kalsın hazdan bayılacaktık!

(Bu kadar vatan-millet din-ahlak dersinden sonra orgazm olacaktık diyecek halimiz yok tabi ki. Ayıp ki ne ayıp!)

Cenab-ı Allah sıpanızı eşşek, buzağınızı dana, dananızı öküz yapsın inşallah!

Daha önceleri neredeydiniz?

Bizleri yıllarca Samanyolu'nun Tek Türkiye, Kollama, Hıyanet Sarmalı, Sungurlar... gibi dizilerini izlemeye neden mecbur bıraktınız?

Bu kadar tarih, coğrafya, sosyoloji, psikoloji, siyaset ve dahi miyaset ilmini nerede, ne zaman, hangi üstatlardan öğrendiniz? 

Ne zamandır böylesine muhteşem dizilere hasret kalmıştık!

'Kim büyüttü böyle bi perva' sizi!

'Tahammül mülkünü yıktınız'  farkında mısınız?

Yıkılmışız ne gam, 'Varlığımız Türk varlığına armağan olsun!' 

Bizi şad-u abad ettiniz!

Akılsız dostun, akıllı düşmandan çok çok iyi olduğunu tüm dünyaya gösterdiniz!

(Hemen bilgiçlik yaparak bu söz böyle değil demeyin. Hiç dostla düşman bir olur mu? Ne kadar akılsız olursa olsun dost dosttur, düşman düşmandır!)

ATV'nin 'sahibine' sesleniyorum:

Ve çok ciddi bir tavsiyede bulunuyorum!

Siz siz olun 'akılsız dostlarınızdan' vazgeçmeyiniz!

'Yola bu kafa ve bu dostlarla devam ediniz!'

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU